AKP’li Canikli’den rezervlerin satışı açıklaması: Yoksa iflas ederdik!

Merkez Bankası’nın rezervlerinin satışı konusunda açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, böyle bir yöntemin 100 yılda bir kullanılabileceğini, satışın nedeninin negatif reel faiz olduğunu belirtti: “Yoksa iflas ederdik!”

canikli rezerv

AKP’li Canikli’den rezervlerin satışı ile ilgili açıklama: Yoksa iflas ederdik!

AKP’de Ekonomi İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, pandemi koşullarında verilen negatif faizin döviz talebine yol açtığını belirtti. Canikli, rezervlerin satışı ile ilgili “Bir talep var TL’den dövize geçme talebi. Piyasa karşılamıyorsa Merkez Bankası karşılıyor. Aksi halde temerrüde düşer. Temerrüd ne demektir? İflas demektir. Esas sorun eğer bu talep ortadayken siz bunu karşılamamışsanız Türkiye Cumhuriyeti devleti yükümlülüğünü yerine getirememiş, bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama iflas anlamına gelir bu” açıklamasında bulundu.


Başta CHP’nin başlattığı geniş çaplı kampanya olmak üzere muhalefet partileri bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdogan’ın karşısına “128 milyar dolar nerede?” sorusu ile çıkıyorlar. Bu soru sosyal medyada da destek görürken son günlerde ekonomiden sorumlu üst düzey yetkililer bu satışlarla ilgili medyada açıklama yapmaya başladı.

“Nedeni negatif faiz”

Canikli, dün gece bir televizyonun programında yaptığı konuşmada, TCMB’nin rezervlerinin 128 milyar dolarının kullanılmasına ilişkin sorulara, “Kabaca 95 milyar dolarlık kısmı 2020 döneminde, pandemi döneminde kullanıldı. Nedeni negatif reel faiz. Neden negatif faize göz yumdunuz diye bir soru haklı olarak gelir. Reel faiz negatifse doğal olarak insanlar TL varlıklarından alternatif yapılara yönelir” dedi ve ekledi:

“Firmaların mali yapılarının bozulmasına neden olmayacak desteği sağlarsanız üretim ve istihdam devam eder. Biz bunu tercih ettik. Büyüme böyle gerçekleşti. Bu şekilde olsaydı en az 4.5-5 milyon istihdam kaybı ortaya çıkacaktı.”

“Bundan sonra hep pozitif reel faiz olacak”

Negatif faizin faturasının “enflasyonun yükselmesi, faizlerin yükselmesi” olacağını bildiklerine dikkat çeken Canikli, “Piyasa şunu düşünebilir, ‘siz böyle ikide bir reel faizleri negatife mi düşüreceksiniz’, hayır.

“Böyle bir yöntem 100 yılda bir kullanılabilir. Önümüzdeki dönem bu aracı bu şekilde kullanma imkanımız yok” diyen Canikli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bundan sonra reel faiz hep pozitif olacak nokta. Önümüzdeki dönemde reel faizlerin negatife düşmesi söz konusu olamaz. Reel faiz artı olarak kullanılacaktır”

Rezervlerin satışı ile ilgili açıklama: “Yoksa iflas ederdik”

“Piyasada dolara talep varsa, dolar talebi piyasa dinamikleri tarafından karşılanamıyorsa, TL’nin konvertibil olması yüzünden bu talebi Merkez Bankası karşılaması gerekiyor” diyen Canikli, ekonomistlerin yanlış olduğunu belirtmelerine rağmen TCMB’nin herkese dolar satma yükümlülüğü varmış gibi konuştu.

“Bu taahhüdünün gereği talep edilen dövizi vermek zorunda. Bir talep var TL’den dövize geçme talebi. Piyasa karşılamıyorsa Merkez Bankası karşılıyor” diyen Canikli şöyle devam etti:

“Aksi halde temerrüde düşer. Temerrüd ne demektir? İflas demektir. Yoğun bir döviz talebi sorunsuz karşılanan bir ekonomi yok şu anda dünyada. Esas sorun eğer bu talep ortadayken siz bunu karşılamamışsanız Türkiye Cumhuriyeti devleti yükümlülüğünü yerine getirememiş, bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama iflas anlamına gelir bu.”


