Kılıçdaroğlu: KKTC’ye nasıl gittiler; herkes için ayrı uçak, bu nasıl savurganlık?

Kılıçdaroğlu: KKTC’ye nasıl gittiler; devasa bir uçak Erdoğan için, bir başka uçak Bahçeli için, bir başka uçak bakanlar ve heyetler için, bir başka uçak Çavuşoğlu ve 2 uçak da korumalar için, nedir bu savurganlık?

kılıçdaroğlu kktc erdoğan bahçeli uçak

Kılıçdaroğlu: KKTC’ye nasıl gittiler; herkes için ayrı uçak, bu nasıl savurganlık?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. “Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir kez daha iktidarı hedef aldı. Kılıçdaroğlu, “Bir devlet aile şirketi gibi yönetilemez” dedi.


Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ekonomide veya hukukta reform yapacaksan nasıl yapacağını anlatacağız. Milletvekillerimizin hazırladığı KOBİ raporlarını özetledim. Çözümleri de ifade edeceğiz. Neden çünkü iktidar konuşamıyor. Görev bize düşüyor. Arkadaşlarımız 81 ile gitti. Herkesle konuşuldu. Şimdi arkadaşlarımızı görevin ikinci etabı bekliyor. Yine 81 ile gideceğiz bu kez sadece ve sadece çözümlerimizi anlatacağız. Kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede nelerin yapılması gerekir tek tek belirledik.

Kılıçdaroğlu: Ekonomide ve hukukta bir sorunu çözecekseniz CHP olarak biz TBMM’de elimizi kaldıracağız, ısrarla ve ısrarla sadece söylemde kalan sözler var.

“Daha 15 gün önce ekonomi pik yapıyor diyenler 15 gün sonra millete acı reçeteyi vereceğiz diyenler bunlar değil mi? Ekonomi pik yapıyor lafı bazıları için doğru. Dolarla ihale alanlar için ekonomi pik yapıyor. Dolarla devlete borç verenler için de ekonomi pik yapmış vaziyette. Buradan AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. Yerli ve milli olanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından dolarla borçlanma konusunda hazine tahvili çıkarırlar mı? Sen kendi vatandaşından kendi parada güvenmiyorsun, kendi vatandaşına bana dolar üzerinden borç ver diyorsun. Sarayın bekçiliğini yapan için de bu sözüm geçerli. Yandaşlar ve tefeciler için ekonomi pik yaptı. Servete servet katıyorlar. Peki esnaf, emekli, işçi, dul için, yetim için ekonomi pik mi yaptı? Hayır, pik değil dip yaptı.”

kılıçdaroğlu

Kılıçdaroğlu: Cumhuriyet tarihinde işsizlik rekorunu kırdık!

“10 milyon 287 bin işsizimiz var. Cumhuriyet tarihinde işsizlik rekorunu kırdık. İşsizlik sigortasından para alanlar 225 bin kişi. Bankalardaki mevduat 56.7’si dolar mevduatı. Vatandaşın parası var haklı olarak dolar olarak tutmam lazım diyor. Çağrı yapıyorlar, ‘efendim Türk lirası kullanın.’ Anket yapıyorlar 100 bin Türk Liranız olsa döviz olarak mı Türk Lirası mı olarak tutarsınız diye soruyorlar. 55.9 döviz demiş. Döviz olarak tutarım diyenlerin AK Pati seçmeninin yüzde 32’si, MHP seçmeninin de yüzde 41’i dolar olarak tutarım demiş.”

“2014-2019 yılları arasında kur farkı olarak ödenen para 61 katrilyon lira”

“2014-2019 yılları arasında kur farkı olarak ödenen para 61 katrilyon lira. Kime 5 kişiye? 83 milyon insan 5 kişiye çalışıyor. Bunlar için ekonomi pik yapmıyor. Bu parayla 14 tane Avrasya Tüneli yapmak mümkün. 12 tane Osmangazi Köprüsü yapmak mümkün. Veya 8 tane Çanakkale Köprüsü yapmak mümkün. Bütün esnafa faizsiz kredi vermek mümkündü. Öğrencilerin kredileri silinebilirdi. Bunlar yapılmadı. 5 kişiye devletin nasıl peşkeş çekildiğini görüyoruz. Ve onun bekçiliğini yapanı da bütün Türkiye tanıyor. Böyle olunca çiftçi haklı olan parayı alamıyor. Tarım kanunu çıkarılmış. ‘Bütçeden ayrılacak kaynak gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’inden az olamaz’ Bugüne kadar hiç uygulanmadı. 2020 bütçesinde çiftçiye verilen paranın önemli bir kısmı 2021 bütçesinde kesiliyor.”

