Randevusuna gelmeyenler olduğunda BioNTech aşısı çöpe gidiyor

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek: Randevusuna gelmeyenler olduğu zaman BioNTech aşısı çöpe gidiyor. Çünkü bu aşının saklama koşulları nedeniyle aşı eritildikten sonra tekrar dondurmanız mümkün değil.

biontech aşısı randevu

İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, BioNTech aşısı için randevu alanların aşı olmaya gitmemesi sonucu o dozların ziyan olduğunu söyledi: Randevusuna gelmeyenler olduğunda BioNTech aşısı çöpe gidiyor.

DHA’ya konuşan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, salgında gelinen son durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Pandeminin üçüncü pikinde aşının ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyleyen Tükek şöyle konuştu:


• Aşı gerçekten umut vaat eden bir durumda. 65 yaş üstü kesim bir miktar daha az yatmaya başladı hastanelere. Ölüm oranları da düştü. Ölüm sayısı az değil tabii ama bu yaştakilerin oranı çok daha azaldı.

• Demek ki 40-60 yaş arasını da aslında aşılamış olsak, ki haziran gibi onun da tamamlanmasının planlandığı söyleniyor, o zaman hazirandan sonraki süreçte çok daha rahat bir dönem geçireceğiz gibi gözüküyor. İngiltere zaten bunun örneğini verdi. Tek doz aşılamayla bile şu anda vaka sayıları oldukça azaldı.

• Aşılamadan önce İngiltere’deki vaka sayıları Türkiye’den daha kötü durumdaydı. Tek doz aşılama bile vaka sayılarını oldukça azalttı. Türkiye de eğer haziran gibi 40-60 yaş arasını bitirebilirse hazirandan sonraki olası salgınlarda bizim de çok daha rahat edebileceğimizi söyleyebilirim.

“Aşı randevusuna gitmeyen, aşıyı ziyan ediyor”

Salgınla mücadelede bütün stratejinin aşı üzerine kurulması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Tufan Tükek, özellikle BioNTech aşısı için randevu alıp gelmeyenler nedeniyle aşıların ziyan olduğunu söyledi.

• Toplumda aşılamayı desteklemeyen bazı kitlelerin olduğunu görüyoruz. Bunların da ikna edilmesi gerekiyor. Çünkü gerçekten aşı bu salgını durdurmak için elimizdeki en önemli silahlardan birisi. Özellikle BioNTech aşısı, sınırlı sayıda var. Ama randevusuna gelmeyenler olduğu zaman o kişinin aşısı çöpe gidiyor. Çünkü bu aşının saklama koşulları nedeniyle aşı eritildikten sonra tekrar dondurmanız mümkün değil. Mutlaka o anda kullanılması gerekiyor. Kullanılmadığı takdirde boşa gidiyor.


• Vatandaşlardan ricamız, bu aşılar çok kıymetli, boşa gitmemesi için aşı randevusunu aldığınız zaman mutlaka randevunuza gidin ve aşınızı yaptırın. Çünkü bir flakon 6 kişilik ve dondurulmuş vaziyette. Eritiyorsunuz, uygulamaya başlıyorsunuz.

• Diyelim ki, o flakondan 4 kişiye aşı yaptınız, geri kalan 2 kişi randevusuna gelmedi. O aşı dozları tekrar kullanılamıyor ve çöpe gidiyor. Dolayısıyla 2 kişinin aşısı boşa gitmiş oluyor. Gerçekten yazık, büyük israf. Bu durumda, başka kişilerin de hakkı yenmiş oluyor. Şu dönem aşıya erişme imkanı bulamayan kişilerin de hakkı yenmiş oluyor.

“Tam kısıtlamadan başka çare yok!”

Salgında artışın ancak kalabalıklar önlenebilirse kontrol altına alınabileceğine işaret eden Prof. Dr. Tükek:

• İETT’nin bu konuda önerileri oldu. İl Pandemi Kurullları’nda brifingler verdiler. Sefer sayılarının arttırılması gündeme geldi ama seferlerin bu şekilde çok sağlıklı yürümeyeceği söylendi. Koltuk sayısının azaltılması o dönem için uygundu ama ona da devam edilemedi.

• Kademeli mesai kavramı gündeme gelmişti, özellikle İstanbul’da kademeli mesai ile özel sektör ya da kamu dairelerinde çalışanların mesaileri bir saat geri çekilip belki İETT otobüsleri ve ulaşıma bir miktar daha nefes aldırılması planlandı. Ama şu an uygulanmıyor. Bu kadar yüksek sayıdaki kalabalıkların olduğu durumlarda, kısmi kısıtlamalar ya da tam kısıtlamalardan başka çare yok gibi görünüyor.

“Büyükşehirlerde kısıtlama şart”

Vaka sayılarının 60 binli rakamlara dayandığı bugünlerde artık kademeli mesainin de çözüm olamayacağına işaret eden Prof. Dr. Tükek:


• Bu kalabalıkların önlenmesi adına kesin bir çözüm bulunması gerekiyor. Şehir bazlı planlama aslında çok umut vadeden bir planlamaydı. Küçük şehirlerde, özellikle mahallelerde, semtlerde lokal kısıtlamalar yapılarak çok iyi takip etmek mümkündü krizi. Ama çok geçişli büyükşehirlerde bunu yapmak çok mümkün değil. Dolayısıyla o şehrin komple kapatılması artık söz konusu. Hele böyle 60 binli rakamlarda, iyice kırmızıya çalan renk değişikliği olan ve sürekli de artacağını düşündüğümüz bir tablo ile karşı karşıya isek, artık yapacak başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Korona vakalarının 10 kat arttığı İstanbul’da en riskli ilçeler açıklandı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.