Covid-19 çocuk vakalarda yüzde 90 artış gözlemleniyor!

Okullar açılmalı mı? Covid-19 aşısı bulunduğunda çocuğunuza yaptırmaktan korkuyor musunuz? Hastaneler çocuk vakalar için yeterli kapasiteye sahip mi? Prof. Dr. Ferhat Çekmez, çocuk vakalarda yüzde 90 artış gözlemlendiğine dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.

covid 19 çocuk

Prof. Dr. Ferhat Çekmez: Covid-19 çocuk vakalarda yüzde 90 artış gözlemleniyor!

Covid-19 , çocuklara da oldukça yüksek oranda bulaşmaktadır. Özellikle ergenlik öncesi yaş grubu hijyen açısından ve virüsün ciddiyetini algılama konusunda zayıf olmaktadır. Bu yaş grubu çocukların aileleri tarafından iyi takip edilmesi ve sık sık kuralların hatırlatılması önemlidir. Çocuklarda daha hafif geçtiği veya hiç klinik vermediği kesinleşmiştir fakat nedeniyle ilgili hipotezler mevcuttur.


Klinik bulgular veya temas öyküsü yoksa çocuklarda test yapılması önerilmiyor. Şimdiye kadar daha önceden kronik hastalığı yoksa, ağır seyreden çok vaka tespit edilmemiştir. Klinik çok ağırlaşırsa ve solunum yetmezliği gelişirse çocuk yoğun bakımı dünyada ve

Türkiye’de çok yatak kapasitesi ve bu konuda yeterli yan dal uzmanı olan doktor olmadığı için vaka sayısının çok artması durumunda oldukça sıkıntılı tabloyu oluşturacak esas faktörlerdir.

Acıbadem Üniversitesi Ögretim Üyesi, Altunizade Acıbadem Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Ferhat Çekmez‘e Covid-19 çocuk vakaların artışını ve pek çok konuyu sorduk. Verdiği bilgiler için kendisine teşekkür ediyor, sevgilerimizi gönderiyoruz.

Yakın zamanda Amerika Çocuk Derneğinin son 1 ayda Covid-19 çocuk vakalarının %90 artış gösterdiği haberini sosyal medyanızdan duyurarak ebeveynleri uyardınız. Çocuk vaka artışları hakkındaki neler söyleyebilirsiniz?

Evet maalesef erişkinlerde ve özellikle yaşlılarda daha ağır giden bu virüs, çocuklara da oldukça yüksek oranda bulaşmaktadır.

Fakat şimdiye kadar gördüğümüz ve yaşadığımız tecrübeler, klinik çalışmalar çocuklarda bu virüsün tam olarak nedeni netleşmese de (ACE reseptörlerini alt solunum yollarında az olması en kuvvetli hipotez) alt solunum yollarını daha az etkilediği ve daha az ölüm oranına neden olduğunu göstermiştir.

Yine de çocukda altta yatan astım, bronşit, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkların gibi durumlarda ölümcül olabilmektedir.

Yine çocuk yaş grubu kişisel hijyen alışkanlıklarının zayıf olması ve oyun esnasında maske, sosyal mesafe kurallrına uymama gibi nedenlerle süper taşıyıcı olarak virüsün toplumda daha hızlı yayılmasına neden olabilmektedir.

Çocuklarda Covid-19 teşhisi konulabilmesi için hangi semptomların olması gerekmektedir?

Covid-19 bir soğuk algınlığı virüsü olduğu için gripten ayırt etmek çok zordur. Yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, yaygın kas ağrısı ve halsizlik ana semptomlardır.

Yine burun akıntısı, ishal, karın ağrısı, iştahsızlık, koku kaybı gibi şimdiye kadar ek birçok semptom tanımlanmıştır.

Çocuklarda da Covid-19 testi pozitif olmasına rağmen, klinik bulgu göstermeme olasılığı var mıdır?

Evet çocuklarda da klinik bulguların görülmeme olasılığı olabilmektedir ve toplumda çoğunluk bu virüsle enfekte olsa da klinik olarak bulgu vermeden asemptomatik dediğimiz, hiç bir şikayeti olmadan bu hastalığı yenebilmektedir.

Bu yüzden pcr veya antikor pozitif olarak sonuçlanabilir ama bu kişilerin bulaştırıcı olma özelliği daha yüksektir. Çünkü şikayetleri olmadığı için çevresindeki kişiler daha rahat davranırlar (maske takmama gibi) ve bu durum bulaş riskini yükseltir.

Covid-19’un çocuklara bulaşma yolları nelerdir? Nelere dikkat edilmelidir?

