18 yaşındaki Furkan Celep intihar etti: Araba ev uğruna yıllarımı harcamak istemiyorum

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki Furkan Celep, sosyal medya hesabından intihar edeceğini belirten bir gönderi paylaştıktan sonra kayalıklardan atlayarak yaşamına son verdi.

furkan celep intihar

18 yaşındaki Furkan Celep intihar etti: Bir araba, bir ev uğruna yıllarımı harcamak istemiyorum

Gece saatlerinde, Darıca Pirireis Mahallesi Yelkenkaya Caddesi üzerindeki falezlerin bulunduğu alanda bir ceset görenler polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri ölen kişinin Furkan Celep olduğunu belirledi. İtfaiye ekipleri falezlerden inerek Furkan Celep’in cesedini Sahil Güvenliğe ait bota alınmasını sağladı. Gencin cesedi kıyıya çıkarılırken, olay yerinde incelemede bulunuldu.


Araştırma yapan polis ekipleri, bir kargo firmasında çalışan Furkan Celep’in sosyal medya hesabından intihar edeceği yönünde yazı paylaştığı bilgisine ulaştı.

İntihar notunda içki veya uyuşturucu maddenin etkisinde kalmadığını belirten Furkan Celep, bunalım veya depresyonda olmadığını ifade ederek, bunun günlerce, haftalarca hatta aylarca üzerinde düşündüğü bir konu olduğunu ve sonucunda böyle bir karara vardığını söylediği görüldü.

Furkan Celep bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğruna yıllarını harcamak istemediğini, iş hayatının kendisine çok yorucu geldiğini ifade ederek, her şeyi arkada bırakıp gitmenin mantıklı geldiğini, gökyüzünde huzur bulacağını belirtti.

18 yaşındaki Furkan Celep tarafından Instagram’da paylaşılan intihar notu:

Bu bir intihar notu

Sözlerime başlamadan önce bir içki, uyuşturucu veya bir madde etkisinde olmadıgımı belirtmek istiyorum. Bunalımda veya depresyonda degilim. Bu üzerine haftalarca hatta aylarca düşündügüm ve sonucunda bu karara vardıgım bir durum. Bu zaman diliminde birçok kişiyle dolaylı yoldan konuştum. Durumu bu kadar ciddi ve derinlemesine anlatmak istemedim. Panige kapılmalarını, bu konuya kafa yormalarını, saatlerini vermelerini, psikolojilerini ve yaşantılarını etkilemek istemedim. Olabildigince yumuşattım ve gerektiginde durdum. Kendi içimde kendi sorunumu çözmeye çalıştım. Vardıgım sonuç ise bu.

Hassas kalpli diyebileceginiz insanlardan birisiyim. Şu zamana kadar hep doğru olanı yapmaya çalıştım. Yalan söylememeye, küfür etmemeye ve argo kullanmamaya çalıştım. İnsanları incitmemeye özen gösterdim, onlara sürekli olarak elimden geldigince yardımcı oldum, değerli hissetmelerini sağladım verebildiğim kadar değer verdim. Çokca empati yaptım duygularını hissetmeye, onları anlamaya büyük özen gösterdim. Çok yönlü olabilmek için her kafa yapısına uygun şarkı dinledim, kitap okdum, araştırma yaptım. Herkesin görüşünü degerlendirdim, onlara saygı gösterdim.

Kendimi geliştirmek için spora gittim, yabancı dil ögrenmeye çalıştım. Herkese ve her şeye karşı merhametli oldum. Karıncayı bile ezmemeye özen gösterdim. Evde bir arı veya böcek olsa bile onu öldürmek yerine bardakla alıp özgür bıraktım, yemekten arta kalanları çatıya kuşların aç kalmaması için attım.

Zorbalıktan kaçındım, kimseye bulaşmadım, zorda kalanlara yardım ettim. Paraya ihtiyacı olana para ilgiye ihtiyaçları olana ilgi verdim. Hayvanları sevdim onlara ilgi gösterdim, besledim. Doğayı kirletmemeye çalıştım. uzayı, doğayı, ormanları, gökyüzünü ve hayvanalar için plastiklerimi çöp yerine istifleyip geri dönüşüme bile atmaya çalıştım. Daha iyi bir dünya için elimden geleni yaptım.

Ailevi duygulardan yoksun büyüdüm hiçbir zaman babamla veya abimle dogru dürüst dertleşemedim, onlardan deger görmedim (bunun için onları suçlamıyorum sadece biraz değer biraz şevkat görmek isterdim sanırım bu iyi gelebilirdi)

Kendi özümü yetenegimi ögrenemedim, bunun için çok ugraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdigimi bilmiyorum, ne olmak istedigimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum bunu dahi bilmiyorum. Benim yaşımdaki insanlara aramda uçurum var, her konuda benden daha üstünler.

Zaman geçtikçe kendi kişiligimden ayrılmaya başladıgımı hissediyorum. Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya başladım. İnsanlardan uzaklaşmaya onları önemsememeye, doğaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya başladım. Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüşüyormuşum gibi hissediyorum. Bunlar bana göre değil ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum. Sorumluluk almak istemiyorum. Bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğuruna yıllarımı aylarımı harcamak istemiyorum. İş hayatı bana çok yorucu geliyor. Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum. Bir şeyler uguruna bunca sorun yaşamak bana mantıklı gelmiyor. Bunun yerine her şeyi arkada bırakıp gitmek, her şeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.


Aslında hiçbir şey için yaşamıyorum. Yaşamak için bir nedenim bir amacım yok. İnsanların yoluma sürekli taş koyup beni yoracaklarını biliyorum, bunun için çabalamak istemiyorum.

