Tarikat lideri Fatih Nurullah’ın istismar itirafları ortaya çıktı!

Sakarya’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın itirafları ortaya çıktı. Mağdur çocuğun babasını, olayı örtbas etmek için ikna etmeye çalışırken kullandığı ifadeler mide bulandırdı!

Fatih Nurullah

Tarikat lideri Fatih Nurullah’ın istismar itirafları ortaya çıktı!

Sakarya’nın Akyazı ilçesine bağlı Kuzuluk mahallesinde yaşayan ve kendini Uşşaki tarikatı lideri olarak tanıtan Fatih Nurullah, 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla geçen perşembe günü tutuklanmıştı.


Olaydan sonra Nurullah ile mağdur çocuğun babası arasında gerçekleşen görüşmenin kaydı sosyal medya üzerinden kamuoyuna yansıdı. Ses kaydına göre Fatih Nurullah, 12 yaşındaki çocuğa yaptığı istismarı itiraf ediyor ve rezilliğin ortaya çıkmaması için babayı ikna etmeye çalışıyor.

‘Mehdiyle evlilik’ rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah, babayı ‘ileri giden bir şey yok’, ‘insan nefis taşıyor, aramızda nikah konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim’, ‘bekaretinde sorun yok’, ‘bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum’, ‘sevişme diye bir şey yok oğlum, öptüm’, ‘bu da Allah’ın bir takdiri’ sözleriyle ikna etmeye çalışıyor.

Fatih Nurullah: Bu işi örtelim dedik anlatabildim mi?

“Namusuna, iffetine, bekaretinde herhangi bir sorun yok, yani anlatabildim mi?” diyen Fatih Nurullah, sözlerini şöyle devam ettiriyor:

• Şimdi deniyor ki bana; ….. psikolojik sorunlar çekiyor, bunu pedagoga götüreceğiz. Ondan sonra seni işte hapis yatıracak veya işte ne bileyim… Ben de “Kızım bu olduğu zaman yani ben ya intihar ederim ya da bu diyarlardan çeker giderim. Bana başka bir şans bırakmıyorsun” dedim. Bu kadar aile hukukumuz var. O da “İnsan nefis taşıyor” dedi, böyle konuşmalar geçti aramızda. Nikah vesaire konuşmaları. Ben burada bir hata yapmış olabilirim ama ileri giden bir mevzu da yok. Yani bu işi örtelim dedik yani anlatabildim mi?

“Ben gittim mi tarikat biter!”

 Seni evladımız bildik, ailemiz bildik. İnanıyorum ki sen canını bu yola koymuşsun, yani istesem bile verirsin kanaatindeyim. Ama şu anda böyle bir durum da yok. Bir an böyle bir şey olmuş yani. Bunu bilmiyorum sen büyütüp de tarikatın kafirlerin diline laf sürmek, OdaTV’ler, şunlar, bunlar hepsi bizim üzerimize zaten saldırıyor.

 Başımızda binlerce dert var. Ben gittim mi tarikat zaten biter. Bu kadar hizmetler ortada kaldı. Ocağına düştük yani… Sen de bizim kardeşimiz olarak, ne bileyim şu anda derdimi sana açayım dedim. İnan ileri giden bir şey yok. Söyledim yani. Yukarı çıktım “Babanın bu işten haberi var mı?” diye… “Var” deyince, inan bir öpme oldu yani o kadar yani.


Yurt dışına kaçmayı düşünmüş

Konuşmasına gülerek devam eden tarikat lideri, “Onu şimdi uyutup uyutup yanıma getiriyorlar. Şey oluyor…” dedi. “Yani eğer al diyorsan alayım bu benim imkanım var” ifadelerini kullanan tarikat lideri, iğrenç itiraflarını şöyle sürdürdü:

 Çocuğun yaşı ufak. Yaşı şey değil yani ileride belki olur mu bilemiyoruz. Zuhuratlar var mı? Var. Bilmem sen de gördün mü? Onu da bilmiyorum. Sormak ayıp olur sana. Ama şu anda böyle bir durum yok. Yani benim işte pazar günü H.’ler çıkacak. Ben kaçıp gideyim yani. Bu iş ifşa olursa ben daha duramam buralarda.

 Millete rezil oluruz. Ben insan içine çıkamam. Ya intihar edeceğim ya gideceğim yani ikisinden birisi. Yani şey olsaydı, Allah biliyor… Hava yolları falan açık olsaydı, şimdi ben oradaydım yani. “Gel canını alayım” diyorsan gel canım burada. Başka bir şey diyorsan ona da razıyım yani. Ben çıkmaz bir şeyin içine girdim.

“Sarılıp öpüşme oldu o kadar yani”

Fatih Nurullah, asıl endişesinin yaşanan skandalın ortaya çıkması olduğunu belirterek “Hadi bizim umurlarımızı bırak, yani OdaTV’si, SÖZCÜ gazetesi saldırır şimdi” diyor. Nurullah ile çocuğun babası arasında geçen diyalog ise şöyle:

– Baba: Efendim sizin de kızınız var. Yani ben ne derim?
– Fatih Nurullah: Böyle ileri gitmek veya bir bekaretine, namusuna, iffetine affedersin bir sevişme vesaire uzun bir şey yok. Bir geldi işte sarılıp öpüşme olmuş o kadar yani. O da yani ben günahım neyse çekeyim yani…
– Baba: Elim, ayağım, dilim tutuldu şu anda. Bir şey diyemiyorum ben.
– Fatih Nurullah: İnan ben de yani. Şeytan işi desem… Bir imtihan. Hepimizin bir imtihanı yani.

Mağdur kız, babasını uyarmış ama…

Görüşmenin sonlarına doğru baba, mağdur kızıyla arasında geçen konuşmayı şöyle anlatıyor:

 “İki-üç gündür efendimi rüyamda görüyorum baba, iki yakam eline yapıştı falan” dedi. “Kızım bunlar nasıl rüyalar, sen kendine biraz çekidüzen ver” dedim. Sabah kalktım, benimle beraber kalktı. İşe gideceğim. “Baba ben gene bir rüya gördüm” dedi. “Fatih Efendi beni bir ateşe atıyordu” dedi. “Böyle şeyler olmaz” dedim. “En kısa zamanda toparlanalım, efendimizin elini öpmeye gidelim” dedim. O arada işte boynunu büktü, ağlayarak çekti gitti. Ben işe gidecektim, ilgilenemedim.

“Kızını al diyorsan alayım”


Mide bulandıran görüşmesinde skandal ifadeler kullanan Fatih Nurullah, “Bu senin, sana işaretli diyorsan başımın üstüne, üstünü örtelim diyorsan o da senin alicenaplığın. Al diyorsan alayım ama çocuğun yaşı ufak, ilerde olur mu olur, muratlar var mı var, ama şu anda böyle bir durum yok” sözleriyle, konuşmasını bitirdi. (Kaynak: Sözcü)

Uşşaki tarikatı lideri Nusrullah, 12 yaşındaki çocuğa istismardan tutuklandı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.