Salgın döneminde 11 ilde olağandışı ölüm artışı yaşandı!

Bakanlık yanıt vermedi: Salgın döneminde 11 ilde olağandışı ölüm artışı! Resmi verilere dayanılarak yapılan araştırma, Türkiye’nin 11 ilinde 2020’de hayatını kaybedenlerin sayısının geçen yılların ortalamasının üzerinde olduğunu ortaya koydu.

olağandışı ölüm

Salgın döneminde 11 ilde olağandışı ölüm artışı! (video aşağıda)

11 ilin ölüm sayılarına dair yapılan araştırma, sayıların beklenenin üzerinde arttığını gösterdi. 2020’deki ölüm artışlarında koronavirüs salgınının önemli rol oynadığı görülüyor.


BBC Türkçe‘nin e-devlet ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak yaptığı araştırma, aralarında İstanbul’un da bulunduğu 11 ilde, 2020’nin ilk 8 ayında, son 5 yılın ortalamasına kıyasla ölüm sayısının yüzde 12 arttığını, toplam 10 bin 950 ek ölüm olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca nüfus faktörü göz önüne alınarak yapılan hesaplamada da, yine bu 11 ilde, ölüm sayısının 2019’un ilk sekiz ayına kıyasla yüzde 8,4 arttığı görülüyor. Türkiye geneli için bu yıl beklenen ölüm artış oranı ise yüzde 2,2.

Uzmanlar bu tarz yüksek artışların pandemiyle ilişkilendirilmesinin normal olduğunu, ek ölümlerin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada görüldüğünü söylüyor.

Sağlık Bakanlığı, BBC Türkçe’nin sorularına yanıt vermedi.

türkiye olağandışı ölüm

Ek ölüm nedir, nasıl hesaplanır?

Epidemiyolojide, ek ölüm kavramı, normal veya kriz dışı koşullar altında beklenenden daha fazla gerçekleşen ölümleri tanımlıyor.

Bunun hesaplaması da geçmiş yılların ölüm ortalamalarına ve yıllık beklenen artışlara bakılarak yapılıyor.

Uzmanlar, pandemi gibi olağanüstü koşulların yaşandığı belli bir zaman diliminde ek ölümün tespit edilmesi halinde bunun da pandemi ile ilişkilendirilmesinin normal olduğunu belirtiyor.

Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül, ek ölümlerin incelenmesinin pandemi gibi olağanüstü dönemlerin etkilerinin anlaşılmasında bilimsel açıdan da kabul edilmiş bir yöntem olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Ergönül, “Beklenen ölüm sayısı geçmiş yılların tarihsel olarak bakılarak ortaya konulur. Son 5 yılda, 10 yılda beklenen ölüm sayısı bellidir. Beklenenden daha fazla ölüm olması, hele de pandemi dönemi varsa, neye bağlanır? Pandemiye bağlanır. Son derece basit ama sağlam bir mantık. Göreceksiniz önümüzdeki yıllarda pandemi bittikten sonra bile yapılacaktır” dedi.

Geçmiş dönemlerde İspanyol Gribi ve 2009-10 yıllarında yaşanan Domuz Gribi ile ilgili de ek ölümlere dayanarak yapılmış çok sayıda bilimsel çalışma mevcut.

yıllara göre ölüm

Türkiye’de ek ölüm var mı?

Türkiye’de pandemi döneminde ek ölümler olup olmadığına bakmak için e-devlet ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) üzerinde yer alan veriler incelendi.

E-devlet üzerinde yalnızca 11 ile ait günlük ölüm verileri bulunuyor. Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, Kahramanmaraş, Kocaeli, Konya, Malatya, Sakarya ve Tekirdağ olarak sıralanan bu iller, Türkiye nüfusunun yüzde 36,5’ini temsil ediyor.

BBC Türkçe ekibi, e-devlet üzerinden 2019 ve 2020 yıllarına ait 1 Ocak ile 31 Ağustos arasındaki 8 aylık döneme ilişkin ölüm verilerini bir araya getirdi. Önceki yılların il bazında ölüm sayıları için ise TÜİK verileri kullanıldı.

Söz konusu illerde, 2015-2019 yılları arasında gerçekleşen 8 aylık toplam ölüm sayısı 87 bin ile 94 bin aralığında değişiyor. 2018’de ise bir önceki yıla kıyasla ölüm sayısının azaldığı görülüyor. Bu 5 yılda meydana gelen ölümlerin ortalaması 91 bin 37.

