Pandemiden kaçıp doğaya sığınmak isteyenlerin sayısı arttıkça son bir yılda boş arsalara olan talep yüzde 80’in üzerinde arttı. Bu evlerin üzerine hızlı ve az maliyetli kurulabilen prefabrik evlere talep ise bazı yerlerde üçe katlanmış durumda!
Prefabrik evler pandemiden kaçanların ekonomik tercihi oldu! Türkiye’de bir insanın iş hayatına atılmasından yaklaşık altı ay sonra kurmaya başladığı “emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşeceğim” hayali, pandemi nedeniyle bir miktar erkene çekildi. Ki bu durum, kendini en iyi arsa ve arazi taleplerinde gösterdi.
Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com’un kasımda açıkladığı verilerine göre Türkiye genelinde konut imarlı arsa fiyatları son bir yılda yüzde 21, arazi fiyatları ise yüzde 25 seviyesinde artış gösterdi.
Türkiye genelinde arsa metrekare satış fiyatı 548 TL; tarla, bağ, bahçelerin metrekare satış fiyatı ise 45 lira oldu.
MÜSİAD ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliğiyle kurulan Gayrimenkul Borsası AŞ.’ye (GABORAS) göre ise Türkiye çapında geçen yılın haziran, temmuz ve ağustos aylarında 46 milyar liralık arsa satışı yapılırken, bu yıl aynı dönemde satışlar, 89 milyar liraya ulaştı. Sadece Haziran-Ağustos 2020 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre arazi talepleri ortalama yüzde 83 yükseldi.
Bunca alınan arazi üzerine kurulacak “hayallerdeki ev” ise yalnızca betonarme yapılar olmadı.
Zira bambaşka bir yere evrilen sektör, daha hızlı inşa edilen, daha az maliyetli, depremde daha güvenli olabilecek bir alternatif daha sunuyor: Prefabrik evler.
Prefabrik evler artık sadece bir “deprem kulübesi” değil
Türkiye’nin genellikle depremler ile bildiği, tanıdığı prefabrik evler, artık pek çok insan için hayallerdeki, bahçeli, iki ya da üç katlı, ahşap ya da taş görünümlü ev.
Independent Türkçe’nin konuştuğu sektör temsilcilerinin aktardığına göre geçen yıla göre talebin üç kat arttığı prefabrik evlerin fiyatı metrekaresine ve bulunduğu şehre göre değişiklik gösteriyor. Örneğin, 70 metrekare 2+1 bir prefabrik evin fiyatı yaklaşık 70 bin liradan başlıyor. Parke, fayans, mutfak dolabı, dış cephesinde talep edilen kaplamaya göre bu fiyat artabiliyor.
Emlak sitelerine bakıldığında ise bir bahçe ya da çiftlik üzerine kurulmuş, su-kanalizasyon gibi altyapısı tamamlanmış, dolap, parke gibi detayları bitirilmiş 2+1 evlerin fiyatı 250 bin liradan başlayıp 1 milyon liraya kadar çıkıyor. Bu fiyatlara genellikle arazinin fiyatı da eklenmiş oluyor.
Betonarmenin sonu mu?
Prefabrik evlerin en büyük dezavantajları kullanılan malzemenin kalitesiz olması durumunda su basma tehlikesi, kötü ısı izolasyonu, rüzgâra dayanıklılık problemleri ile karşı karşıya kalmak. Su basmanın eğiminin yanlış olması, prefabrik evin duvarlarının birleştirilmesinde yapılan hatalar da diğer teknik olumsuzluklar.
Ancak doğru malzemeler kullanan, konusunda uzman kişilerle çalışıldığında prefabrik evlerin izolasyonunun pek çok betonarme yapıdan daha iyi olduğu da bir gerçek.
Bu yapıların depreme dayanıklılığı, şehir değiştirmek istenildiğinde istenilen yere taşınabilir olması, uygun maliyete, kısa sürede teslim alınabilmesi gibi avantajlar arasında.
“Prefabrik talebini en fazla toplu yaşanan felaketler etkiliyor”
Prefabrik ev sahibi olurken çalışılacak firmanın üretici olup olmadığına bakılması gerektiğini söyleyen İdeal Prefabrik Ev’in Satış Müdürü Emre Metin’e göre firma üretici değilse, kaliteli malzemeyi uygun bir fiyata alamayacağından uygun bir fiyata da satamıyor.
Prefabrik evlere talebin geçen seneye göre yüzde 30 ila yüzde 40 arttığını belirten Emre Metin, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada prefabrik sektörünü en fazla etkileyen faktörlerin toplu yaşanan felaketler olduğunu söyledi.
2018’de başlatılan İmar Barışı sürecinde de talebin bir miktar arttığını söyleyen Metin, yaşanan depremlerin ve pandeminin prefabriğe talebi güçlendirdiğini ifade etti.
İnsanların prefabrik evleri tercih etmelerinin en önemli sebepleri, hız, düşük maliyet, daha iyi ısı-izolasyon, depreme daha dayanıklı olması ve taşınabilmesi. Örneğin Muğla’da bir arsaya ev yaptınız. Bu arsayı sattıktan sonra Muğla’da yaptırdığınız evi Sivas’a taşıyabiliyorsunuz.
Ayrıca köyde yaşam popülerleştikçe gençler de rağbet etmeye başladı. Müşteri kitlemiz için 35-65 yaş arası diyebiliriz.
100 bin liraya her şeyi hazır bir ev
En fazla talebin Ege, Marmara ve Karadeniz gölgelerinden olduğunu söyleyen Emre Metin, yağmurlu bölgeler için farklı malzeme kullanıldığını, kar alan yerlerde ise normalde yüzde 30 eğimli yapılan çatıların yüzde 45 eğimli inşa edildiğini, yağmur oluklarının iptal edildiğini belirtti.
“Altyapısı ve beton hariç 90 bin liradan başlıyor”
“Prefabrik evlerin en güzel yanı, hayalinizdeki projeyi hayata geçirebilmeniz” diyen Çaşka da ısı ve ses yalıtımının betonarmeden iyi olduğunu ifade ediyor ve kışın sıcak, yazın serin olduğunu söylüyor.
En fazla Ankara’dan talep aldıklarını söyleyen Erdal Çaşka, Artvin Hopa’dan, Marmaris’e, Tekirdağ Saray’a kadar hizmet götürdüklerini söylüyor. Haliyle talep şehir dışından geldikçe nakliye ve konaklama masrafları da ekleniyor.
Bir prefabrik konutun ömrü ne kadar?
Prefabrik evlerle ilgili merak edilen konulardan biri de ömrünün ne kadar süreceği.
11 yıldır sektörde olan Nevraz Altın, bu soruya “Prefabrik evlerin laboratuvar test ömrü 70 yıl. Ama bu sektör, Türkiye’de 36’ncı yılında. İlk prefabriğin kurulmasından bu yana çok gelişti sektör. Elinize balyoz alıp vurup kırmadığınız sürece deforme olabilecek bir yapısı yok. Kar, su, dış koşullardan etkilemiyor. Ne kadar süre ömrü olduğunu teknik şartnamede de yazıyoruz” yanıtını veriyor.
“3-4 yıl sonranın hayali, 1-2 aya çekilmiş durumda”
Independent Türkçe’ye konuşan Vila Prefabrik Tasarım ve Geliştirme Müdürü Onur Bayraktar ise depremler ve pandemi sonrası hem konut hem sahra hastaneleri için ciddi bir talep artışının olduğunu söylüyor.
Talebin olması gerekenden üç kat daha fazla arttığını söyleyen Bayraktar, “Ev sahibi olmak vatandaşın, 3-4 yıl sonraki hayaliydi. Ancak pandemide bir apartman dairesinde dört duvar arasında uzun süre kalınınca bu hayal öne, hatta 1-2 aya çekilmiş durumda” diyor.
Prefabriklere talep ise en fazla İstanbul’dan. Bunu, Ankara, İzmir, Bursa, Samsun gibi şehirler izliyor.
“İstanbul’dan arayanların yüzde 10’u İstanbul içi için düşünüyordur” diyen Bayraktar’a göre İstanbul’daki toprağın kıymetli olduğunu, dolayısıyla 300 metrekare arsası olan birinin prefabrikten önce bir müteahhitle anlaşıp beş katlı bir bina yaptırdığını, 1-2 katını da kendisine aldığını anlatıyor. (Kaynak: Independent Türkçe)