Meghan ve Harry röportajı İngiliz basınında manşetlerde: Saray’da kargaşa!

Prens Harry ve eşi Sussex Düşesi Meghan Markle’ın, Amerikalı ünlü televizyon sunucusu Oprah Winfrey’e verdikleri röportaj İngiltere’de ITV’de yayımlandı. İngiliz gazeteleri yaklaşık 2 saat süren röportaja sayfalarında geniş yer verdi. İngiliz basını özellikle de “ırkçılık” iddiası üzerinden yaşanan tartışmaları aktardı.

Meghan ve Harry röportajı İngiliz basınında: Son 85 yılın en büyük kraliyet krizi

Meghan Markle ve Prens Harry’nin sözleri İngiliz basınında manşetlerde: Son 85 yılın en büyük kraliyet krizi

İngiltere’de tabloid ve günlük gazetelerin tamamının manşetlerinde, röportaj ekseninde genişleyen tartışmalar var.


Daily Mirror: Son 85 yılın en büyük kraliyet krizi

Daily Mirror gazetesi, “Son 85 yılın en büyük Kraliyet krizi” manşeti ile gelişmeleri okurlarına duyuruyor. 1936 yılında dönemin İngiltere Kralı 8. Edward, Amerikalı Wallis Warferd Simpson ile evlenebilmek için tahttan feragat etmiş ve kendi isteğiyle tahtı bırakan ilk İngiliz Kralı olmuştu. Kriz sonrası 8. Edward’ın yerine tahta, Kraliçe 2. Elizabeth’in babası Kral 6. George geçmişti.

kraliyet krizi

Daily Mail: Zehirli suçlamalar

Daily Mail gazetesi, “Ne yaptılar!” başlığı ile, röportajın “zehirli suçlamalar” içerdiğini, Kraliyet Ailesi’ne karşı “yakıcı bir ırkçılık iddiasının” dile getirildiğini ve Kraliçe 2. Elizabeth’in acil durum nedeniyle Buckingham Sarayı’nda kriz görüşmeleri yaptığını okurlarına duyuruyor.

Daily Mail gazetesinde yer alan haberde ise şu ifadeler yer alıyor:

— Bu dürüstlük saçmalığının en acımasız noktası genellemeleri… Suçlamaların uzunluğu ama bunlar hakkındaki detayların umutsuzca az olması. Röportajda dile getirilen en ağır iddia, Harry ve Meghan’ın bebeğinin ‘fazla kahverengi’ olabileceğine ilişkin ‘ailenin’ dile getirdiği iddia edilen endişeye ilişkindi. Ama bu iddiada kimse işaret edilmedi.

Peki Kraliyet Ailesi nasıl tepki verecek? Bu narsist yaylım ateşi karşısında, içerisinin kaynadığına şüphe yok ama ucu açık bir ağız dalaşına katılmak isteyecekler midir? Onlarca yıldır Kraliyet ailesinde birçok dramaya tanıklık eden Kraliçe, hırçın torununun aksine, her zaman zeytin dalını, sopaya tercih etti.

Muhtemelen burada, kızgınlıkların bir gün yatışacağını, köprülerin yeniden kurulacağını umarak her zamanki tutumunu alacaktır. Ailesi lime lime olmuş durumdaki Harry de onun bu bilge tavrından bir şeyler öğrenmeli.

Monarşi, 1000 yıldır yaşıyor. Kraliçe, monarşinin, bugün kıyamet koparan, yarın unutulacak bir melodram ile yıkılmayacağını biliyor. Her zaman olduğu gibi bu fırtınadan çıkacaktır.

The Times: Meghan’ın ırkçılık üzerine Saray’da kargaşa

Times gazetesinin başyazısında da “ırkçılık” suçlaması ve bu suçlamanın muğlak bırakılması ele alınıyor:


the times sarayda kargaşa
The Times manşeti: Meghan’ın ırkçılık üzerine Saray’da kargaşa

— Bu suçlamaları yıkıcı yapan şey, Kraliyet Ailesi’nin çifte ırk temelli olarak yaklaştığına ilişkin iddia. Bunu bir an için kenara bırakırsak, neyin iddia edildiği de belirsiz. Kraliyet Ailesi’nden birinin, Archie’nin deri rengi ile ilgili endişesini belirtmiş olduğu iddiası, Meghan tarafından, Harry’nin anlattıkları temel alınarak ortaya döküldü.

