Kolon kanseri risk faktörleri nelerdir? Nasıl tedavi edilmeli?

Ülkemizde görülme sıklığı olarak kadınlarda ikinci, erkeklerde üçüncü sırada yer alan kolon kanseri risk faktörleri arasında 50 yaşın üzerinde olmak ve yanlış beslenmek ilk sıralarda yer alıyor.

kolon kanseri risk

Kolon kanseri risk faktörleri nelerdir? Nasıl tedavi edilmeli?

Kolon kanserini erken evrede yakalamak için ise vücudun verdiği sinyalleri iyi takip etmek gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Çipe, kolon kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.


Kolon kanseri, kalın bağırsak ve bu bağırsağın son 15 cm’lik kısmı olan rektumdan kaynaklanan kanserler olarak tanımlanmaktadır. Kalın bağırsak kanserlerine zemin hazırlayan pek çok risk faktörü bulunmaktadır. Kalın bağırsak ve rektum kanseri farklı yaşlarda da ortaya çıkabilmesine rağmen, 50 yaş sonrasında risk artmaktadır.

Kolon kanseri risk faktörleri neler?

Hastaların %90’ından fazlası 50 yaşın üzerinde olan kişilerdir. Bu dönemden sonra risk, her 10 yılda ikiye katlanır. Her kanserde olduğu gibi kolon kanserlerinde de erken teşhis hayat kurtarıcıdır. Başlangıç evresinde teşhis edilen kolon kanserlerinde yaşam kalitesi ve süresi oldukça artmaktadır.

Yanlış beslenme kolon kanserine davetiye çıkarıyor!

50 yaş üzerinde olmanın yanında kolon kanserinin risk faktörleri şöyle sıralanabilir:

1- Ailesel geçiş: Hastaların yüzde 20’sinde genetik geçiş söz konusudur ancak geri kalan yüzde 80 hastada aile hikayesi bulunmamaktadır. Ailede (birinci ve ikinci derecede akrabalar) ve /veya kendisinde; aşağıdaki hastalıkların olması riski artırmaktadır.

2- Kalın bağırsak kanseri ya da kalın bağırsakta polip öyküsü: Bu tür hastalıkların daha önceden var olması kolon kanseri riskini artırır.

3- Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı: 8-10 yıldan fazla süre ile hasta olanlarda risk yükselmektedir.

4- Yanlış beslenme: Hayvansal yağlar, düşük lifli gıda alımı kolon kanserine davetiye çıkarır.

5- Vitamin eksikliği: Yeteri kadar vitamin alamama da kolon kanserinde riski artırır

6- Obezite: Obezite kolon ve rektum kanseri riskini arttırdığı gibi aynı zamanda kadınlarda meme ve erkeklerde prostat kanseri riskini de artırdığı gösterilmiştir. Dolayısıyla kanserden korunmak için obezite ile de etkin olarak mücadele edilmelidir.

7- Sigara ve alkol alışkanlığı: Sigara ve alkol kullanımı kolon kanseriyle birlikte pek çok hastalığa da davetiye çıkarır.


8- Sedanter yaşam: Kolon kanseriyle birlikte birçok hastalığın önlenmesinde düzenli egzersizin rolü büyüktür.

Kilo kaybı ve kansızlığa dikkat!

Kişinin vücudundaki sinyalleri takip etmesi, kolon kanserlerinin erken teşhisi açısından çok önemlidir. Makattan kanama olması en sık görülen kolon kanseri belirtisidir. Diğer bulgular şöyle maddelenebilir:

  • Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik
  • Karın ağrısı
  • Kilo kaybı
  • Kansızlık
  • Soluk renk
  • Şişkinlik

Kansızlık en önemli belirti!

