Yakınlık korkusu nedir? Sevgiliniz ilişkinizi sabote ediyorsa yakınlık korkusu yaşıyor olabilir!

Kendini duygusal ve fiziksel bir ilişki deneyiminden uzak tutan kişilerin yakınlık korkusu yaşıyor olabileceğine söyleyen uzmanlar, bu durumunun nedeninin kişinin geçmişinde yatabileceğine dikkat çekiyor. Yakınlık korkusu yaşayanlar ilişkileri sabote ediyor.

Yakınlık korkusu nedir?

Bir korkunun üzerine gitmek için o korkuyu tanımamız ve korkunun varlığını kabul etmemiz gerekir. Yakınlık korkusu birçok insanın yaşadığı ancak birçoğunun da farkında olmadığı bir yaşam deneyimidir. Bazen sosyal fobi olarak da adlandırılan yakınlık korkusunun duygusal veya fiziksel bir ilişki deneyiminden kendini uzak tutma olarak tanımlanabileceğini söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Yücel Tuluk, yakınlık korkusunu aşmanın yollarını anlatıyor.

Korkunun nedeni geçmiş olabilir

Uzm. Kl. Psk. Tuluk, yakınlık korkusu yaşayan kişilerin genellikle bir yanının yakınlık kurmak istediğinin, hatta yakınlık göstermeye dair yoğun düşünsel fantezileri olabileceğinin altını çiziyor. Ancak kişinin, çoğu zaman diğerlerinden uzaklaştığına, hatta ilişkilerini sabote ettiği ilişkisel bir deneyim yaşayabileceğine dikkat çeken Uzm. Kl. Psk. Tuluk; “İlişkilerde yaşanan yakınlık korkusu bazen travmatik bir olaya bağlı olarak ortaya çıksa da genellikle yaşamın ilk yıllarında çevresel ve yaşamsal deneyimler ile oluşan bir kişilik uzantısıdır.


Geçmiş yaşam deneyimlerinin güncel yaşama etkisi çok büyüktür. Ancak bu durumun bu şekilde devam etmesi gerekmiyor. Biraz çaba sarf ederek geçmişi anlamak için çalışabilir, ihtiyaçlarınızı tanımlamanın ve iletmenin daha işlevsel yollarını oluşturabilirsiniz. Sonuç olarak tatmin edici, samimi ilişkiler yaşayabilirsiniz.”

Uzm. Kl. Psk. Tuluk, yakınlık korkusu yaşayan kişilere önerilerini şöyle sıralıyor;

İnsanları kendinizden neden uzak tuttuğunuzu keşfedin: 

İnsanları duygusal olarak kendinizden uzak tutmanızın farklı nedenleri olabilir. Örneğin; geçmişte yaşadığınız ve hayal kırıklığına sebep olan ilişki deneyimleriniz, yakınlıktan yoksun bir aile ortamında büyümeniz, otoriter ebeveyn tutumları ya da özerklik gelişiminin desteklenmemesi gibi nedenlerle insanlarla yakınlaşmıyor olabilirsiniz. Sebep ne olursa olsun sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmek için bu durumu çözmeniz gerekir.


ilişki sabote etmek

Duygularınıza yakın olun ve kendinizi ifşa edin:

Bunu yapıyor olmak muhtemelen başta biraz rahatsız ve bu duruma sizi yabancı hissettirecektir. Bunu bir egzersiz olarak düşünebilirsiniz. Size en kolay gelen yerden başlayın. Örneğin birisi size “Nasılsın” dediğinde “İyiyim” demek yerine “Bugün biraz canım sıkkın ya da biraz kaygılı hissediyorum” diyebilirsiniz.

İlişkilerinize öncelik verin:

Eğer yakınlaşma korkusu yaşıyorsanız muhtemelen zamansal alanınız başka işlerle doludur. İşinize yoğunlaşmış olabilirsiniz ya da size zevk veren bireysel hobilerin peşindesinizdir. Hatta kendinizi bir spor dalına adamış dahi olabilirsiniz. İlişkiler, mutlu ve çok yönlü bir hayata sahip olmak için merkezi bir öneme sahiptir. Odağınızı alabildiğince ilişkilerinize çekmeyi deneyin.

İlişkilerinizde fiziksel teması arttırın:

İlişkinize ve başkalarının ilişkilerine bir göz atın. Güçlü ve duygusal bağlara sahip insanlar birbirlerine dokunur. Duygusal yakınlığı sürekli olarak biraz arttırmak için birbirinize dokunmak ve güven oluşturmak gerekir. Abartılı ve gerçekçi olmayan temaslardan uzak durun. Çünkü iki kişi arasındaki yakınlık kaybolduğunda ve araya duvarlar örüldüğünde bu durumların üstesinden gelmek daha da zorlaşır.

Bir uzmandan destek alın:


Bir diğeriyle kurmuş olduğunuz ilişki dünya ve kendinizle kurduğunuz ilişkinin bir yansımasıdır. Yaşamla daha güçlü bağlar kurmak için geçmiş yaşamınızı anlamalı ve kendi gerçekliğinizi yeniden inşa etmelisiniz. Bu kazanım için en iyi yollardan biri psikoterapi desteği almaktır. Unutmayın, bozuk bir sistemle yol almaya çalışmak hayatta birçok fırsat kaçırmanıza sebep olabilir.

Yolunda giden ilişkiyi bozmanın 7 yolu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.