Burda kalmamı saglayan bir kaç şey vardı. Şarkılar, kitaplar, filmler, doga, gökyüzü (özellikle bulutlar ve gün batımı) ve birkaç tane de dost. Bunlar benim bir süreligine burda kalmamı sagladı, bunun için minnettarım.

Belkide bu kadar derin, bu kadar hassas bir insan olmamalıydım. Keşke tanrı beni böyle yaratmasaydı diyip duruyorum kendime. Birisi en ufak hakaret bile etse buna üzülüyorum. Biraz üzülünce boğazımın yanıyor, sözcükler çıkamıyor bogazımdan. Merak ediyorum neden kimse bana degerli oldugumu hissetirmiyor ? Neden kimse beni sevmiyor ? Milyarlarca insan olmasına ragmen neden kendimi bu dünyada yalnız ve degersiz hissediyorum ? Biraz daha eglenceli, daha yakışıklı, daha çalışkan mı olmam gerek. Hayat bunları istiyor. Benim bunları karşılayacak ne gücüm ne de umudum var.

Daha iyi görünmek için, insanların beni sevmelerini saglamak için kendimi yormak, yıparatmak, ruhumu bedenimi kirletmek istemiyorum. Neden beni böyle sevmiyorlar ki ? Düşüncelerimi, fikirlerimi, deger verdigim her şeyi sırf dış görünüşüm biraz kötü diye kestirip atıyorlar. Bu konuda önemsiyecegim birisini bulmaya çalıştım (deger vermek istedim, deger görmek istedim özel hissetmek istedim) ama her seferinde ters tepti, dostluklar arkadaşlıklar kurmaya çalıştım olmadı.

Çok sevdigim, uguruna her şeyimi verebilecegim iki dostumu bu konuda üzdügüm için özür diliyorum. Benimle geçirdikleri vakitler için, her şeylerini benimle paylaştıkları için, bana karşı nazik ve iyi kalpli oldukları için, benimle yıllarca birlikte oldukları için ve bana kattıkları her şey için çok teşekkür ediyorum. Onlara burdan bir kucak dolusu kalp yolluyorum.

Her şeye rağmen bugünün gelecegini biliyordum, hiçbir zaman yaşlanmayacagımı, düzgün bir hayat yaşamayacagımı biliyordum. Sadece bana bu kadar yakın oldugunu bilmiyordum.

Bu dünya yaşamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum. Son kez bugüne kadar birisini üzdüysem veya kalbini kırdıysam bunun üzgünüm, özür dilerim. Belki burada bulamadıgım huzuru gökyüzünde bulurum. Huzurlu, mutlu ve umut dolu hayatlar sürmeniz dilegi ile hoşçakalın…

Furkan Celep tarafından yapılan paylaşımın altına gelen bazı yorumlar şöyle:

_fatih.arica_
Okula Gelmiş, 9. Sınıf Öğrencilerimin Verilerini Girerken Bir Çay Molası Verdim.. Karşıma Bu Paylaşım Çıktı.. .
18 Yaşında Bir Gencin Bıraktığı İntihar Notu.. Evet Yanlış Okumadınız 18 Yaşında Bir Gencin.. .
Sandalyeden Kalkamadım, Göğsüme Öküz Oturdu, Nefesim Çıkmadı ve Hüngür Hüngür Ağlamaya Başladım.. .
18 Yaşında Yahu 18 Yaşında.. Gezmesi, Görmesi, Öğrenmesi Gereken Yaşlarda Hayatına Dokunacak Kimseyi Bulamamış.. İyi Bir Aile Olmayı Ona Harçlık Vermek, İyi Bir Öğretmen Olmayı Ona Ders Anlatmak Sanan İnsanlar Yüzünden İntiharı Düşünecek Varoluşsal Sancılar Yaşamış Bir Çocuk Sadece O.. .
Hayatın Hassas Kalpli İnsanlar İçin Cehennem Olması Yetmezmiş Gibi Biz Daha da Zor Hale Getiriyoruz.. .
Bir Öğretmen Olarak Sistemi, Etrafındaki İnsanları Düzeltemediğim İçin Özür Dilerim Aslanım.. Sadece İnternette Gördüm Tek Bir Postunu ve Senin İçin Yapabildiğim Tek Şey Hüngür Hüngür Ağlamak Oldu.. .
Işıklar İçinde Uyu #furkancelep 😔😔😔

__iamalp
Yine iyi bir insan bu kötü aşağılık dünyaya yenildi yine aşağılık insanlar kazandı melek gibi insanlar kaybetti hani derler iyiler her zaman kazanır diye öyle bir şey yok bu dünyada, bu dünyada daima kötüler kazanır. Mekanın cennet olsun umarım burada bulamadığın huzuru, ilgiyi, değeri orada bulabilirsin…

halil_asln20
Pırıl pırıl bir hayat daha kaydı gitti. Üstelik hepimizin, herkesin gözleri önünde. Elimizden keşke demekten başka hiçbir şey gelmiyor oluşu, şuradaki yorumlar arasında bile umutsuz, onca genç insanın olduğunu bilmekte ayrıca üzücü.

selcuk_arslan56
Hayat öyle bir şeydir ki vazgeçemem dersin. Uğruna herşeyi verirsin. Ve hayat öyle birşeydir ki tek bir dokunuş bile seni ondan alıkoyar. Ve uğruna herşeyi verdiğin o nimet sana çöp olarak görünür. Özür dileriz furkan.

brusshie
Dünya hassas kalpler için cehennemdir


minik_patim21temmuz
Ah Furkan yavrum içim acıdı yazdıklarını okuyunca ağladım ağladım. Oğlum neden ağlıyorsun anne dedi birşey diyemedim yavrum.

İntihar öncesi belirtiler var mı? Nasıl yardım edebiliriz?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.