Bakan Koca: Her Covid pozitif çıkan kişi hasta değil, bizim verdiğimiz hasta sayısı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘vaka sayılarının gizlendiği’ suçlamasını böyle yanıtladı: “Her pozitif çıkan kişi ‘hasta’ değil, bizim verdiğimiz bilgi ‘hasta’ sayısı.”

fahrettin koca hasta

Bakan Koca: Her Covid pozitif çıkan hasta değil, bizim verdiğimiz hasta sayısı (video aşağıda)

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgının seyrine ilişkin olarak yaptığı açıklamada “vaka sayısının gizlendiği” eleştirilerine yanıt verirken “pozitif çıkan her kişinin hasta değil vaka olduğu” vurgusu yaparak şöyle konuştu:


“Bizim verdiğimiz ‘hasta’ sayısı” dedi. Koca, “Her vaka hasta değildir, testi pozitif olup semptom göstermeyen var. Bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Günlük verilen, daha doğrusu hasta sayısı sadece hastaneye yatan hasta sayısı değildir. Hasta olarak semptomu olan kişilerden bahsediyoruz. Semptomu olan, hastanede yatmayan ve yatan kişileri günlük hasta sayısı olarak vermiş oluyoruz. Bizim verdiğimiz günlük hasta sayısı, zaten 29 Temmuz’dan itibaren günlük hasta sayısı olarak verdik. Verdiğimiz bilgi bu.”

“Vaka kelimesi ile hasta kelimesi anlamı aynı değil”

Bilim Kurulu toplantısı sonrası Koronavirüs salgının son durumuna ilişkin açıklamalarda bulunan Koca, “Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesi ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir” vurgusu yaptı.

Bakan Koca, “Günlük verilen, daha doğrusu hasta sayısı sadece hastaneye yatan hasta sayısı değildir. Hasta semptomu olan kişilerden bahsediyoruz. Semptomu olan, hastanede yatmayan ve yatan kişileri günlük hasta sayısı olarak vermiş oluyoruz” diye konuştu. Bu açıklamasıyla asemptomik vakaların tabloda yer almadığını ifade etmiş olan Bakan Koca, gazetecilerin ‘vaka sayısı’ sorusuna ise yanıt vermedi. Koca, “Asemptomik Koronavirüs pozitifleri sürecin birinci dereceden sorunu görmek, mart ayında kalmış demektir. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey, semptom gösteren kişilerin taşıyıcı olduğu gerçeğidir” diye konuştu.

Sağlık Bakanı Koca, CHP’li Murat Emir‘in Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemi’ne girilen verilere dayanarak, Koronavirüs vaka sayısının Koca’nın açıkladığının 20 katı olduğunu iddia etmesiyle ilgili de konuşurken, “Denilen gibi olsaydı, hastanedeki yatak doluluk oranları neden yüzde ellilik oranın altında, yoğun bakım oranları neden yüzde 66’larda. Bizim verdiğimiz tabloların hepsin doğru, altını çiziyorum. Tablodaki bütün veriler doğru” ifadesini kullandı.

Vaka sayısında öne çıkan Ankara’da düşüş yaşandığını da söyleyen Koca, “Ankara’daki hasta sayısı son iki hafta içinde yarı yarıya azaldı. Ankara’da İstanbul’un iki katı olan vaka sayısı, İstanbul’un altına indi. Yoğun bakım hasta da ağır hasta da azalmış oldu” dedi.

Bakan Koca’nın açıklamasından satır başları şöyle: 

Aziz ülkemiz hakkında şu veya bu spekülasyon varsa konuya böyle bakmalısınız. Amacı hastalıkla etkin mücaedele olan vakaya ulaşır. Salgını doğal seyrine bırakmak ve aşıya odaklanmak yerine mücadeleyi günü gününe verir. Bunun örneği Türkiye’dir.

Sosyal davranışlarımızla ruh durumlarımız da değişti. Bazı konularda fikir birliğine ulaşmakta zorlanıyoruz.

