Erdoğan: Restoran, lokanta, pastane, berber, tiyatro 22:00’de kapanacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Paket servis hariç olmak üzere lokanta, restoran, pastane ile, berber, düğün salonu, yüzme salonu, hamam, kaplıca, internet kafe, halı saha, tiyatro, konser salonu vb. tüm işyerlerinde hizmetler saat 22.00’de sona erecektir.

Erdoğan: Restoran, pastane, berber, tiyatrolar 22:00 de kapanacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklama yaptı: Restoran, pastane, berber, tiyatrolar 22:00’de kapanacak!

İzmir depremi

• Yükselen deniz suyuyla birlikte boğulan bir vatandaşımızla birlikte 110 vatandaşımızın cansız bedeni çıkarılmıştır. Enkaz altından sağ çıkarılan vatandaşımız sayısı şu an itibarıyla 107’dir.


• Arama kurtarma çalışmalarında enkaz altındaki son kişiye ulaşılana kadar umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Bölgede 44 tanesi 4’ün üzerinde olmak üzere 1600’e yakın artçı sarsıntı kaydedilmiştir. Yükselen deniz Seferihisar’ın Sığacık mahallesini 1 metrelik suyun altında bırakmış, 43 tekne karaya oturmuş, 40’ı kurtarılmıştır.

• İçişleri Bakanlığımız, AFAD, polis, jandarma, sahil güvenlik, Çevre Şehircilik Bakanlığımız sahadır. İlgili tüm bakanlık ve kurumlarımız imkanlarını seferber etmiştir. Adalet Bakanlığımızın yakın takibiyle yargı yıkılan ve ağır hasarlı binaların soruşturmalarına başlamıştır. Milletimizin kara gün dostu Kızılay ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu gece gündüz sahadadır.

• Adalet Bakanlığımızın yakın takibiyle yargı, yıkılan ve ağır hasar gören binalarla ilgili soruşturmalara başlamıştır. Bölge belediyeleri de İzmir halkına yardım için her türlü yardımı göstermektedir. Kızılay ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu İzmir halkına destek vermek için gece gündüz sahadadır.

Bayraklı’da konteynır kent 20 gün içinde hazır olacak

• Evleri hasar gören veya evlerine girmek istemeyen depremzedeler için 2700 çadır kurulmuş, gerekli ihtiyaç malzemesi gönderilmiştir. Halen faal olan 11 bin kapasiteli çadır kentlerde 6 bin vatandaşımız barınıyor. Kamuya ait tüm yataklı kurumlar da İzmir halkının istifadesine verilmiştir.

• Bayraklı’da bir konteynır kent kurmaya bugün itibariyle başladık, 20 gün içinde kullanıma hazır hale getiriyoruz.

30 bin lira eşya yardımı, kiracılara 5 bin lira destek 

• 30 bin lira eşya yardımı yapıyoruz. Evlerini taşıyacak mülk sahiplerine 13 bin lira, kiracılara 5 bin lira destek veriyoruz. Kurumlarımıza bu tür hibe çalışmalarında kullanılmak üzere 29 milyon lira kaynak gönderilmiştir.

• İzmir depreminde işleri yıkılan, iş yeri yıkılan veya ağır hasar gören, denizin taşması sebebiyle iş yeri sular altında kalan esnafımıza 50 bin liraya kadar hibe desteği verilecektir. Depremden zarar gören esnaf ve sanatkarlarımızın Halkbank’tan kullandıkları kredilerin taksit ödemeleri de faizsiz olarak bir yıl süreyle ertelendi.

• İzmir’de çeşitli derecelerden hasarlı veya yıkılmış 530’a yakın, Manisa’da 16 bina bulunuyor. Tespiti tamamlanan binalara hasar derecelerine göre gereken işlemler süratle yapılmaktadır. Deprem konutlarının inşaatına bir ay içinde başlamayı planlıyoruz. TOKİ’nin halen süren 50 bin sosyal konut projesi kapsamında 3 bin 500 konutluk yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı geçen inşaatları bulunuyor. Bugüne kadar İzmir’de TOKİ vasıtasıyla yapılıp teslim edilen konut 16 bin 776’dır.


• Görüldüğü gibi deprem bizi beklemiyor, inşallah kalan riskli binaların yıkımını da en kısa sürede bitireceğiz. Hastanelerimiz başta olmak üzere tüm kamu binalarında bazı az hasar tespitleri dışında herhangi bir sıkıntı olmadığı görülmüştür. Bu son felaket bize Türkiye’nin her bölgesiyle bir deprem hattı üzerinde bulunduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Sadece 50 yılda yaşadığımız depremler ile karşımızdaki tehlikenin büyüklüğünü göstermeye yeterdir.