Kolon kanserinde kalın bağırsağın makat bölgesine yakın olan 15 cm’lik kısımdan gelen kanama en önemli belirtilerdendir. Ancak kalın bağırsağın ince bağırsağa yakın olan başlangıç kısmından kaynaklanan kolon kanserleri, makattan daha çok gizli kanama ile kan kaybına yol açar ve kansızlık ile kendini gösterir.

2 cm’in üzerindeki polipler kansere dönüşebilir

Polipler, kalın bağırsağın içinden kaynaklanan et beni şeklinde başlayıp daha sonra büyüyerek kansere dönüşen yapılardır. Bunlar kolon kanserlerinin öncüsü olarak kabul edilir. 2 cm’in altındaki poliplerin kansere dönüşme riski az iken, boyutu 2 cm’i geçen poliplerin kansere dönüşme riski çok yüksektir.

Taramada altın standart kolonoskopi

Kolon kanseri taramasında altın standart yöntem kolonskopidir. Kolonoskopi ucunda ışık ve küçük bir kamera olan yaklaşık 1 cm çapındaki uzun eğilebilir bir alet ile anüsten girilerek tüm kalın bağırsakların incelenme işlemidir. Teşhis direk tümörün gözle görülmesi ve oradan alınan biyopsinin patolojik olarak incelenmesi ile konur.

Kesin tedavi cerrahi

Kolon kanserinde kesin tedavi cerrahidir. Ameliyatta hastalıklı kısım çıkartılır ve bağırsaklar tekrar birbiriyle birleştirilir (anastomoz yapılır) kısaca hastanın ostomiye (cerrahi olarak dışkılama için oluşturulan açıklık-torba) ihtiyacı olmaz. Ancak kanser rektumda yerleşmişse bu durumda yaklaşım daha farklı olmaktadır.

Rektum makattan sonraki kalın bağırsağın yaklaşık 15-18 cm’lik kısmıdır ve 3 bölümde incelenir, makattan sonraki kısım alt ve sırasıyla orta ve üst rektum bölümleri olarak adlandırılır.

Cerrahide üst rektum bölümündeki kanserlerde hastalıklı kısım çıkartılır ve bağırsaklar birleştirilir. Orta rektum bölümündeki kanserlerde bağırsaklar birleştirilir ancak birleştirilen bağırsak bölümünde dikişlerin tutması için daha sonra kapatılmak üzere ince bağırsak geçici olarak dışarıya alınır. Alt rektum kanserlerinde kişiye kalıcı ostomi açılması gerekebilir.

Kolon kanserinde robotik cerrahiyle iyileşme süresi kısalıyor

Robotik cerrahi, kolon ve rektum kanseri ameliyatlarında tüm hastalarda uygulanabilecek hem hasta hem de cerrah için birçok avantajı olan güncel bir tedavi yöntemidir. Hastanın karın bölgesinde açılan birkaç küçük kesiden gerçekleştirilen operasyon, hastaya 3-4 metre mesafede bulunan cerrah tarafından gerçekleştirilir.

3 boyutlu ve 9 kata kadar büyütme özelliği sayesinde tüm doku ve sinirler çok daha net ve ayrıntılı görülür. Tüm operasyon boyunca hastanın başında duran bir diğer cerrah konsoldaki cerraha yardımcı olur.

Cerrah konsol aracılığıyla yaptığı el hareketleri insan elinden daha fazla hareket kabiliyetine sahip olan robotik enstrümanlara ileterek kolonun kanserli kısmının çevre dokularla bağlantısını kestikten sonra kalan kısımlardan ayırarak vücuttan çıkarır.


Kolonun ayrılan kısımlarını birleştirerek dışkıya yeni bir çıkış yolu sağladıktan sonra küçük kesiler kapatılarak operasyon sonlandırılır. Kolektomi sonrası kalıcı ya da geçici olarak dışkının bir torbaya boşaltılması gerekebilir. Operasyon sonrasında kesilerin küçük olması hastanın iyileşme süresini hızlandırır.

Kolon kanseri riskini 11 adımda azaltın


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.