Herkes başka kaygılar ortaya koyabilir, unutulmaması gereken toplumun ortak meselesini ele aldığımız ve bunu yaparken de toplumun görünen ya da görünmeyen çıkarlarını korumamız gerektiği gerçeğidir. Yapılan eleştirilerde pergelin bir ayağı bu noktada olmalı, diğer ayak istediği kadar daire çizebilir.

Tünelin ucunda ışık göründü. Bazıları bu tünelden sadece konuşarak çıkmak istiyor ve bazı iddialar öne sürüyor.

Her şeyden önce kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir. Salgınla hayatımıza giren kelimeler oldu. Artık dalgalardan piklerden değil tedaviden, bağışıklıktan bahsediyoruz.

Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz yeni hasta sayısı asıl dikkat konusu olmalıdır. Durumun özeti şudur; test sonucu pozitif çıkanların her biri birer vakadır. Bunların büyük kısmı belirti göstermeyen, kalan kişiler ise bulgusu olup tedavi altına alan hastalardır. Bir kısmını evde bir kısmını hastanede tedavi ediyoruz. Asemptomik Koronavirüs pozitifleri sürecin birinci dereceden sorunu görmek, mart ayında kalmış demektir. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey, semptom gösteren kişilerin taşıyıcı olduğu gerçeğidir.

Ağır hasta tanımı nedir? Covid-19’un viral solunum yolu enfeksiyon olmanın ötesine geçip sistemik hasta halini alması, dış desteğe ihtiyaç duyması halinde ağır hasta diyoruz. Entübe olan hastalarımızı bu şekilde rapor ediyoruz.

Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesi ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir. Sahadaki mücadele ile hastanedeki mücadele de artık kısmen ayrıdır. Bunlar anlaşıldığı zaman her şey önem sırasında yerini bulur.

Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz yeni hasta sayısı dikkat konusu olmalıdır.

Testi pozitif çıkanların her biri vakadır, büyük kısmı belirti göstermiyor. Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesinin anlamı ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir.

Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin. Skor arayışında olanlar, sayıları yüksek göstermeye çalışanlar nerede dayanak arıyor? Biri belediyelerimizin e-devlet veri tabanında yer alan defin sayıları diğeri Türkiye İstatistik Kurumu’dur. İki ayrı veri tabanının birlikte kullanımı yanlıştır. Ölüm raporlarındaki kategorik bilgiler yanlış yorumlanıyor.

Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değildir. 2013 yılından beri kullanılmaktadır. Bu belgede yer alan ölüm şekli diğeri ölüm nedenidir. Ölüm şekli hanesinin amacı şu bilgiyi vermektir; ölen kişi mesela silahlı saldırı gibi adli bir vakayla veya normal bir ölüm mü? Bu sorunun cevabı doğal ölüm veya adli vaka sonucu ölümdür. Bu haneye hastalığa bağlı doğal ölümün izahı için bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalık ibaresi de eklenmiştir.

Kayıtlar onda birinin bulaşıcı hastalıktan, onda dokuzu ise bulaşıcı olmayan hastalık, yaşlılık ve benzeri olarak işaretlenmiştir. Buradan Covid-19 ölüm sayıları anlaşılmaz. Bulaşıcı tek hastalığın Covid-19 olduğunu düşünen varsa yanılıyor. Raporda ölüm nedeni hanesi asıl bilgiyi veren kısımdır. Bu hanede doktor tarafından onaylanarak gerçekleşmektedir. Hastanın onaylanmış ölüm nedeni bu hanede yer almaktadır. İstatistiklerde Covid-19 olarak gösterilmesi buradaki veriye dayanır.


Birinin ölümünü saklamanın imkanı yok, 2020 yılındayız. Öleni hayatta göstermeniz mümkün değil.

Yolun en güç kısmını aştık. Son 3 hasta içinde yapılan bölgesel müdahalelerin sonuçlarını aldık, başarı gördük.

Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum.

