Kırıkkale’de kaldığı otelde gece yarısı bir adam yatağında otururken uyandı!

Kırıkkale’de iş seyahati için bir otelde kalan kadının Twitter’dan anlattığı akıl almaz olay pes dedirtti! Kardelen Kamişli, kaldığı otelde gece yarısı bir adam yatağında otururken uyandı. Şikayetçi olduğu polisler, “Sizi barıştıralım” dedi. 

kırıkkale otel taciz

Kırıkkale’de kaldığı otelde gece yarısı bir adam yatağında otururken uyandı!

Kardelen Kamişli isimli bir vatandaş, sosyal medya hesabı Twitter’dan iş seyahatinde yaşadığı tacizi anlattı. İş için gittiği Kırıkkale’de yerleştiği otel odasında gece yarısı uyandığında yatağında tanımadığı bir kişinin oturduğunu aktardı.


Kamişli’nin iddiasına göre; çağırdığı polisler şahsı önce bırakarak kendisine şikayetçi olup olmadığını dahi sormadı. Ardından bir kez daha polis merkezini arayan Kamişli, polislerin kendisine, “Barıştıralım sizi” dediğini ifade etti.

Kardelen Kamişli, yaşadıklarını sosyal medya hesabında şöyle anlattı:

Bu yazının ulaştığı herkese öncelikle merhaba. Sizlerle dün başıma gelen bir olayı paylaşmak istiyorum. Olayda bahsi geçen kişinin ismi Seyit Muhammet Sarı. Adım Kardelen Kamişli, elektrik elektronik mühendisiyim. Ankara’da yaşıyorum fakat işim nedeniyle her gün Kırıkkale’ye gidip geliyorum. Bu süreçte de gerek iş gerekse yol yorgunluğundan ötürü Kırıkkale’de kalmayı tercih ettim.

07.09.2020 tarihinde 1 geceliğine oda kiraladığım Kırıkkale Carmine Hotel’de yaşadığım bu olayı sizlerin de öğrenmesini istiyorum.

Pazartesi günü 18:30 sularında otele giriş yaptım. Markete gidip geldiğimde kapılarda bulunan ve her oda için ayrı ayrı verilen kartlı geçiş sisteminde herhangi bir problem yaşamadan odama çıkış ve giriş yaptım. İşlerimi halledip 01:00 civarında uyudum. Saat 02:40 – 02:50 civarında bir anda uyandım ve yatağımda daha önce hiç tanımadığım ve görmediğim bir adamın oturup bana baktığını gördüm.

Ne kadar süredir orada olduğu hakkında bir bilgim olmamakla beraber gözlerimi açtığımda şahsın beni izlediğini gördüm. Anın şoku ve korkusuyla ‘Sen kimsin, burada ne işin var?’ diye bağırdım fakat yaşadığım korkudan dolayı olduğum yerden kalkamadım.

Sonrasında bahsi geçen kişi bana ‘Sen Nurbanu’nun arkadaşısın, seninle bir şey konuşmam lazım’ dedi ama ben hayatım boyunca Nurbanu adında herhangi bir kişiyle iletişim bile kurmadım. ‘Nurbanu kim? Çık git odamdan.’ diyerek kendimden uzaklaştırmaya çalıştığım bu kişi yaptığı taciz yetmezmiş gibi bir de küstahça ‘Senden bir sigara aldım, onu içip gideceğim’ dedi. ‘Defol git!’ diye bağırdığım sırada hala yaşanılan olay normalmiş gibi ayakkabısını çıkartarak yastığımın olduğu yere koydu.

Etrafa baktığımda valizimin üzerinde bana ait olmayan bir ceket olduğunu da gördüm. Bunların yaşandığı saniyelerde korkudan hareket edememiştim fakat ayakkabısının çıkmasıyla birlikte olayın farklı bir yere evirileceğini düşünüp olduğum yerden bir hışımla kalktım ve otel resepsiyonunu aramak için elimi, otel odasında bulunan telefona uzattım. Telefona yöneldiğimi gören bu adam kolumdan tutmaya yeltendi fakat hemen kolumu çektim ve resepsiyonu aradım. Resepsiyon görevlisini çağırdığımı gören şahıs bavulumun üzerindeki ceketini de alarak odamdan kaçarak uzaklaştı.