• Dönüşüm alanlarında yer alan 1 milyon 388 bin bağımsız birimde ikamet eden vatandaşlarımıza 15,5 milyar lira kaynak kullanarak destek olduk. Acil olarak 1,5 milyon konutun dönüşümünü hedefliyoruz. Bu yıl 100 bin konut üretimi hedefine ulaştık. Önümüzdeki yıl 100 bin konutun daha üretimine başlamayı hedefliyoruz. Bu sadece devletin konut üretimiyle çözülebilecek bir sorun değildir. Vatandaşlarımızdan oturdukları binaların dönüştürülmesi konusunda daha fazla destek bekliyoruz.

• Vatandaşlarımızın desteği ile bu çalışmaları hızlandırmak ve bir an önce binalarımızı, şehirlerimizi güvenli hale getirmek zorundayız. İnsanlarımızın canı hiçbir şeyden daha kıymetli değildir. Tek bir kardeşimizin canının ve malının zarar görmemesi için imkan dahilinde yapılacakları değerlendirmekteyiz.

• Kızılay’ın deprem bölgesinde olmadığından, bizim İzmir’e geldiğimizde müzikle karşılandığımıza, depremzedelere çadır verilmediğinden sosyal medyadaki provokasyonlara kadar çok sayıda yalan tedavüle sokuldu. Daha bu sabah bir evladımızı yıkıntılar altından canlı olarak çıkarmanın sevincini yaşadığımız bir günde, enkazların hala kaldıramadığından şikayetçi olacak kadar cahil, izansız, vicdansız bir kişiyle deprem tartışması yapmak millete zulümdür. Bu terbiyesizliği, geçmişte on binlerce insanın ölümüne sebep olan bir partinin mensupları yapıyor. Ana muhalefetin başındaki bu zat bu yalanları bırakmadı, hala devam ediyor. Deprem gibi ortak bir acıyı istismar edenlerin, sıfatları ne olursa olsun kalbi kin ve nefretle kararmış mahluklar olduğuna inanıyorum. Bu mahlukları milletimizin vicdanına ve takdirine havale ediyorum. Bu vesileyle tüm İzmirlilere geçmiş olsun diyorum.

• İzmir milletvekilisin, acaba İzmir’de kaç gün kaldın? Hâlâ enkaz kalkmadı diyorsun, senin oradan çıkmaman gerekirdi. Bunu yapmayacaksın ama iftiraya devam edeceksin. Kızılay’ın aktif olmadığını söyleyeceksin. Biz Kızılay’la da AFAD’la da STK ile de oradaydık. Son zamana kadar Bay Kemal oradan çıkmayacağız. Artık herhangi bir canlı yok burada demek ki diyecek ve işimizi bitireceğiz

Temenni ederdim ki ana muhalefetin başındaki bu zat arayıp da bize ne düşer deseydi

• Neredeyse kabinemizin tamamı oradaydı. Kriz merkezinde ben neredeyse tüm kabinemle toplantı yaptım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da oradaydı. Biz bu toplantıyı da orada yaptık. Biz kabile yönetmiyoruz, biz Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyoruz. İzmir gibi böyle büyük bir şehirde böyle büyük bir felaket oldu, biz a’dan z’ye bütün imkanlarımızla seferber olduk. Rabbimden ülkemizi her türlü felaketten, musibetten, salgın hastalıktan korumasını niyaz ediyorum. Temenni ederdim ki ana muhalefetin başındaki bu zat arayıp da bize ne düşer deseydi.

• Salgında dünya çapında hasta sayısı 48 milyona yaklaştı. Kimi Avrupa ülkeleri yeiden kısıtlamalara başvurma yolunu seçti. Hasta sayılarının çok yüksek olduğu tüm ülkelerde salgın elden kaçmış vaziyettedir. Türkiye genel olarak kontrollü bir süreç yaıyor. Sağlık altyapımızın gücü ve sağlık çalışanlarımızın gayreti sayesinde bir krizle karşı karşıya kalmadık. Günlük hasta sayımız hala yönetilebilir seviyededir.

• Özellikle İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızdan bu konuda daha fazla dikkat bekliyorum. Salgının bu şehrimizdeki artışının önüne ancak bu şekilde geçebiliriz.

Lokanta, restoran, pastane 22:00’de kapanacak


• Özel sektör ve kamuda esnek mesai uygulaması teşvik edilecektir. Pazar yeri ve market gibi yoğun insan hareketliliğinin olduğu yerlerdeki denetimler artırılacaktır. Paket servis hariç olmak üzere lokanta, restoran, pastane ile, berber, düğün salonu, yüzme salonu, hamam, kaplıca, internet kafe, halı saha, tiyatro, konser salonu vb. tüm işyerlerinde hizmetler saat 22.00’de sona erecektir. Vatandaşlarımızdan kalabalık ortamlardan kaçınmalarını rica ediyorum.

AKP’li başkandan deprem ‘çözümü’: Biraz para verip sıfır ev alın!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.