İki gün önce defnettiği babasını hastanede görünce bayıldı!

Çanakkale’de Hilmi Çelik, korona nedeniyle öldü denilen babası Recep Çelik’i defnetti. İki gün sonra hastaneye gittiğinde babasını karşısında görünce bayıldı.

İki gün önce defnettiği babasını hastanede görünce bayıldı!

Çanakkale’de isim benzerliği ve yanlış düzenlenen evrak yüzünden filmleri aratmayan bir olay yaşandı. 18 Mart Üniversitesi Hastanesi’nde koronavirüs tedavisi gören Recep Çelik (92) ve Recep Yılmaz (69) isimli iki hastadan Yılmaz, durumu ağırlaşınca Çanakkale Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.

Ancak nakil evraklarına hastanın iletişim bilgileri yerine yanlışlıkla Çelik’in isim ve kimlik bilgileri girildi. Çanakkale Devlet Hastanesi’nde solunum yetmezliği ve korona tanısıyla tedavi altına alınan Yılmaz iki saat sonra hayatını kaybetti.


Yılmaz’ın hayatını kaybetmesinin ardından hastane yönetimi Yılmaz’ın yakınları yerine Recep Çelik’in oğlu Hilmi Çelik’e ulaşarak acı haberi verdi. Babasının ölüm haberiyle yıkılan Hilmi Çelik, cenaze işlemlerine başladı.

Korona tedbirleri nedeniyle cenazeyi görmeden defnettiler

Hilmi Çelik ve yakınları, koronavirüs tedbirleri kapsamında babalarının cenazesini görmeden Çanakkale Belediyesi Asri Mezarlık’taki annelerinin yanına defnettiler. Babasının mezarı başında gözyaşı döken Hilmi Çelik, babası için dua edip, mevlit okuttu.


Defin işleminin ardından Hilmi Çelik bazı evrakları teslim almak için gittiği hastanede, babasının yaşadığını öğrendi. Hastanedeki görevliler bir yanlışlık olduğunu, babasının pandemi bölümünde tedavisinin sürdüğünü söylediler. Daha sonra görevliler Recep Çelik’i hasta yatağı ile birlikte başhekiminin odasına götürdü. Öldü sandığı babasını gören Hilmi Çelik baygınlık geçirdi.

Babasını hastanede görünce şok oldu: Biz annemin yanına kimi defnettik?”

Başhekim Prof. Dr. Muammer Karaayvaz’ın yapılan hata nedeniyle kendisinden özür dilediğini belirten Çelik, “Babamı görünce şoke oldum. İnanamadım. Başhekim, kimlik numarasının karıştırıldığını, bunun için özür dilediğini söyledi. Ben de ‘Biz kimi defnettik annemin yanına’ dedim. O da ‘Aynı isimli başka hastayı’ dedi. Sevinci de üzüntüyü de bir arada yaşıyorum” dedi.

Recep Yılmaz’a ait cenazenin mezarlıktan çıkarılarak ailesine teslim edileceği bildirildi. Recep Yılmaz’ın oğlu Servet Yılmaz da büyük şok yaşadığını belirterek “Hastaneden aradılar. Korona nedeniyle ben de evde karantinadayım. Babamın öldüğünü, ancak bir yanlışlık olduğunu, isimlerin karıştığını ve cenazenin defnedildiğini söylediler. Prosedür gereği savcılığa başvurmamız gerekiyormuş. Kafamız allak bullak oldu. Babamızın cenazesini mezardan çıkartıp tekrar defnedeceğiz” dedi.


ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muammer Karaayvaz da, “Covid-19 hastası Recep Yılmaz’ın Devlet Hastanesi yoğun bakım servisine sevk edilmesi gerekiyordu. Boş yer olduğu için bu hastayı Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi’ne sevk etmeye karar verdik. Doğru hasta gidiyor, doğru tedavi uygulanıyor. Ama yanlış evrak gidiyor. Yanlışlık da buradan kaynaklanıyor. Tabii hastalarda o kadar benzerlik var ki, ikisi de ameliyatlı, ikisinin de kafasında kocaman ben var” dedi. (DHA, İHA)

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı etiketleyerek paylaştı: Türkiye lebalep hasta!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.