Ama Harry bu hikaye ile ilgili, olayın evlilikleri öncesi gerçekleştiği dışında bir detay vermeyi reddediyor. Detay verilmemiş de olsa, monarşiyi ırkçılık üzerinden suçlamak, tüm modern İngiltere’yi temsil ettiği iddiasının bağlayıcılığı üzerine kendini konumlayan kurum üzerinde, daha fazla yaralayıcı olamazdı.

Suçlamaların bu denli zehirli olması, sonrasındaki tartışmaların da kolayca bitmeyeceğini garanti ediyor. Tek başına bu bile, Harry ile Meghan’ın kendi açılarından söylemek istediklerini söyleyerek bu üzgün seriyi geride bırakacakları ve California’daki hayatlarına devam edecekleri umudunu dile getirmelerini komik yapıyor.

Gerçekte bu kötü hesaplanmış rövanş, aile ile olan ilişkileri daha fazla zehirledi ve kraliyet hayatına bir daha geri dönüşlerinin olamayacağını kesinleştirdi. Aslında buradaki tehlike, seçtikleri ünlü hayatının gerektireceği üzere, halkın ilgisini korumak ve ticari fırsatları garanti altına almak için daha fazla suçlamalar dile getirecekleri başka röportajların içine kaçınılmaz olarak çekilebilecek olmaları.

Her şeye karşın uzun vadede, Harry ve Meghan’ın başlattığı mücadele, Kraliyet Ailesi’nin rolü üzerinde geniş bir tartışmayı başlatmalı. İngiltere anayasal monarşi modelinden çok fazla faydalandı. Ancak Kraliçe’nin, kendi hayatını bu hizmete adamış olması, çoğu zaman monarşinin kişiler üzerine getirdiği aşırı talep yükünü saklıyor.

Harry’nin sözleriyle, çoğu zaman kendini rollerinin içine hapsolmuş buluyorlar. Bu ne kişiler için ne de kurum için sağlıklı. Monarşinin yüz yıllardır ayakta kalabilmiş olmasının sırrı, zamanın ruhuna uyum göstermiş olmasında yatıyor. Ve bugün yine uyum göstermesi gerekiyor.

Daily Express: Sarayda kargaşa – Her şeyin bu noktaya gelmesi çok üzücü

daily express turmoil at the palace

Guardian gazetesinde “Sarayda Kargaşa” sürmanşeti ile David Olusaga imzasıyla yayımlanan haberde de röportajın ırkçılıkla ilgili bölümü ele alınıyor:

— İngiltere’de ırkçılık yapısal değil sosyal bir problem olarak değerlendiriliyor. Ne kadar üzüntü verici olsa da hayatın bir gerçeği, siyahların hoşgörü göstermesi ve birlikte yaşamasını öğrenmesi gerektiği küçük bir problem olarak yansıtılıyor.

Gerçek olan bizim, 2012 Olimpiyat Oyunları’nda ve sonrasında ‘siyah prensesin’ toprakları şeklinde iki kere çizmeye çalıştığımız imaja uygun hareket edebilme iddiamız, aslında boyumuzu aşıyordu. Çünkü bu; basının kontrol edilmesinin yanında çok kültürlü, hoşgörülü bir ülke olmakla ilgili basmakalıp lafları bırakarak, kendimize gerçekten bakmayı gerektiriyordu. İmparatorluk geçmişindeki acı verici gerçeklerle yüzleşmeyi gerektiriyordu.


Meghan ve Harry, Kraliyet Ailesi’ndeki görevlerini bırakarak, İngiltere’den ayrılmayı tercih ettiklerinde kendi kararlarını verdiler. Biz de, tabloid basının yanında durarak, basının onları bu şekilde itmesine ses çıkarmayarak, Meghan ve ailesi yerine telefon konuklarını dinleyerek, ülke olarak kendi kararımızı verdik. (Kaynak: BBC)

Prens Harry ve Meghan Markle röportajı yayınlandı: Flaş iddialar!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.