Prof. Naci Görür’den İstanbul ve İzmir için korkutan deprem açıklaması

Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul, İzmir ve Malatya için uyarılarda bulundu: İki fay birden kırılırsa İstanbul’da 7.6 büyüklüğünde bir deprem olacak. İzmir’deki deprem, beklenen deprem değildi. İzmir’de halen deprem bekliyoruz!

Prof. Naci Görür İstanbul ve İzmir için korkutan deprem açıklaması

Prof. Naci Görür’den İstanbul ve İzmir için korkutan deprem açıklaması

Malatya’da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin ardından Prof. Dr. Naci Görür, Çelikhan-Erkenek bölgesi ile Maraş-Türkoğlu bölgesine dikkat çekerek bu bölgede geçmiş tarihte yaşanan depremleri hatırlattı.


Prof. Dr. Naci Görür şöyle konuştu:

• Malatya’da olan depremler çoğunlukla Doğu Anadolu fay kuşağı üzerinde oluyor. Bu kuşak Bingöl Karlıova’dan başlıyor, İskenderun Körfezi’ne kadar devam ediyor. Bu fay kuşağı özellikle 2020 yılında Elazığ’da olan deprem nedeniyle hareketlendi. Burası daha önce oldukça sessizdi. Sadece 1970 yıllında Bingöl depremi vardı. Ondan sonra da küçük deprem olan Palu depremi oldu. O zaman Sivrice’ye dikkat etmek gerekir diye uyarıları yapmıştık. 2003-2004 yıllarında bu uyarıyı yaptım ama Palu depremi 2010 yılında oldu.

Çelikan – Erkenek, Maraş – Türkoğlu fayına dikkat!

Önceki yıllarda yaşanan depremlerin tekrar edebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Görür şöyle konuştu:

• 2020 yılında da Elazığ Sivrice’de deprem oldu. Bu deprem hattı Sivrice ile Pütürge arasındaki fay kolunu kırdı. Dolayısıyla hem Elazığ’ı hem de Malatya’yı etkiledi. Sivrice hattı kırılınca dikkatimizi onun Güneybatısında yer alan Çelikhan-Erkenek arasına ve Maraş-Türkoğlu yöresine dikkat çekmeye başladık. Çünkü böyle doğrultu atımlı faylar bir yerde büyük deprem ürettikleri zaman o fay üzerinde onun devamı olan yerlerde stresi artırır.

• Deprem olduğu zaman kırılan fay kolunun enerjisinin önemli bir kısmı sismik dalga halinde veya bir ısı şeklinde boşalır ancak önemli bir kısmı da o fayın devamına transfer olur. Dolayısıyla Elazığ-Malatya arasında kol kırıldığı zaman Çelikhan-Erkenek bölgesine dikkat etmek gerekir.

• Bir de tarihi depremlere bakarız. Tarihte ne olmuşsa günümüzde de benzer şeyler olabilir. Gerçekten de o bölgenin sıkıntılı olduğunu düşünüyorum. Hangi yer bilimciye sorsak sıkıntılı olarak sayacaklarının arasında Çelikhan-Erkenek, Maraş-Türkoğlu yöresini sayar. Zaman varken yerel yönetimlerin, halkın hazırlıkları yapmasında fayda var.

“İzmir’deki deprem, beklenen deprem değildi. Halen deprem bekliyoruz!”

izmir deprem

Öte yandan geçtiğimiz günlerde İzmir’de hissedilen can ve mal kaybında neden olan depremin ardından konuşan Prof. Dr. Görür, İzmir’in eskiye nazaran deprem anlamında daha hassas olduğunu ifade ederek;

• Yer bilimciler olarak İzmir de deprem beklediğimiz yerler arasında. İzmir’de halen deprem bekliyoruz. Özellikle İzmir fayı üzerine, yani Gediz grabeninin güney sınır fayı İzmir fayı olarak İzmir’in içerisine gelir. Bayraklı’nın falan bulunduğu körfezin içerisine gelir. Asıl deprem üretecek fay İzmir fayıdır. Daha o fay kırılmadı. O kırılırsa 7 büyüklüğünde deprem üretebilir.


• Geçenlerde İzmir’de olan deprem aslında Kuşadası körfezi üzerinde oldu. O deprem İzmir’in beklenen depremi değil.  Bu deprem de çevredeki faylara stres transferi yaparak ya da seviyesini değiştirerek kimilerinde yükleyip, kimilerinde geciktirmiş olabilir.

• Özellikle İzmir yarımadası üzerinde kuzey güney yönlü olan fayları önemli ölçüde etkilemiş olabileceğini düşünüyorum. İzmir’in eskiye nazaran deprem bakımından daha hassas hale geldiğini söyleyebilirim.

Marmara’da iki fay kolu kilitli!

istanbul gökdelenler

Olası İstanbul depremi ile ilgili olarak son araştırmalar hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Görür sözlerini şöyle sürdürdü;

• Son yapılan bütün araştırmalar Marmara’da iki farklı fay kolunun kilitlendiği yönünde. Bunlardan biri Kumburgaz fay kolu, diğeri de Adaların güneyindeki fay kolu. Bu iki fay kolu kilitli. Yani bu kol üzerinde herhangi bir ciddi deprem olmuyor.

Ufak depremler oluyor bu da bizim klik dediğimiz daha yavaş kaymaların sonucu olan küçük depremler. Bunlar da kilitli fay kısmını etkiliyor. Belirli anlamda da stres değişimine neden oluyor.

Bu da bizi endişelendiriyor. Şu an çoğu araştırmacılar Marmara’da bu iki fay kolundan birinin kırılması sonucunda minimum 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacağını bekliyor.

Özellikle Kumburgaz kolunun yani Silivri açıkları ile Yeşilköy açıklarına uzanan 65 kilometrelik fayın kırılmasıyla en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacağını ama Adaların güneyinden geçen fay hattı kırılırsa en fazla 7 büyüklüğünde deprem olacağını düşünüyoruz.

Ancak her ikisinin birden kırılma olasılığı var. Ya aynı zamanda ya da belirli bir zaman aralığından sonra kırılma olasılığı var. İkisi birden kırılırsa İstanbul’da 7.6 büyüklüğünde bir deprem olacak. Farklı zamanlarda olursa kısa zaman içerisinde 7’nin üzerinde iki farklı deprem olacak demektir.


• Bunun örneği 1766 yılında olmuştur. 1766 yılında 3 ay arayla 2 tane 7’nin üzerinde deprem meydana gelmiş. Dolayısıyla Marmara’daki durum deprem yönünden endişe vericidir. (DHA)

Bina deprem sağlamlık testi nedir? Konut güvenirliği nasıl ölçülür?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.