2020 yılında ise bu 11 ildeki toplam ölümler ilk kez 100 binin üzerine çıktı. E-devlet verilerine göre, toplamda 101 bin 987 kişi yaşamını yitirdi. Aradaki fark, 10 bin 950.

Türkiye genelinde aynı dönemde açıklanan Covid-19 kaynaklı ölümlerin toplam sayısı ise 6 bin 326. Sağlık Bakanlığı, İstanbul hariç, il il Covid-19 ölüm verilerini açıklamadığından diğer 10 kentteki can kaybı sayısı bilinmiyor.

Yılın ilk 8 ayında artış oranı ne oldu?

Uzmanlar, bu tarz incelemelerde geçmiş yılların verilerinin yanı sıra göz önüne alınması gereken bir diğer önemli etkenin de nüfus olduğunu belirtiyor ve oransal bir kıyaslamanın daha net bir resim ortaya koyabileceğini söylüyor.

Bu etkenler de eklenerek yapılan incelemelerde yılın ilk 8 ayında ölüm sayısının hem geçmiş yılların ortalamasının hem de Türkiye geneli için beklenen artış oranının üzerinde yükseldiği görülüyor.

İncelenen 11 ilin nüfusuna göre yapılan hesap, ölümlerin 2019’a kıyasla yüzde 8,4 arttığını ortaya koyuyor.

İl bazında yıllık ölüm artış beklentisine ilişkin herhangi bir resmi veri bulunmuyor. Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 Eylül’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye geneli için 2020 yılındaki ölüm artış oranının yüzde 2,2 olduğunu ve ilk sekiz ayda da ölümlerin beklenen çerçevede arttığını söyledi.

11 il ölüm oranı

Koç Dijital’den matematik ve veri uzmanı Dr. Salih Durhan da yaptığı değerlendirmede, pandemi gibi olağanüstü dönemlerin değerlendirilmesinde ek ölüm oranlarının net bir ölçü olduğunu söyledi.

Durhan, “2020’de kaç kişinin öldüğünü tespit etme konusunda bir soru işareti yok. Ölüm verileri, çok eskiden beri toplandığı için güvenilir veriler. Bu, eski bir istatistik toplama biçimi ve standardize olduğundan çok büyük yanlışlık içerecek şeyler değil” dedi.

Ancak Durhan, zaman zaman verilerin sisteme aktarılmasında gecikmeler olabileceğini ve daha sonra bu tarz verilerde revizyon ya da güncellemelerin yapılabileceğini ifade etti.


Sağlık Bakanlığı ise elde edilen verilerle ilgili BBC Türkçe’nin sorularına yanıt vermedi. Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 Eylül’de düzenlediği basın toplantısında ilk sekiz ayda gerçekleşen ölümlerin geçen yılki ölüm sayılarıyla uyumlu olduğunu söyledi.

Koca, “2019 yılı ilk 8 ayı enfeksiyon hastalıklardan vefat sayımız 8 bin 72 ama bu yıl bu sayı 7 bin 491. Yani geçen yıldan daha düşük. Bu veriler ışığında şu söylenebilir Kovid hastalarının enfeksiyon diye kaydedilmesinden ziyade belki tersini iddia etmek, eskiden enfeksiyon tanısını konan bazı hastalarımızın Kovid olarak kaydedildiği de söylenebilir” dedi.

İl bazında durum nasıl?

Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüsle ilgili il bazında ölüm ve vaka sayılarına ilişkin açıkladığı herhangi bir düzenli veri bulunmuyor. Bunun tek istisnası ise İstanbul.

Bu da, İstanbul özelinde daha detaylı bir analiz yapmaya imkan tanıyor.

İstanbul’da ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart’tan 31 Ağustos’a kadar geçen süre içerisinde 39 bin 503 kişi yaşamını yitirdi. 2019’un aynı döneminde ise bu sayı 34 bin 297 olmuştu.

Yani bir yıl içerisinde ölümlerde 5 bin 206 kişi ya da yüzde 15’lik bir artış görülüyor. Aynı dönemde Covid-19 nedeniyle İstanbul’da yaşamını yitirenlerin sayısı ise 2 bin 865. Bu da basit bir hesapla İstanbul’da 2 bin 341 kişilik bir “ek ölüme” denk geliyor.

istanbul ölümler

Diğer illerde ise Covid-19 kaynaklı ölümlere ilişkin veriler açıklanmıyor ve bu da böylesi bir analiz yapmayı mümkün kılmıyor. Bununla birlikte, geçmiş yıllara ait TÜİK verileri ile 2019 ve 2020’ye ait e-devletten toplanmış verileri kıyaslamak ise mümkün.