Kılıçdaroğlu’ndan çiftçilere tepki

“Senin mercimeğini değil de mercimek üretmeyen ülkeden mercimek ithal ediliyor ve sen ses çıkarmıyorsan açlığı ve yoksulluğu hak ediyorsun kardeşim: Ben senin, Türkiye’nin alın terinin, emeğin hakkını savunuyorum Sen Sarayda yaşayanları savunuyorsan ahlaki bir sorunumuz var demektir. Herkesin bu bağlanma iyi düşünmesi lazım. Bütün çiftçilerin oylarını AK Parti çantada keklik olarak görüyor. ”

“Merkez Bankası’nın kasası tamtakır”

“Uşak bizim en güzel illerimizden biri. Deri sanayide gelişmiş. 260 farklı işletme var. Bu işletmelerde çalışan 3 bin civarında da işçi var. Türkiye’de hayvan derisinin yüzde 65’iUşak’ta işleniyor. Bu insanlar ülkeye döviz getiriyorlar. Bu dönemde en büyük ihtiyaç duyduğumuz şey döviz. Para yok. Merkez Bankası’nın kasası tamtakır.  İhracat yapma diyorlar. İtirazlardan sonra yüzde 20 vergi alıyorlar. Kaldırın kardeşim ya dövize ihtiyacımız var. Neden sanayiciyi cezalandırıyorsun? Neden? Yine birilerine mi peşkeş çekeceksiniz deri sektörünü? Bu verginin sıfırlanması lazım.”

Erdoğan’a Kıbrıs tepkisi: Sen oraya gidip piknik yapıyorsan unutma onu sana sağlayan kişinin adı Bülent Ecevit’tir

“18 yılın sonuna ne oldu da milletin önüne acı reçeteyi koyuyorsun? Ne istediysen yaptın. Peki 18 yılın sonuna milletin önüne acı reçeteyi hangi gerekçeyle koyuyorsun? Bunun vatandaş tarafından sorgulanması lazım. Vatandaşın önüne acı reçete koyarız diyor hâlâ sarayda israf yapmaya devam ediyor.

Kılıçdaroğlu: KKTC’ye nasıl gittiler; herkes için ayrı uçak, bu nasıl savurganlık?

Örnek vereceğim; Kıbrıs’a gittiler. Gitmeliler mi evet gitmeliler. Yavru vatan bağımsızlık için mücadele ediyor. Onların cumhuriyet bayramında bu ülkenin cumhurbaşkanının gitmesi güzel bir şey. Biz oraya piknik yapmaya gideceğiz dediler. Devletin itibarına bakar mısınız? Onlar cumhuriyet bayramını kutluyor, onlar piknik yapmaya gidiyorlar.

Nasıl gidiyorlar? Bir uçak Erdoğan için. Bir başka uçak Bahçeli için. Bir başka uçak bakanlar ve heyetler için. Mevlüt Çavuşoğlu için ayrı bir uçak. İki uçak da korumalar. Hani bizde bir söz var ya; ayranı yok içmeye diye. Vallahi, de ayranı yok! Bu ülkede konteynerlerden beslenen milyonlar hiç aklınıza gelmiyor mu? Sizce vicdan, ahlak, adalet duygusu, ekonomi anlayışı var mı? Nedir bu savurganlık ya. Gittiler oraya Rauf Denktaş’ın mezarını ziyaret etmediler. Sen oraya gidip piknik yapıyorsan unutma onu sana sağlayan kişinin adı Bülent Ecevit’tir. ”

“Memur ve emekli aylıklardaki artışı düşürecekler, bu görevi TÜİK’e verdiler”

“Bakın faizlerde artış yapacaklar, vergide artış yapacaklar, kamunun verdiği hizmetlerde artış yapacaklar, memur ve emekli aylıklardaki artışı düşürecekler. Bu görevi de TÜİK’e verdiler. Dünya sefalet endeksi diye bir endeks var. Bütün dünyada geçerli. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ilgili bir çalışma yapılmış. Türkiye sefalet endeksinde 4. sırada.

Bu dediğim 2019. 2020 belki çok daha ağır! Ekonomide reform yapacaksan milletin önüne çıkıp ben devlette israfa son veriyoruz. devlete bir uçak çıkar diğerlerini satacağım. Yapar mı, yapmaz. Doğalgaz alımını da ihale dışına çıkardı. Akıl mantık nerede?


Merkez Bankası’na dokunmayacaksın. Liyakatli atama yapacaksın. Dünya sana saygı duyacak. Ekonomi ve sosyal konseyi toplayacağım diyeceksin. ‘Ekonomide reform yapacağız’ demek tefecilere selam göndermek demek, zamları yapacağız millet önceden hazırlıklı olsun demek. Londra’daki tefecilerin önünde diz çöktüler.”