Bu virüsün en sık bulaş yolu solunum yoluyla bulaştır. Bundan dolayı maske takmak en önemli korunma aparatıdır.

Yine çocuklar ellerini yıkama konusunda daha zayıf oldukları için, kirli zeminlerle temas sonrası ellerini ağız, burun ve gözlerine sürmeleri de mikrobun bulaşmasını sağlar. Bu yüzden uygun maske kullanımı ve ellerin yıkanması en önemli korunma yollarıdır.

Çocukların Covid-19’u yetişkinlere yayma şekillerinden bahseder misiniz?

Uygun maske kullanmama veya takmama, yine ellerin yıkanmaması ile eller ve solunum yollarında yerleşen virüs hapşırma, öksürme ve elle temas ile yetişkinlere özellikle de yaşlılara bulaştırmada başlıca rolü üstlenirler.

Çocukların enfekte olma olasılığının yüksek olduğu yaş grubu nedir? Sebebini açıklar mısınız?

Özellikle ergenlik öncesi yaş grubu hijyen açısından ve virüsün ciddiyetini algılama konusunda zayıf olmaktadır.

Bu yaş grubu çocukların aileleri tarafından iyi takip edilmesi ve sık sık kuralların hatırlatılması önemlidir.

Covid-19 sebebiyle ülkemizdeki çocuklara yetişkinler kadar sık test yapılıyor mu?

Klinik bulgular veya temas öyküsü yoksa test yapılması önerilmiyor. Çocuklarda da virüs olsa da klinik çoğunlukla olmadığı için test yapılmadığı için net enfekte vakalar maalesef tespit edilemiyor.


Covid-19 teşhisi konulan çocukların tedavi sürecini anlatır mısınız?

Çoğunlukla hafif atlattıkları için tedavi verilmeden çoğunlukla ateşi olursa ateş düşürücüler kulllanılması, isirahat etmesi ve iyi beslenmesi öneriliyor ama klinik ağırlaşırsa yaş grubuna göre kullanılan değişik tedavi protokolleri (Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturuldu) kullanılmaktadır.

Çocuk Covid-19 vakasının yükselmesi ile ne tür sıkıntılar yaşanabilir?

Klinik çok ağırlaşırsa ve solunum yetmezliği gelişirse çocuk yoğunbakımı dünyada ve Türkiye’de çok yatak kapasitesi ve bu konuda yeterli yan dal uzmanı olan doktor olmadığı için vaka sayısının çok artması durumunda oldukça sıkıntıli tabloyu oluşturacak esas faktörlerdir.

Covid-19 teşhisi konulmuş çocuklarda ailenin psikolojik korkuları sebebiyle, çocuğun psikolojisinde farklılık gözlemlenmekte midir? Bunun için bir travma programı bulunmakta mıdır?

Dünya böyle bir pandemiyle uzun zamandır tanışmamıştı. Bu yüzden maddi manevi hem çocuklar hem de yaşlılarda daha belirgin olmak üzere toplumda psikolojik travma çok yoğundur.

Özellikle oyun çağı çocukların sokağa çıkma yasağında yaşadıkları geri dönüşü oldukça zor travmalar oluşturdu. Psikiatrist ve psikologların iş yükü de oldukça arttı ama netleştirilen bir evrensel travma programı daha oluşturulamadı.

2020 Ağustos ayı son verilerine dayanarak Covid-19 çocuk vaka ve ölüm oranlarından bahseder misiniz?

Bu konu aslında netleşmedi. Çünkü dünyadan gelen verilerin sağlıklı olduğu sorgulanıyor.

Özellikle bu konuda Amerika verileri şu an doğru gibi kabul edilebilir ve tüm Covid-19 vakalarının %7-8 ini çocuk vakalar oluşturmaktadır.

Hastanede yatış oranları yüzbinde 8 iken , erişkinlerde bu oran yüzbinde 164’tür. Hastaneye yatanların ise 1/3 ü yoğunbakıma girmektedir ki bu oran artık erişkinleri yakalamıştır. (CDC verileri 14 Ağustos’ta revize edilmiştir.)

Covid-19 vakalarının arttığı bu dönemde okulların açılmasını ya da olasılığını doğru buluyor musunuz?

Okulların açılması çok mantıklı bulmuyorum. Özellikle yılbaşına kadar grip sezonuyla beraber karışacak bir kaos ortamı ve covid-19 vakalarının artışını çok hızlandıracaktır.

Online eğitime 3-4 ay daha devam edilmesi zaten aşının da yakında çıkması ile beraber riski oldukça azaltacaktır.

