Kepenk açıldı ama esnafın umudu yok: Kayıpları gidermemiz zor!

Aylardır kapalı olan esnaf yeni döneme borçla giriyor. Yeni kararla saat 19.00’da kepenk indirecek esnaf tepkili. Kimi “Evime ekmek götüremiyorum” derken kimi kayıpların giderilmesinin imkânsız olduğunu söyledi.

Kepenk açıldı ama esnafın umudu yok: Kayıpları gidermemiz zor!

Pandeminin faturası küçük esnafa kesildi. Aylardır kapalı olan kafe, restoran ve içkili mekânlar açıklanan yeni kararla çok yüksek riskli iller hariç hafta içi 07.00 ile 19.00 arasında yüzde elli kapasiteyi aşmamak kaydıyla hizmet verecek.

Ancak esnaf yeni döneme yüklü bir borç yığınıyla giriyor. Bunun yanında işletmeler hem eskisi kadar iş yapamıyor hem de kira, vergi, stopaj derdiyle boğuşuyor. Kapalı olan işletmelerden bazıları bu süreçte paket servisle günü kurtarmaya çalışıyor. İçkili mekânlar ise getirilen ek yasaklardan dolayı zararlarını kapatma derdinde.


İşletme sahipleri ancak saat 19.00’dan sonra işlerinin açık olduğunu belirterek karara itiraz etti; AKP’nin salgın sürecinde hız kesmeden sürdürdüğü hıncahınç kongrelerine de tepki gösterdi. Esnaf erken kapanma ile ayakta kalamayacaklarını, masraflarının daha da artacağına dikkat çekti.

Kepçeyle alıyorlar!

Zeytinburnu 58 Bulvar Caddesi’nde Deniz Börek’i işleten Fırat Deniz, paket servis sistemiyle müşterilerin yüzde 60 oranında azaldığına dikkat çekti. Bu süreçte kredilerle geçindiklerini belirten Deniz, “Verdikleri destek bin lira. Kaşıkla veriyorlar, kepçeyle alıyorlar. Büyük esnaflar aldı başını gitti, küçük esnaf ezildi. Buranın alanı zaten küçük, masaların yarısını iptal ettim. Bir masaya iki kişi oturtabiliyorum. Üç kişi geldiğinde hepsini oturtamıyoruz, kalkıp gidiyorlar” dedi.

“Çalışanlarınızın maaşlarını nasıl veriyorsunuz?” sorumuza ise Deniz, “Çoğunu çıkarttık. Yapacak hiçbir şey yok” cevabını verdi. Deniz, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “En üzüldüğümüz nokta o. Maske, mesafe, temizlik diyorlar. Bu sadece esnaf için geçerli. Kongreler yapıyorlar salonlar dolu, kendilerine korona yok. Bu koronadan bir tek esnaf çekti.”

Gıda işindeyiz ama açız!

Zeytinburnu’ndaki İnegöl Et Lokantası’nın sahibi Cemil Koşudağ, paket servisi için motor sayısını artırmalarına rağmen maliyeti karşılamadığını söyledi:

“Elbette bu kararların katkısı olacaktır ama bizim gıda sektöründe pek mutlu edici bir gelişme değil. Para kazanmayı geçtik, günümüzü kurtarsak yeter derdindeyiz. Ama günümüzü bile kurtaramıyoruz. Bulvar Caddesi’nde köklü olmayan bütün işletmeler el değiştirdi veya kapattı. Ben de çalışanlarımın maaşlarını hep geriden vermek zorunda kaldım. Örneğin 4 bin liranın maaş günü 3 bin lirasını verebildik, kalanını daha sonra. Gıda işi yapıp aç kalan insan olur mu? Oluyormuş. Dibin dibine yaklaştık.”

Beşiktaş esnafından Abbas Cafe Pub’ın mekân sahibi Arzu Yıldız ise, ikinci kapanmanın daha zorlu geçtiğini söyledi. “İlk kapanmada kredi ödemelerimiz ötelenmişti. Bu karantinada bu bile yapılmadı” diyen Yıldız, “Bu sefer yeni krediler çekmek zorunda kaldık, çevremize borçlandık. Şimdi 19.00’a kadar açık olacağız. İnsanların işten çıkıp bize gelmeleri zaten 19.00’u buluyordu. Bu açıklama dükkânı açık tutmak için yeniden borçlanmak anlamına geldi” şeklinde konuştu.

12 çalışanımı çıkardım

Beşiktaş Kahvesi’nin sahibi Mehmet Mehdi Dalmaz, esnafın bu ülkenin en yara alan kesimi olduğunu kaydetti ve ekledi: “İntihar eden, iflas eden, eşinden boşananlar, borcundan dolayı tehdit edilenler… Esnaf artık açılalım da ne olursa olsun, yoksa açlıktan öleceğiz diye düşünüyor. En önemlisi de çalışanlar.”

Dalmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Normal şartlarda en az 4-5 bin lira maaş alması gereken insanlar bana gelip ‘abi günlük 50 liraya çalışabilirim, ne iş istersen yaparım’ diyor, içim gidiyor. 14 kişi çalışıyorduk, şimdi iki kardeşimle çalışıyorum. Kapalı olduğumuz süreçte dışarda sürekli iş kovaladım. Kendi işimle ilgili malzeme satıyorum, karşılığında üç beş kuruş alıyorum.”


Eve ekmek götüremedim

Beşiktaş’ta bar sahibi Fecri Okaytuğ, bu süreçte kredilerle ayakta durduklarının altını çizdi. “Bu süreçte evime ekmek götüremedim” diyen Okaytuğ, şunlara dikkat çekti: “Özellikle alkol sektörüne yönelik umursamazlık oldu. Bir babanın eve gittiğinde ailesinin yüzüne bakamamasının nasıl bir durum olduğunu düşünmek lazım. Emeklerimiz bir kişinin iki dudağı arasında. Büyük patronlar kârına kâr kattı, olan bize oldu. Birikmiş kiralarım var, batma tehlikesiyle karşı karşıyayım. Bin lira yardım yapıyorlarmış. Ben 20 bin TL kira veren bir insanım, ev kiram bile bin 700. Bin liraya artık ev kirası bile yok. Devlet halktan kopmuş durumda.”

Ayakta kalamayız

Beşiktaş’ta Epope, Ahtapot Balığı gibi mekânların sahibi olan Ahmet Aladağ, dükkânı açtıkları gibi elektrik ve suyu kesmeye geldiklerini ifade etti. Aladağ, “Rica ettik, üç dört gün süre istedik. 19.00’da kapatıp ayakta kalma şansımız yok. Sonuçta meyhane işletiyorsun, kimse kahvaltıya gelmiyor. Dört çocuğum var, hepsi özel okullarda okuyor, burs verdiğim öğrenciler var. Geceleri aklıma çocukların okul parası geliyor, faturalar geliyor. Bunları nasıl ödeyeceğim diye düşünmekten uyuyamıyorum, psikolojik yardım alıyorum” dedi.

Yeni kararlar nefesimizi daha çok kesecek!

Türkiye Esnaf Platformu Sözcüsü Murat Akbaş, kafe-bar sektörünün 19.00-23.00 arasında iş yaptığını hatırlatarak, alınan yeni kararların esnafa nefes olmayacağına dikkat çekti.

Yeni kararlara tepki gösteren Akbaş, sektörle ilgili taleplerini BirGün’e anlattı:

“Sektörümüzün 09.00- 19.00 arası açık olması nefes almaktan ziyade nefesimizin daha fazla kısılmasına neden olacak bir karar. Başta iktidar olmak üzere tüm kesimlerin bildiği gibi bizim iş yapma saatlerimiz 19.00-23.00 arasıdır.

Diğer yanıyla hafta sonu esas olarak kazanç elde ettiğimiz günlerdir, iş yapma ve hafta sonlarının yasak olduğu düşünüldüğünde açıklanan kararın bize bir yararı olmadığı gibi giderlerimizi artıracağından ciddi zararları olacaktır. Örneğin şimdi kapalı olduğumuzdan işçi, elektrik, su, doğalgaz vergi, SSK, Bağ-Kur ve esas olarak satış olamayacağından alınan malzemelerin bozulması ciddi yük getirecektir.

Yukarıda da belirttiğim gibi bu şartlarda kayıplarımızı gidermemiz mümkün değildir. Kapatıldığımız günden bugüne kayıplarımızı gösterebilmemiz için tam kapasiteyle iki yıl çalışmamız gerekiyor, hibe ve destek kredileriyle nefes alabilecek noktaya gelebiliriz. Kapatıldığımız günden, piyasa koşulları normalleşene kadar, yani pandemi yasaklarının biteceği güne kadar tüm ödemelerden muaf tutulmalıyız.

Kira ve eleman desteği sunulmalıdır, yerel yönetimler, işgaliye, katı atık, çevir temizlik ve tabela vergisi gibi aldığı ödemelerden sektörümüzü muaf tutmalıdır. Kısaca çalıştığımız dönemde yerine getirdiğimiz yükümlülüklerden, kapatıldığımız ve çalışmadığımız dönemde muaf olmamız gerekir.


İktidar ve yandaşları lebaleb lüks içinde yaşıyor. Bunlara korona virüs işlemiyor. Ortak mücadeleyle bu iktidara seçimlerde son verecek demokratik bir ülke mutlaka kuracağız.” (BirGün)

Bar ve meyhaneler açılacak mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.