Ali Babacan: Başka ülkelere yardım yapacağınıza vatandaşa açıktan para verin

Ali Babacan: Madem paranız var, başka ülkelere maddi yardım yapacağınıza vatandaşa açıktan para verin. Hazineyi boşalttılar ama kendi harcamalarına kaynak buluyorlar. Sıra vatandaşa gelince bırakın yardımı, IBAN vererek vatandaştan yardım toplamaya çalışıyorlar! Artık şuur falan da kalmamış!

Ali Babacan: Başka ülkelere yardım yapacağınıza vatandaşa açıktan para verin

Ali Babacan: Başka ülkelere yardım yapacağınıza vatandaşa açıktan para verin

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Düzce İl Kongresi’nde konuştu. Babacan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


Ali Babacan: Hakikati halktan gizleyemezsiniz!

“Ülkeyi yönetenler, bu salgını da kötü yönetti. Önlem alması ve salgını kontrol altında tutması gerekenler neredeyse sadece izlemekle yetindiler. Sözde pandemiyle mücadele için Bilim Kurulu kurdular. Onlardan da hakikati gizlediler. Aylardır hepimizden vaka sayılarını gizlediler.

Daha yeni yeni açıklamaya başladılar ki uzmanlar bu sayıların da gerçek olmadığını söylüyor. Doğruyu söylemedikleri ortaya çıktı, hâlâ da gizlemeye devam ediyorlar. Siz bu millete hizmet etmek için seçildiniz. Bu millete hizmet edecek kişi halktan hakikati gizleyemez. Böyle bir hakkı olamaz. Göreviniz bu ülkeye, bu millete hizmet etmek olmak zorunda.

“Giz-le-ye-mez-si-niz!”

Giz-le-ye-mez-si-niz! Bu halktan bilgi gizleyemezsiniz. Şeffaf olmak zorundasınız. Bunun aması, fakatı, lâkini yok. Hiçbir mazereti yok. İnsanlar ölüyor. Halkımız ölüyor. Bundan daha acil, daha önemli hiçbir gündem olamaz.”

Salgın başladıktan sonra Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı çeşitli reklamlarda şöyle yazıyordu, hatırlıyor musunuz: ‘Koronavirüs alacağınız tedbirlerden güçlü değildir’. Ben de buradan hükümete sesleniyorum: Koronavirüs hükümetin alacağı tedbirlerden güçlü değildir.”

“Bu halk sizin yanlış politikalarınız yüzünden ölüyor!”

“Aylardır tedbir almayan sizsiniz. Aylardır yapılması gerekenleri söyleyenlere kulaklarını kapatan da sizsiniz. Bugün eğer bu kadar fazla can kaybediyorsak, bugün eğer hastalık hızla yayılıyorsa, bu sadece iktidarın yanlış politikasından kaynaklanıyor. Kimse suçu başka yerde aramasın.

Salgınla mücadele iyi yönetilmedi. Özellikle hazirandan beri, neredeyse hiç önlem alınmıyor. T’urizmden biraz para gelsin de ekonomi hareketlensin’ zihniyetiyle baktıkları için önlem almadılar. Hastalığın yayılmasını umursamadan vatandaşa ‘maske tak’ demekle yetindiler.

Bugünlerde, resmi verilere göre, günde yaklaşık 200 vatandaşımızı kaybediyoruz. Özellikle ‘resmî’ diyorum. Gerçek sayıdan emin değiliz. Hiçbir şey olmuyormuş gibi iş hayatı devam ediyor. Alışveriş merkezleri açık. Adliyeler açık. Belediyeler açık. Tüm kalabalık mekânlar açık. Bu halk sizin salgını kötü yönetmeniz nedeniyle, yanlış politikalarınız nedeniyle ölüyor. Artık buna bir son verin!”

“Vatandaş can, Cumhurbaşkanı muhalefete saldırma derdinde”

“Geçtiğimiz pazartesi gecesi cumhurbaşkanı salgınla ilgili yeni önlemleri canlı yayında açıkladı. Tüm Türkiye ne olacağını merak ettiği için ekran başındaydı. Ama huylu huyundan hiç vazgeçer mi? Vatandaş can derdinde bunlar başka bir şeylerin derdinde. Yine başladı muhalefete saldırmaya.