Erdoğan’a ‘adalet reformu’ eleştirisi

“Hukuk reformu; hep dedik devletin temeli adalettir diye. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. KHK’larla binlerce kişi bir gecede işinden oldu. Sivil ölüme mahkûm edildiler. Pazarcılık yapmak istediler, ona bile müsaade etmediler. Ve çıktılar ağaç kökü yesinler dediler. Burada adalet var mı!

Paşalar topluca yargılandılar. O zaman idam yoktu yoksa tamamı idam edilirdi. Sonra hepsi bir yanlışlık yapıldı denerek çıkarıldı. Şu devlet anlayışına bakar mısınız. Rüşvet alandan büyükelçi yaptılar. Yetmedi, bütün bunlara rağmen Erdoğan çıktı ‘ekonomi ve hukukta yeni reform dönemi başlatıyoruz’ dedi. Ders aldılarsa eyvallah. Düzeltmek için herhangi bir şekilde parlamentoya yasa getiriyorlarsa destek vereceğiz.

Biz adaleti savunuyoruz. Soru şu: Erdoğan bu sözünde ne kadar samimi? Hukukta reform yapma konusunda Erdoğan ne kadar samimi? Adaletin dibe vurduğunu, adalet kurumuna güven kalmadığını o da görüyor. Hâkimlerin, savcıların belli odaklardan talimat almadan karar vermediklerini o da, biz de biliyoruz.

Adalet bakanı konuşsun, ‘Bırakın adalet yerini bulsun gerekirse kıyamet kopsun’ Günaydın beyefendi. E bu konuda adım atacak kim? Sizsiniz kardeşim. Gereğini yaptınız mı? Şu ana kadar tık yok. Bundan sonra yapacağız diyorlar. İşin ilginci şu; 18 yıldır bu ülkeyi yönetenler adaletsizlik var ve biz çözeceğiz diyor. Adaleti perişan edeceksin 18 yıl sonra bir hukuk reformu yapmaya ihtiyaç var diyeceksin. İnsanın biraz yüzü kızarır değil mi!”

İyi niyetle adalette reform yapacaksanız, adalete toplumun saygı duymasını sağlayacaksanız, adalet kurumu sadece adalet yapacaksa bir şeyler yapmak lazım Sayayım:

1- Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak devlet krizine neden olan yargıçları ne yapacaksınız? Bırakın hukuk fakültelerini ilkokul mezunu bir kişi dahi AYM kararlarının uygulanması gerektiğini bilir. Ama bu hâkimler uymadı ne yapacaksınız?

2- Ceza işleri genel müdürlüğü hakim ve savcıların eğitimi dolayısıyla bir broşür hazırlamış ‘tahliye konusunda hakimler savcılar kurulu ile mutlaka istişarede bulunulduktan sonra irade oluşacak.’ Birisini tahliye edeceksen önce bana soracaksın’ talimatını veren hakimler ve savcılar kurulu üyelerini ne yapacaksın?

3- Binlerce KHK mağduru var. Hemen yarın sabah samimiysen, bu insanları derhal kamudaki görevlerine iade edeceksin.

4- Mafya liderlerini uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakıp düşüncü suçlularını hapsetmekten vazgeçecek misinizi? Ben düşünce özgürlüğünü savunacağız diyorsan ben inanırım ki bunlar hukukta bir reform yapacaklar. Hakkında hüküm olamadığı halde 3.5 yıl bir insanı hapiste tutacaksın. Sen bunu yarın sabah tahliye ettirecek misin?

5- Adaletin olmazsa olmazı barolardır. Baroları parçalamaktan vazgeçecek misiniz?

6- Basın özgürlüğü konusunda BİK tehdit unsuru. Beğenmediği haberler dolayısıyla sana paran vermeyeceğim, sana ilan göndermeyeceğim diyor. Ne zamandan beri doğru haberler ceza konusu olmaya başladı?


7- Açıkça hem anaysa hem hukuka aykırı bir uygulama daha var. Şu kürsüden yaptığımız konuşmaları suç sayıp hakkımızda fezleke düzenleyen savcılar var.  Muhbir milletvekilleri bu kürsülerden yaptığımız konuşmaları şikâyet ediyorlar. Buradan Bahçeli’ye bazı sözlerim var. Çok sık eleştiriyor CHP’yi. Ona o görev verilmiş çünkü. Demokrasi varsa bu ülkede bütün siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Farklılıklarımız var ama birbirimize saygı göstermeliyiz. Biz bütün partilerle görüşen tek partiyiz.

Video: Mustafa Albayrak: Tayyip Erdoğan’a itaat edeceksiniz, ram olacaksınız!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.