Uzaktan eğitim araştırması: Yoksul için eğitime erişim lüks haline geldi!

Uzaktan eğitime erişimde yaşanan sorunlar, “Kayıp nesil” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Yoksullar için eğitime erişim bir lüks haline getirildi. Öğrenciler, “Uzaktan eğitime erişen, kısmen erişen ve hiç erişemeyen” şeklinde sınıflara ayrıldı. Eğitim hakkı kullanılamaz hale geldi!

uzaktan eğitim

Uzaktan eğitim araştırması: Yoksullar için eğitime erişim bir lüks haline getirildi!

Eğitimde fırsat eşitsizliğinin her geçen yıl daha da arttığı Türkiye’de uzaktan eğitim, bazı öğrencileri eğitimden kopma noktasına getirdi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün raporuna göre, “Sessiz çalışma yeri olan öğrenciler” listesinde 77 OECD ülkesi arasında 49’uncu sırada yer alan Türkiye’de, bilgisayar sahipliği oranı da yüzde 44,1’e geriledi.


Eşitsizlik rapora da yansıdı!

BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; Türkiye’deki uzaktan eğitim, OECD’nin çalışmasında da masaya yatırıldı. OECD’nin, “Ülkelerin pandemi sırasında eğitim ihtiyaçlarını karşılamasında yol gösterici olması” gerekçesiyle hazırladığı rapor, Türkiye’deki fırsat eşitsizliğinin eğitime etkisini ortaya koydu.

• Ülkelerin, okul çalışmaları için kullanabileceği bir bilgisayarı olan öğrencilere göre sıralandığı listede de Türkiye, OECD ortalamasının çok altında kaldı.

• Türkiye, OECD’nin ‘Okul Çalışmaları İçin Bilgisayara Erişim’ isimli 77 ülkelik listesinde 64’üncü olarak ortalamanın çok gerisine düştü.

• Bilgisayara erişimi olan öğrencilerin ortalaması Türkiye’de yüzde 70’in biraz altında kalırken ‘Avantajlı okullarda’ okuyan öğrencilerde bu oran yüzde 90’a yaklaştı.

Bilgisayarı olan sayısı azaldı!

COVID-19 salgınıyla birlikte evden çalışmak ve uzaktan eğitim milyonlarca kişi için zorunluluk haline gelirken Türkiye’de kurumsal olmayan nüfus içinde bilgisayar sahipliği oranı son yıllarda giderek geriledi. 2016’da yüzde 50,6 olan bilgisayar sahipliği oranı, 2019’da yüzde 44,1’e geriledi.

Makas açıldı!

Uzaktan eğitime erişimde yaşanan sorunlar, “Kayıp nesil” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Eğitim Uzmanı ve CHP Grubu Eğitim Danışmanı Ali Taştan, “Kayıp nesil oluşması kaçınılmaz. Uzaktan eğitimin de bunu engellemede büyük faydası olacağını düşünmüyorum” dedi. Uzaktan eğitime erişemeyen ya da kısmen erişen öğrencilere eğitim yaşamları boyunca özel program uygulanması gerektiğini ifade eden Taştan, “Makas iyice açılıyor.

Uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler bir taraftayken özel ders alan öğrenci sayısında da patlama yaşanıyor. Olan yoksul ailelerin çocuklarına oluyor. Belki MEB’e bu basit gelebilir ama gerçekten de eşitsizlik giderek derinleşiyor” ifadelerini kullandı.

1,5 milyon öğrencinin internet erişimi yok!

Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin bilgisayar ve internet ihtiyacı karşılanamazken öğretmenlere verilen 6 GB internetin canlı dersleri kapsamadığı öne sürüldü. Gazeteci Barış Yarkadaş eğitimdeki sorunlara tepki gösterdi.

Barış Yarkadaş’ın açıklaması şöyle oldu:

“MEB, uzaktan öğretimi eline yüzüne bulaştırdı. 1.5 milyon öğrencinin interneti yok. Öğretmen ve öğrenciler sisteme giremiyor.


Üstelik, öğretmenlere verilen 6 GB’lık kota ise canlı dersleri kapsamıyor. Çok sayıda öğretmen yarın ne yapacağını bilmiyor? Ziya Selçuk biliyor mu?”

Eğitim hakkı kullanılamaz hale geldi!

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 4 Eylül’de gerçekleştirdiği Uzaktan Eğitim Çalıştayı’nın sonuç raporunu açıkladı. Raporda yer alan ifadelere göre çalıştaya öğretmenler, akademisyenler ve sendikanın MYK üyeleri katıldı. Uzaktan eğitim sürecinin belirli bir program dahilinde işletilmediği ifade edilen raporda EBA üzerinden canlı derslere katılımın birçok okulda yüzde 15-20 dolaylarında olduğu aktarıldı.

Raporda uzaktan eğitime ilişkin şu tespitler sıralandı:

• Uzaktan eğitim süreci belirli bir plan ve program dâhilinde işletilmemiştir. Öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım ve internetten yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış, anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiştir.

• MEB tarafından öğretmenlere uzaktan eğitime dair eğitim verilmemiş; teknik destek sağlanmamıştır. Uzaktan eğitim konusunda en çok sıkıntı yaşanan alanlardan biri ölçme ve değerlendirme sürecidir.

• MEB uzaktan da olsa öğretmenlere, öğrencilere ve velilere bu konuda bilgilendirici ve yön gösterici çalışmalar yapmamıştır, yapılan çalışmalar çok kısıtlı kalmıştır.

• Bütün sorunların 2020-2021 eğitim öğretim yılı başında, telafi eğitiminin başladığı 31 Ağustos 2020 tarihi itibariyle katlanarak artmaya devam ettiği görülmüştür.

Raporda şu öneriler sıralandı:

• Ders saatlerinin planlaması daha işlevsel yapılmalıdır.

• Yüz yüze sınıf temelli eğitimde var olan sosyalleşme, akran öğrenmeleri, eğitsel faaliyetler gibi eğitim unsurları ve öğrenci psikolojisi uzaktan eğitimde de göz önünde bulundurulmalı ve bunlara uygun yol ve yöntemler aranmalıdır.

• Veli ve öğrencilere yönelik uzaktan rehberlik ve psikolojik destek birimleri kurulmalıdır.

• Destek hatları aracılığıyla 7/24 teknik destek sağlanmalıdır.

• Basit teknoloji ve düşük bant genişliği ile çalışan uygulamalar kullanılmalıdır.


• Öğretmenlerin birbirleriyle rekabet etmesini hedefleyen ve öğretmenlere puan veren sistem acilen kaldırılmalıdır.

OECD: Okula ve işe gitmeyen genç nüfus oranı en yüksek ülke Türkiye


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.