Polis, “Rüya görmüş olabilirsiniz hanımefendi, emin misiniz?” diye sormuş

Resepsiyon görevlisine olayı kapı eşiğinde anlattıktan ve görevli gittikten saniyeler sonra kapım tekrar çalındı ve görevlinin tekrar geldiğini düşünerek kapıyı açtım. Odamdan çıkmadan sağ ve sol koridor devamına baktığımda kolon arkasından sessiz ol anlamında ‘Şşt’ işareti yapan bu adamı tekrar gördüm. Hemen kapımı kilitledim ve polisi aradım. 155’i aradığımda ‘Rüya görmüş olabilirsiniz hanımefendi, emin misiniz?’ sorusu ile karşılaştım. Zaten olayın korkusu ve gerginliği üzerimdeyken bir de böyle bir şeyle itham edildim. Emin olduğumu ve ekiplerin acilen Carmine Hotel 2.kat 221 numaralı odaya gelmesini istedim.


Şahsın bu süreçte odamın kapısını bir kez daha tıklatması üzerine odamdan çıkamadım ve bu korkuyla odamda hapis kaldım.

Kısa bir süre içerisinde ekibin gelip gelmediğini öğrenmek için resepsiyonu aradığımda ekibin geldiğini ve şahsın götürüldüğünü ilettiler. Bunun üzerine kamera kaydını görmek istediğimi ileterek hapis kaldığım odadan sonunda çıkabildim ve lobiye indim.

O sırada 2 erkek misafirin de olduğunu gördüm ve resepsiyon görevlisinden görüntüleri izlemeyi istediğimde ‘Polis götürmedi, arkadaşları parka götürdü’ ifadesini duydum. Haliyle bu kadar korku yaşatan ve ihbar ettiğim kişinin ekip tarafından, şikayetçi olup olmadığım sorulmadan,bırakıp gidilmesi sinirlenmeme neden oldu.

Ekipleri tekrar arayarak şahıs hakkında şikayetim olduğunu ve gelip almalarını istedim. Ekibi beklerken lobide bulunan 2 erkek şahsında odasına girildiği ve birine yumruk atılırken diğerinin odasında şahsın gömleğini çıkarttığını belirttiler. Erkek misafirlerin şikayetçi olmayacağını söylemeleri üzerine, ‘Nasıl şikayetçi olmazsınız, başınıza daha ne gelmesi gerekiyordu?’ dedim ve şikayetçi olacağımı belirttim.

Polisler, “İn arabadan da barıştıralım sizi” demiş

Ekip geldiğinde şahsı alıp ekip aracına bindirdiler ve çantamı almak için odaya çıkıp geldiğimde ‘İn arabadan da barıştıralım sizi.’ Diyerek şahsı arabadan indiren ekip amirine ‘Ne barışması memur bey, neden bahsediyorsunuz. Şikayetçiyim şahıstan’ diyerek bu saçma tavra son son verilmesini istedim.

Arkadaşları, “Alkollü ne yaptığını bilmiyor, şikayetçi olmayın” demiş

Şahısla aynı araca bindirmeye çalışmaları üzerine daha da gerilerek kendi aracımla Cumhuriyet Polis Merkezi’ne gittim. Şahsın da iş nedeniyle Kırıkkale’ye geldiği aynı firmada çalıştığını ileten 2 arkadaşı, ‘Alkollü ne yaptığını bilmiyor, şikayetçi olmayın.’ dedi. ‘Alkolün hafifletici neden olduğu’ günümüzde; kimseyi rahatsız etme ve taciz etmenin bahanesi olamayacağını, şahıstan ve güvenliğimi sağlayamayan otel yönetiminden ayrı ayrı şikayetçi olacağımı ve gerek maddi gerek manevi gerekse idari yaptırımların her türlü biçimde uygulanması için sürecin asla ve kattiyen takibini bırakmayacağımı dile getirdim.

Emniyet’e verdiğim şikayet tutanağı ve ifademin ötesinde bizzat kendim ayrı olarak Kırıkkale Adliye Sarayı’na giderek Cumhuriyet Başsavcılığı’na da şikayet dilekçemi ulaştırdım.

“Hiçbir şekilde bunun peşini bırakmayacağım!”

Hukuki süreci başlattım ve hiçbir şekilde bunun peşini bırakmayacağım. Bu yazıyı okuyan herkesin kendini benim yerime koymasını, o gün, o otelde kendisinin de olabileceği bilincine varmasını istiyorum.

Bir kadın olarak, çoğunluğa uyup bunu sineye çekebilirdim ama hakkımı savunmak benim şeref ve haysiyetimin en birincil temsilidir. Olayı yaşayan kişinin erkek veya kadın olmasının bir önemi yok; kimsenin bu ve bunun gibi bir travma yaşamamasını istiyorum.


Seyit Muhammet Sarı ve daha niceleri toplumdan temizlensin. Artık hiçbirimiz tacize, psikolojik şiddete ve daha da ötesinde tecavüze ve yahut cinayete kurban gitmesin.

Taksi durağı sapıkları Bakan Soylu ve Gül devreye girince yakalandı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.