Buna göre, Malatya, Konya, Tekirdağ ve Diyarbakır hariç, tüm illerde 2020’nin ilk 8 ayındaki ölüm sayısı ortalamanın üzerinde gerçekleşti. Ortalamanın altında kalan illerden Tekirdağ ve Konya’ya ilişkin TÜİK ile e-devlet verileri arasında ciddi tutarsızlıklar olduğu görüldü.

Örneğin, e-devlette 2019’un ilk 8 ayında Tekirdağ’da hayatını kaybedenlerin sayısı 1040 olarak gösterilirken, bu sayı TÜİK’te 3 bin 837 olarak veriliyordu. Konya’da da 2019’un ilk 8 ayında TÜİK’e göre 8 bin 6; e-devlete göre, 4 bin 462 kişi yaşamını yitirdi.

Ancak 2019 yılının ilk 8 ayına dair 11 ilin toplamında ise TÜİK ile e-devlet verileri arasında önemli bir fark görülmedi.

BBC Türkçe ekibi ayrıca, baharda alınan tedbirlerin kaldırılmaya başlanması ile Bakan Koca’nın “birinci dalganın ikinci zirvesi” olarak tanımladığı dönem arasındaki yaz aylarındaki ölümleri de inceledi.

E-devlet üzerinden indirilen 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları verilerine göre, Kocaeli hariç, kalan 10 ilin tamamında bu yılki ölümler son 2 yılın ortalamasının üzerinde oldu.

11 ilde ölüm artışı

Dünya genelinde olan durum ne? Bu neden kaynaklanıyor?

Koronavirüs salgını nedeniyle, ölüm sayılarındaki artış sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de gözlemlenen bir eğilim.

BBC’nin Haziran ortasında yaptığı bir araştırma, dünya genelinde, açıklanan resmi rakamların ötesinde, en az 130 bin kişinin daha Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmiş olabileceğini ortaya koydu.

Araştırma kapsamında verileri incelenen 27 bölgede bu yıl için tespit edilen ölüm sayısı, geçen yılların ortalamasına Covid-19 kaynaklı ölümler eklense bile daha yüksek olduğu görüldü.

İngiltere, Avrupa’da en fazla ek ölüme sahip ülke

Birleşik Krallık, yılın ilk 6 ayında en fazla ek ölüme sahip Avrupa ülkesi oldu. Özellikle Mart-Nisan döneminde ölüm artış hızının bazı haftalar yüzde 100’ün üzerine çıktığı görülüyor.

ingiltere ek ölüm

İspanya, Belçika ve Hollanda da ölüm artışının yüksek olduğu diğer Avrupa ülkeleri. ABD’de de Nisan’dan sonra ortaya çıkan ek ölümler, son haftalarda düşüş eğilimine girdi.

Prof. Dr. Ergönül bu durumun normal olduğunu ve aradaki farkın ülkelerin ölüm bildirimlerini farklı kriterlere gör yapmasından kaynaklandığını söyledi.

Ergönül’ün verdiği bilgiye göre, hastalar üç kategoride sınıflandırılıyor: Gösterdiği semptomlara bağlı olarak “şüpheli” vakalar, PCR testi negatif çıksa bile buzlu cam görüntülü tomografi gibi klinik bulgulara rastlanan “muhtemel” vakalar ve PCR testi pozitif çıktığı için “kesin tanı konulan” vakalar.

Ergönül, “Her ülke farklı sınıfa göre bildirim yapıyor. Türkiye ise PCR testi ile kesin tanısı konulmuş hastaları açıklıyor. Bakanlık her üç aşama için de bu verileri açıklayabilse en güzeli olur. Ölen insanlara sahip çıkmak önemlidir, ölünüzü saymak iyi bir şeydir” dedi.

Dr. Salih Durhan da ek ölüm oranının toplam içindeki payının ülkelere göre ciddi farklılıklar gösterdiğine dikkat çekti.

Durhan, bu oranın İspanya ve Hollanda’da yüzde 60 civarında olmasına karşın, Belçika’da yüzde 110’un üzerinde olduğunu söyledi.

Durhan bunun temel sebebinin tanı ve test prosedürlerindeki farklılık olduğunu belirterek, “Ayrıca, demografik yapı ve nüfus yoğunlukları gibi faktörler de devreye giriyor. Salgının seyri, nüfus yoğunluğu yüksek olan yerlerde farklı ilerliyor” dedi.


Yerli tıbbi cihaz üreticileri de isyanda: Devletten 26 milyar lira alacağımız var!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.