Kılıçdaroğlu: Cumhur İttifakı değil, koltuk ittifakı! İlkeler yok orada, bütün mücadele koltuğu korumak üzere

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP’ye sert sözlerle yüklendi: Cumhur İttifakı diyorlar ya, aslında Cumhur İttifakı yok orada, koltuk ittifakı var. İlkeler yok orada. Bütün mücadele koltuğu korumak üzere.

Kılıçdaroğlu: Cumhur İttifakı değil koltuk ittifakı

CHP Genel Başkanı partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

– Bu mücadele bir hak mücadelesi! Dostlarımızla birlikte, işçiyle, köylüyle, emekliyle, emekçiyle, apartman görevlileriyle, hep birlikte başaracağız. Ne yaparlarsa yapsınlar inandığımız yoldan hiçbir güç bizi geri döndüremeyecek.


– Devletin artık iyi yönetilmediğini sağır sultan bile duydu! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir kişiye emanet edemeyiz. Tek kişiye ülke yönetimi devredilemez. 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sahibidir.

Kin ve öfkeyle devlet yönetilmez

– Urfalı bir arkadaşımız, “Paran yoksa, eşin, çocuğun, komşun yüzüne bakmaz ama en acısı hem paran yok hem Urfalıysan devlet yüzüne bakmaz. İnsan yüzüne bakmaz” diyor. Devlet değil, Saray’da oturanlar senin yüzüne bakmaz.

– Buradan 83 milyon vatandaşımıza açık ve net çağrı yapıyorum. Hiçbirimizin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Beraber Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak namus borcudur. Türkiye’nin sorunlarını beraber çözeceğiz. Önce Allah’a, sonra kendinize, sonra bize güvenin! Türkiye’yi aydınlığa beraber çıkaracağız.

– Öyle bir noktaya geldik ki, akşam yatarken yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz. Sabah kalktığımızda hangi kabusa uyanacağımızı da bilmiyoruz. Çünkü devlet yönetilemiyor! Devlet ahlakla, istişareyle yönetilir, öfkeyle değil! İsrafla, savurganlıkla devlet yönetilmez. Kin ve öfkeyle devlet yönetilmez… Egemen güçlerin talimatıyla Türkiye Cumhuriyeti yönetilmez.

Müslümanlığı kimseye bırakmıyorlar

– Bir bakıyorsunuz bir milletvekili attığı bir tweet dolayısıyla dokunulmazlığı kaldırılıyor. Yargıtay hemen talimat veriyor yıldırım hızıyla milletvekilliği düşürülüyor. Hangi adalet? Yukardakiler ya da saraydakiler Müslümanlığı kimseye bırakmıyorlar.

– Onların dışında bu ülkede Müslüman yok. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan ise bu haksızlığı nasıl sineye çekiyorsunuz, bu haksızlığı öfkeyle nasıl besliyorsunuz siz? Bunu anlamak mümkün değil.


Seçimle gelen seçimle gider!

– Hemen yıldırım hızı ve talimatla bir partinin kapatılması için derhal savcılığa talimat, “Bunu kapatın” diyorlar. Demokrasilerde parti kapatma olmaz. Seçimle gelen seçimle gider. Zaten milletimizden vize alamayan parti yok olur gider! Hem demokrasi, milli irade diyeceksiniz sonra kalkacaksınız sonra hukuka aykırı pek çok uygulamanın altına imza atacaksınız.

– Baştan söyledim, yine söyleyeyim. Devlet önyargıyla yönetilmez. Devlet, “bu koltukta kalayım, ne olursa olsun” anlayışıyla yönetilmez. Koltuğa tapılan bir ülkede ne gelişmeyi, ne kadın-erkek eşitliğini asla bulamazsınız.

– Bir sabah kalkıyor 42 milyon kadının hakkını elinden alıyor! 42 milyon kadına ihanet edeni gayet iyi görüyoruz. Bir kişi kalktı dedi ki, “Fesh ediyorum”. Kimsin sen! Adaletsizliğin ağababasısın biz onu biliyoruz. Kin ve öfkeyle ülkeyi yönetiyorsun. Yandaşlarına milyar dolarlar kazandırdığını biliyoruz. Siyaseti cep doldurma aracı olarak gördüğünü de biliyoruz.

Sen bu sözleşmenin nesine karşısın?

– AK Parti’ye MHP’ye oy veren kadınlara seslenmek istiyorum. Cumhur İttifakı diyorlar ya, aslında Cumhur İttifakı yok orada, koltuk ittifakı var. İlkeler yok orada. Bütün mücadele koltuğu korumak üzere.

– 11 Mayıs 2011’de İstanbul Sözleşmesi kabul edildi. Amacı aile içi şiddeti önlemek. Tüm kadınların adına soruyorum. Erdoğan, sen bunun nesine karşısın? Gazi Meclis’ten oy birliğiyle çıkan İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ederken kime sordun, bu ülkenin kadınlarına sordun mu? Kadınların nasıl şiddete uğradığını biliyor musun?

– Bir hakkı kadınların elinden almak zorbalıktır. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kadın kardeşlerime sesleniyorum, mağdur olan sizsiniz. Kadın öldürülebilir, şiddete, tecavüze uğrayabilir. Bunun ahlaklı bir yönü var mıdır?


– Orta Çağ’da bile böyle bir anlayış yoktur! İstanbul Sözleşmesi, TBMM’den oybirliği ile geçti. Erdoğan ‘koltuğumu nasıl korurum’ diye hareket ediyor, bu millet zorbayı demokratik yollarla, özellikle kadınların oylarıyla Saray’dan indirecek.

Akşener: Erdoğan panik içinde kimin gözüne nasıl girerim diye çırpınıyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.