Ankara’daki hasta sayısı son iki hafta içinde yarı yarıya azaldı. Ankara’da İstanbul’un iki katı olan vaka sayısı, İstanbul’un altına indi. Yoğun bakım hasta da ağır hasta da azalmış oldu.

Türkiye genelinde yatak doluluk oranını verince, 234 bin yataktan bahsediyoruz, yoğun bakım ise 40 bin 850.

İstanbul’un vaka sayısı yüzde 2,8 düştü. Servis yatak oranı İstanbul’da yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 63. Bu doluluk oranları sadece Covid hastaları için değil, bütün hastalar için.

Ankara’da vaka sayısı düşüklüğü son haftayı gösteriyor, yüzde 24 azaldı. Üç hafta öncesine göre düşüş yüzde 60’larda.

İzmir’de vaka sayısı yüzde 26 düştü. Konya’da vaka sayısı yüzde 43,5 oranında son 10 günde düştü.

Konya’da vaka sayısı yüzde 43,5 oranında son 10 günde düştü. 20 gün içinde Konya’daki vaka sayısı dörtte bire indi.

Yüz yüze eğitimde ciddi bir sorun yaşamadık. Muhtemelen 2’nci sınıflar, 8 ve 12’ler için Bilim Kurulu’nun bir önerisi var. Bunu netleştirip sunmuş olacağız.

Önümüzdeki günlerde toplumdaki bağışıklık, taşıyıcılık durumunu gösteren çalışmayı tekrarlama kararı aldık.

(CHP’li Emir’in “Covid-19 pozitif vaka sayısı, açıklanan ‘hasta’ sayısının 20 katı” iddiası): Bu evrakla ilgili bir tarih yok, hangi tarihte alındığına dair not yok. Bizim yazılım programımızda böyle bir arayüz yok. P 1 Eylül olduğu söylenen gün için yapılan test sayısı 112 binlerde. Neresinden bakıp yorum yapacaksanız?

Bizim verdiğimiz tabloların hepsi doğru

Özellikle salgının seyrinde yapılan mücadele son derece önemli, biz sahada tespit edilen herkesi özellikle filyasyonunu, temasını yapıyoruz. Vatandaşımızı gizleyerek yapmıyoruz. Temaslı takipleri bütün vakalar için yapıyoruz. Bunun dışında bütün vakalar ayrıca güvenlikli alan oluşturma noktasında devrede olan HES sistemi içinde.

Siz vakayı gizleyerek filyasyonu önleyebilir misiniz, HES kodunda güvenlikli alanı ortadan kaldırdığınızda salgınla mücadele edebilir misiniz? Denilen gibi olsaydı, hastanedeki yatak doluluk oranları neden yüzde ellilik oranın altında, yoğun bakım oranları neden yüzde 66’larda.

Bizim verdiğimiz tabloların hepsi doğru, altını çiziyorum. Tablodaki bütün veriler doğru. Mücadelede de gizlenerek bir şey yapılmıyor. HES konu ve filyasyon dahil olmak üzere bütün pozitif vakalar üzerine yapılıyor. Ankara gibi bir ilde gizleyerek vaka oranı yüze 60’a kadar düşürülebilir mi?

R0 değeri iki hafta içinde düşüyor ve 1’in altına doğru düşüyor. Bundan sonraki dönemde 1’in altında seyrederek azalacağını ifade edebilirim.

Günlük verilen, daha doğrusu hasta sayısı sadece hastaneye yatan hasta sayısı değildir. Hasta semptomu olan kişilerden bahsediyoruz. Semptomu olan, hastanede yatmayan ve yatan kişileri günlük hasta sayısı olarak vermiş oluyoruz.

Bizim verdiğimiz günlük hasta sayısı, zaten 29 Temmuz’dan itibaren günlük hasta sayısı olarak verdik. Verdiğimiz bilgi bu.


Yeterli zatürre ve grip aşısı gelmeyecek: Eczacı Odalarından açıklama!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.