Koronaya yakalandı Cuma namazına gitti: 40 gün içinde 6 kişi öldü!

Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesinde bir kişi, diş tedavisi için gittiği İnebolu’daki klinikte korona kaptı. Tedavinin ardından, ‘Benim bir şeyim yok’ diyerek cuma namazına gitti. O gün hocası bulunmayan camide namaz için oluşturulan cemaatte, virüs bulaşan 8 kişiden 6’sı 40 gün içinde hayatını kaybetti. Muhtar, “Köyümüzde ölenlerin hepsi de cami cemaati oluyor” ifadelerini kullandı.

cuma namazı

Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesinde Cuma namazı kılmak için oluşturulan cemaatte, virüs bulaşan 8 kişiden 6’sı hayatını kaybetti. Pandemi sürecinde hiç vaka sayısı görülmeyen İsmail köyünde, peş peşe ölümlerin yaşanması üzerine köylüler evlerinden çıkmıyor.

İHA’nın haberine göre, yaklaşık 45 gün önce Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine bağlı İsmail Köyü’nde yaşayan bir kişi, diş tedavisi için İnebolu’da bir kliniğe gitti. Burada virüs kaptığı tahmin edilen şahıs iddiaya göre, ‘benim bir şeyim yok’ diyerek o gün hocası bulunmayan İsmail köyünde, Cuma namazı için oluşturulan cemaat ile birlikte namaz kıldı. Bir süre sonra öksürük ve beraberinde ateşlenmesi üzerine yapılan testte şahsın Kovid-19 virüsü taşıdığı belirlendi. Ardından filyasyon ekipleri köye gelerek olayın çalışma başlattı.


Cuma namazı için oluşturulan cemaatte bulunanlarda da öksürük ve ateşlenme görülmesi üzerine filyasyon ekiplerince cemaatten test alındı. Cami cemaatinden alınan korona virüs testlerinin pozitif çıkması üzerine Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan ve yaklaşık 40 gün süren tedavide Yüksel Yüksel, Nedim Güleryüz, Yüksel Gülcü, Kadir Aral, Hayrettin Çelebi ve Bekir Bozkurt, hayatını kaybetti. Koronadan hayatını kaybeden Yüksel Gülcü’nün eşi Hanife Gülcü’nün de yoğun bakım ünitesinde tedavisi halen sürerken, tedavisi tamamlanan 1 kişi de taburcu edildi.

Şu ana kadar hiç korona virüs vakası görülmeyen köyde, peş peşe ölümlerin yaşanması üzerine derin bir sessizlik oluştu. Köy sakinleri kendilerini izole altına alınırken, sokaklarda hiç kimsenin olmadığı görüldü. Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son açıkladığı 100 bin kişide görülen korona virüs güncel haritasında Kastamonu, 100 bin nüfusa karşılık 340,08 olan vaka oranı ile vakaların en çok görüldüğü ikinci il oldu.

“Köyümüzde ölenlerin hepsi de cami cemaati oluyor”

Cuma namazı için oluşturulan cemaatte şu ana kadar korona virüse yakalanan 6 cami cemaatinin hayatını kaybettiğini söyleyen Çatalzeytin’in İsmail Köyü Muhtarı Emrah Köse, “Pandemide elimizden geldiği kadar milleti çarşıya göndermemeye çalışıyoruz. Hem ben hem de cami hocamız, vatandaşların ihtiyaçlarını yönelik pazar alışverişlerini devletimizin verdiği emirlere uyarak bizler yapmaya çalışıyoruz. Pandemide bizim çok fazla vakamız olmadı ama vakalarda ölümle sonuçlanıyor. Cuma namazı için arkadaşlar cemaat oluşturmuş, köyümüzün hocası yoktu o zaman. Kendi aralarında namaz kılmak istiyorlar. İnebolu’da virüs kapan bir arkadaşımız, farkına varmıyor, sonra köyümüze geliyor ve burada Cuma namazı için oluşturulan cemaate de virüs bulaştırıyor. Köyümüzde ölenlerin hepsi de cami cemaati oluyor. Şu ana kadar 6 kişi vefat etti” dedi.


cuma

kastamonu korona

Yaşanan bu olayın ardından köy sakinlerinin evine kapandığını belirten Köse, “Bu olaydan sonra köylümüz, son derece duyarlı, eskisi gibi birbirine giden yok. Teravih namazı alınan karar doğrultusunda zaten kılınmıyor, iftarlara giden yok. Köyümüzde hiç kimse bir yere çıkmıyor. Herkes evinde. Korktukları için kimse dışarı çıkamıyor” diye konuştu.

Yaşanan bu olaydan önce köylerinde hiç korona virüs vakasının görülmediğini vurgulayan Köse, “Bugüne kadar köyümüzde hiç korona virüs vakası görülmemişti, hiç yoktu. Sonradan cami cemaatine bulaşınca vakalarımız fırladı. Şu anda Hanife Gülcü teyzemiz, korona virüsten vefat eden Yüksel Gülcü abimizin eşi oluyor. Öğrendiğimize göre kritik durumu atlatmış, iyi olduğunu öğrendik. Servise alınmış, inşallah Cuma günü de çıkacağını söylediler. Bizde bekliyoruz çıkmasını” şeklinde konuştu.

Koronavirüsten dolayı abisini ve iki eniştesini kaybeden Hüseyin Yüksel ise “En yakınım olan kardeşimi kaybettim. İki tane eniştemi kaybettim. Kimse kimse ile temas etmesin, devletin koyduğu her kurala harfiyen uymak lazım, uymamız lazım. 17 günlük bir kısıtlama oldu, ne kadar vaka oranlarını düşürdü görüyoruz. Bu tamamen bizlerin elinde. Bizler kurallara uyarsak, inşallah bu virüs bitecek” ifadelerini kullandı.

Namaz kılındığı gün bir işinden dolayı Abana’ya gittiğini ve camide oluşturulan cemaatin arasında olmadığını Yüksel, aksi taktirde kendisinin de ölebileceğini dile getirdi. Yüksel, “Ölen arkadaşlarımızla hep beraberdik. Ben o gün Abana’ya gitmiştim. Abana’da işlerim vardı. Bu cemaat gurubundan ayrılmıştım. O gün ben yoktum. Sonra bir duyduk, cemaate gelen bir arkadaşımız ateşlenmiş. Ondan sonra eniştemin birisi ateşlendi, sonra diğerleri peş peşe ateşlendi. Bu şekilde işler büyüdü. Bizler hiçbirini göremedik. Biz sadece telefonla haber alabildik. Bunun sonucunda ailemden eniştelerim ve kardeşim öldü” dedi.


Virüs bulaşabilecek hiçbir yere gitmediğini söyleyen Hüseyin Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı: “Hastaneye dahi gitmiyorum, mecbur kalmadıkça hiçbir yere uğramıyorum. Mümkün olduğunca evdeyim, bu şekilde yaşamaya çalışıyorum. Kimse kimse ile temas etmesin. Çok büyük sıkıntılar çektik. Cenazesini dahi kaldıramadım. Kardeşimi iki, üç kişi ile ancak gömebildim. Çok kuvvetli bir acı yaşadık.” (Kaynak: Habertürk)

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Cumayı kılabiliyorsak bayram namazını da kılabiliriz


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.