Faiz enflasyonun altına çekilmişti

TCMB Murat Uysal başkanlığında politika faizini yüzde 24 seviyesinden 1 yıldan kısa bir sürede yüzde 8.25’e indirmişti. Politika faizinin en düşük seviyeye gerilediği ve aynı zamanda pandemi sürecinin ilk aylarında TÜİK’in açıkladığı enflasyon ise çift hanede bulunuyordu. Özellikle lokallerin döviz birikimini yoğunlaştırdığı 2020 yaz aylarında TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile TCMB politika faizi arasındaki fark en yüksek noktaya ulaşmıştı. Bu dönemde gerçekleşen enflasyona göre eksi 4 puan seviyesinde negatif reel faiz uygulanmıştı.

“128 milyar doların buharlaşması, kaybolması gibi bir durum söz konusu değil” diyen Canikli, “Bu paranın 75 milyar dolarını Türkiye’deki insanlar satın almış ve bankaya yatırmışlar. Büyük çoğunluğu TL mevduatlarını dolara çevirmişler. Merkez Bankası bilançosuna baktığımızda bu anlamda rezervin kendisi gözüküyor. Sadece ismi değişiyor” dedi.

“Bizi çiğ çiğ yerlerdi”

Canikli iddiaları ortaya atanlardan özür beklediklerini de belirterek, “O paraları iç ettiniz, suistimale konu ettiniz, peşkeş çektiniz, yurt dışına transfer ettiniz gibi akılla mantıkla izah edilmesi mümkün olmayan iddialarda bulundular” dedi.

Döviz satışlarının piyasa fiyatından yapıldığına dikkat çeken Canikli, “Piyasaya dolar satışını piyasa fiyatının altından satmış olsaydık bizi çiğ çiğ yerlerdi. Şu anda söylenecekleri tahmin bile edemiyorum. Hem ihale yönteminde hem doğrudan satış yönteminde aynı sakıncalar geçerli” dedi.

“Şimdi o faturayı ödüyoruz”

Canikli şöyle devam etti:

• Negatif reel faizden sonra böyle bir faturanın çıkacağını biliyoruz. Mecburen yapmak zorunda kaldığımız bir karar değil bu. Tamam büyümeyi sağladık, orada kolumuz kesilmedi, istihdamda da altından kalkamayacağımız bir şey yaşamadık ama bunun faturasının enflasyonu arttıracağını, faizleri yükseltmek zorunda kalacağımızı biliyorduk. Bunu ekonomi yönetiminin öngörmemesi mümkün değil. Şimdi o faturayı ödüyoruz… Enflasyonla faiz arasındaki ilişkiyi enflasyonun üstünde kurarak, fiyat istikrarından sonra enflasyondaki kalıcı düşüş trendini kesin olarak gördükten sonra faizdeki düzenlemeler gündeme gelecek. Önümüzdeki dönemde hedefimiz bu.

TCMB için esas olanın brüt rezerv olduğuna dikkat çeken Canikli, “Esas brüt rezervdir…Sonuç olarak 90 milyar doları fiilen kullanabilir Merkez Bankası, bu kadar açık ve nettir” dedi.

Canikli muhalefetin eleştirilerinin sorulması üzerine ise “Birilerine ayrıcalık sağlandı mı? Bu sorunun cevabı kocaman hayır” yanıtını verdi.

Rezerv kayıpları

Erdoğan’ın damadı da olan Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı görevinden ayrıldığı Kasım 2020 öncesinde uygulanan alışılagelmişin dışındaki politikalarla sonucu iki yılda TCMB kendine ait rezervlerinin büyük bölümünü kaybetti.

Bankacıların hesaplamasına göre TCMB ilgili iki yılda yaklaşık 128 milyar dolar rezerv kaybı yaşadı. TCMB’nin rezervlerindeki kayıp, lokal bankalarla gerçekleştirilen swap işlemleri nedeniyle brüt rezervlere aynı ölçüde yansımadı.


TCMB verilerine göre bankanın 2019 sonunda yaklaşık 80 milyar dolar olan brüt rezervi 2 Nisan 2021’de 48.1 milyar dolara indi. Lokal bankalarla yapılan swap miktarı ise aynı dönemde yaklaşık 43 milyar dolar oldu. Bankacıların hesaplamalarına göre mülkiyeti TCMB’ye ait olan döviz rezervleri yaklaşık olarak eksi 50 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. (Sözcü – REUTERS)

Ekonomist Uğur Gürses: Merkez Bankası’nın net rezervi eksi 60 milyar dolar


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.