Hastanelerde herhangi bir rahatsızlık sebebiyle tedavi altında bulunan çocukları Covid-19 riskinden korumak için ne tür güvenlik önlemleri alınmaktadır?

Yoğun bakımlarda ziyaretçilerin yasaklanması, kliniklerde de tek ziyaretçiye izin verilmesi, giriş çıkışlarda kontrollerin yapılması, sağlık çalışanları sıklıkla taranması ile şimdiye kadar bu süreç güzel yöetilebilmiştir.

Yine covid-19 hastalarının hastanedeki katları ve sağlık çalışanları ayrılmıştır, bu da bulaşı azaltmamıza oldukça yardımcı olmuştur.

Covid-19 teşhisi konulmuş çocuk vakaların tedavi sonuçları hakkında ne söyleyebilirsiniz?

Şimdiye kadar daha önceden kronik hastalığı yoksa ağır seyreden çok vaka tespit edilmemiştir. Hatta ağır hasta gebeden doğan bebeklerin klinikleri bile çoğunlukla etkilenmeden iyileşmişlerdir.

Pek çok uzman pandemi sürecinde çocukların rutin aşılarının devam etmesi konusunda uyarıyor. Ailelerin ise çekinceleri mevcut. Bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Aşı konusu hassas bir konu evet, çünkü takibi bırakınca ipin ucu kaçabilir.

Aileler haklı olarak hastanelere gitmek istemediler ama sağlık ocakları hasta çocuklara bakmadan sadece aşı günleri yaptılar, özel hastaneler ise mobil hizmetlerle evde aşı dönemini başlattı. Bunlar sağlandığı sürece aşılar geciktirilmez ise en sağlıklısı olacaktır.

Covid-19 aşısı bulunsa dahi korkuları sebebiyle çocuklarına aşı yaptırmayacağını söyleyen büyük bir kitle mevcut. Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

O aşıları yapan firmalar zaten şu an diğer aşıları da yapan büyük firmalar ve güvenirliği yüksek ve devletler tarafından desteklenen, yine büyük sağlık kuruluşları tarafından sıkı şekilde denetlenen şirketler.

Aşı piyasada olunca yaptırılmasını hatta bu sezon grip aşısının da yaptırılması gerektiğini kafa karışıklığını en aza indirmek amaçlı tavsiye ediyorum.

Pandemi sürecinin çocuk cerrahisi ve çocuk yoğun bakım ünitelerini nasıl etkilediginden bahseder misiniz?

Özellikle erişkin yoğun bakımlarda olduğu kadar olmasa da, çocuk yoğun bakımlarda yoğunluk yaşanıyor.

Vaka sayılarında artış çok hızlanırsa çocuk yoğun bakım kapasitesi maalesef yeterli olamayacaktır. Yenidoğan yoğun bakımlarında ise sıkıntı olmayacatır.

Biyografî: Prof. Dr. Ferhat Çekmez


ferhat çekmezFerhat Çekmez 25 Nisan 1977 tarihinde doğdu. 2001 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Tıp Fakültesi’ni tamamladı. 2008 yılında yine GATA’da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları üzerine Tıpta Uzmanlığını yaptı. 2012 yılında İstanbul ÇAPA Tıp Fakültesi’nde Neonatoloji bölümünü tamamlayarak Doçent oldu. 2004-2008 yılları arasında GATA’da Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. Zeytinburnu Askeri Dispanseri’nde ve Tatvan Askeri Hastanesi’nde Uzman Doktor olarak görev yaptı. ÇAPA’da Neonatoloji bölümünde Araştırma Görevlisi, Haydarpaşa GATA’da Doçent olarak çalıştı. Ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış ve atıf yapılmış onlarca makalesi bulunmaktadır.

Corona virüsün çocuklar, bebekler ve hamilelik üzerine etkileri


Serpil Çavuşoğlu
1973 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanında gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim. Bağımlılık ile mücadele, kadın ve çocuk istismarına karşı destek, eğitime katkı amaçlı kütüphanaler kurulması, yardımlaşma derneklerinde faaliyetler, tüketicinin her tür hakkı (sağlık, hukuk...) üzerine destek çalışmaları, kültür sanat projelerine koçluk, danışmanlık, tutuklu çocukların topluma kazandırılması amaçlı eğitim organizasyonları, kan bağışı, organ bağışı, ilik bağışı üzerine organizasyonlarda koordinatörlük, özel eğitim öğretmeni olmam sebebiyle engelli çocuklarımızın ailelerine danışmanlık, okullarda çocuklarımızın yardımlaşma güdüsünü pekiştirme amaçlı seminerler ve sayamayacağım daha pek çok alanda, neredeyse hiç durmadan yıllardır gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim.