Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde bulunan peribacaları bakımsızlık nedeniyle yıkılıyor.
Kapadokya’nın peribacaları bakımsızlıktan yıkılıyor!
Nevşehir’in merkez ilçeye bağlı Göreme beldesinde vadilerde bulunan peribacalarından bazılarının çatladığı bazılarının ise sahipsizlikten yıkıldığı dikkatlerden kaçmadı.
Göreme beldesinde bulunan bir peribacasının ise korunma amacıyla sadece ağ ile kaplanarak bırakılması ise bölgeyi ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin büyük tepkisini çekiyor.
Kapadokya Peribacaları bakımsızlıktan, ilgisizlikten yıkılıyor.
Peribacası nedir, nasıl oluşur?
Peri bacaları genellikle yüzeyde sert bir kaya (ör. sert kum taşı, kireç taşı, bazalt, ingimbirit vb) ve yerin altında yumuşak minerallerin (ör. kum, tüf) olduğu bölgelerde bulunur. Su, yerin üstüne çıkan kayaların arasından akarak sert tabanı aşındırıp yok ettikten sonra yumuşak yüzeyi ortaya çıkarır.
Tabanın üstüne çıkan kaya parçaları daha az akıntı gördükleri için sağlam kalır. Yumuşak yüzey büyük oranda erozyona uğrar ve suya karışır, ancak üstünde hala kaya bulunan bölgeler basınçtan dolayı yapısal bütünlüğünü sağlar, erozyona dayanır ve konik bir kaya oluşumu meydana gelir. Bu nedenden dolayı tepeleri düşen peribacaları oldukça kısa süre içinde erozyona uğrar ve yok olur.
Kapadokya hakkında
Kapadokya, 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan bölge.
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanmaktadır. Hititler’in yaşadığı topraklar daha sonraki dönemlerde Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Kayalara oyulan evler ve kiliseler, bölgeyi Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan Hristiyanlar için devasa bir sığınak haline getirmiştir.
60 milyon yıl önce 3. Jeolojik devirde Toroslar yükseldi. Kuzeydeki Anadolu Platosu’nun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes, Hasandağı ve ikisinin arasında kalan Göllüdağ, bölgeye lavlar püskürttü. Platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu.
Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgârlar da oluşuma katıldı. Böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı: “Peri bacası”.