Sayın Erdoğan, bir kez olsun, mesela söz konusu sağlık iken, aklınıza tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olduğunuz gelmiyor mu? Bir kez olsun, anayasa gereği tarafsız olmanız gerektiği aklınıza gelmiyor mu?

Kavgasız, hamasetsiz konuşamıyorlar. Ülke bütünlüğünü değil kutuplaştırmayı ilke edinmişler. Ama biz bu zihniyeti kabul etmiyoruz. O yüzden biz, tüm Türkiye’nin sesi olmak için çalışacağız. Ayrımcılık yapmadan ülkemizin ve halkımızın menfaatleri için çalışacağız.”

“İdeolojik denetim aracına dönen RTÜK en son Habertürk’e ceza kesti”

“Şu anda hastanelerde yer yok. Yoğun bakımlar doldu. İnsanlar torpil ayarlamaya çalışıp yakınlarına yatak arıyor. Halkımız nefessiz kalıyor, tedavi imkânına ulaşamıyor. Bunları medyada görebiliyor muyuz?

Bu vesileyle, hâlâ çoğulcu demokrasi adına mesleğini hakkıyla yapan, yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımızı da anmak isterim. Bugünkü iktidarın ekonomik yıpratmasının yanı sıra, ideolojik denetim aracına dönüştürdüğü RTÜK cezalarıyla karşı karşıyalar. Geçtiğimiz gün Habertürk televizyonu RTÜK tarafından cezalandırıldı. Biz halkımızın haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün çoğulcu demokrasi için bir zorunluluk olduğunu söylüyoruz. Basının baskıyla karşılaşması tüm ülke için, demokrasi için bir tehdittir. Özgür basının yanındayız, susturulmaması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.”

Ali Babacan Düzce
Ali Babacan Düzce’de

Ali Babacan: Sosyal medya olmasa kayıp bakan istifasını bile duyuramayacaktı…

“Son dönemde haber alma hakkını kullanabilmek için elimizde kalan tek yer, kısıtlı erişimiyle sosyal medya. Ama arkadaşlar bugünkü iktidar orayı da engellemek için çalışıyor. Biliyorsunuz bir yasa çıkardılar. O yasaya göre yaptırımlar uygulanmaya başlandı.

Yandaş medyada ve devlet kanalında ne yayınlanıyorsa sosyal medyada da sadece onu görmemizi istiyorlar. Eğer bu inatlaşma devam ederse içe kapalı, dünyadan kopuk, daha da fakir bir ülke olacağız.

Bakın, Hazine ve Maliye Bakanları kayıplara karışmadan evvel, istifasını sosyal medyadan paylaştı. Kendi abisinin başında olduğu gazete ve televizyon bile istifayı yayınlamadı. Eğer sosyal medya olmasaydı, kayıp bakan istifasını duyuracak mecra bile bulamayacaktı. Özgürlük herkese ve her zaman lazım. Size bile…”

“Artık şuur falan da kalmamış!”

“Aylar geçti, halkımız hem sağlığıyla boğuşuyor, hem açlık sınırında yaşıyor. Bunlar hazineyi boşalttılar ama kendi harcamalarına kaynak buluyorlar. Sıra vatandaşa gelince bırakın yardımı, IBAN vererek vatandaştan yardım toplamaya çalışıyorlar.


Bir de dün bir açıklama yapmışlar. ‘Salgın nedeniyle sıkıntı yaşayan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz’ demişler. Anlıyoruz ki artık şuur falan da kalmamış… Ekonomi çökmüş, vatandaş aç biilaç yaşıyor. Madem paranız var, bu vatandaştan ne istiyorsunuz? Ne diye hâlâ yardım istiyorsun, ‘vergi vergi’ diye yakasına yapışıyorsun?”

Gezici Araştırma son seçim anketi: Seçimi ekonomi belirleyecek!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.