Tam kapanmada gözlükçü krizi: İçişleri’nden her ilçeye bir nöbetçi optisyenlik

Tam kapanma sürecinde gözlükçülerin kapanmasına tepkilerin gelmesinin ardından İçişleri Bakanlığı, her ilçede bir nöbetçi optisyenlik müessesenin açık olmasının sağlanacağını duyurdu.

gözlükçü

Tam kapanma dönemi boyunca uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında optisyenlik müesseseleri, yani gözlükçülerin faaliyetlerine geçici olarak ara verildi. Gözlükçüler, verdikleri sağlık hizmetinin kesintiye uğramaması için kapanma süresi boyunca çalışmaları gerektiğini dile getirdi.

Konu, 4 Mayıs tarihli FOX TV Ana Haber tarafından da işlendi.


İstanbul Gözlükçüler Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı İlker Ayaz, “2020’nin Şubat ayında, ilk pandemi yasakları başladığında biz gözlükçüler olarak ailelerimizi düşünerek, bulaş riski nedeniyle kapatma kararı aldık. Ama bakanlık bizi siz birer sağlık sunucusunuz, önemli olan halk sağlığıdır ve aynı sağlık personelleri, eczaneler gibi çalışmak zorundasınız denildi. Bu genelge ile, Sağlık Bakanlığı Tıbbi cihaz kurumunun yapmış olduğu duyuru ile mağazalarımızı açtık. Evet doğru, biz 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki kanunun ilk maddesinde geçtiği gibi, toplumun ve ferdlerin sağlığını korumak üzere, bir sağlık hizmete yapıyoruz. Bu sebeple de biz hizmetlerimize devam ettik ama son süreçte inanılmaz bir kaos yaşandı. Tıbbi cihaz kurumuna bir yazı ile müracaat edildi, kapanma sürecinde ne yapacağımız soruldu. Süre çok uzun, görmek insanın en temel ihtiyaçlarından bir tanesi. Vatandaşlar, görmekle ilgili bir sıkıntı yaşadığında, 17 gün beklenebilecek bir süre değil” dedi.

“Bir göz hastası reçetesini nereden karşılayacak?”

Ayaz, yaşanan kafa karıştırıcı durum ile ilgili olarak ise, DHA’ya “Tıbbi Cihaz Kurumu 28 Nisan tarihli yazıda optisyenlik müessesesi bir tıbbi cihaz satıcısıdır, gözlük, kontakt lens de bir tıbbi cihazdır, hizmetlerine devam edecek diye bir yazı yazıyor. İl sağlık Müdürlüklerine bu yazıyı tebliğ ediyor. Her ne olduysa 24 saat içinde Tıbbi Cihaz Kurumu yeniden bir yazı yayınlıyor ve gözlükçüler kapatılıyor. En büyük tezatta, bütün hastanelerde göz poliklinikleri hizmete devam ediyor. Peki bir göz hastası muayene olduktan sonra aldığı reçeteyi nereden karşılayacak?” ifadelerini kullandı.

15 yıldır gözlük kullandığını dile getiren Eczacı Mustafa Özdemir, “Ben bir gözlük kullanıcısıyım. Astigmatlı olduğum için, gözlüğüm kırıldığı zaman optiklerin kapanacağını da bilmediğim için yediğim yok. Böyle bir durumda evden çıkamam açıkçası. Bu bir hata. Optikçiler ticarethane değil bu da bir sağlık sektörü” dedi. Nöbetçi gözlükçü uygulaması ile ilgili olarak ise Özdemir, “Nöbetçi sisteminden bahsediliyor. Virüs varken millet toplanacak. Cam gelmeyecek… 15 senedir gözlük kullanıcısıyım, yedeğini alma şansım da yok çünkü çok pahalı. Böyle bir şey başıma gelse, bayramdan sonraya kadar bekleyecek miyim?” şeklinde konuştu.

“Göz hastanesine geldim ama muayene olmadım”

Bahçelievler’de bir göz hastanesine muayene olmak üzere gelen ancak gözlükçülerin kapalı olması nedeniyle muayenesini ertelediğini ifade eden Şenol Toker, “Ya insan gözlüğünü takamazsa, önünü göremezse? Bunların biran önce açılmasında fayda var. Bunu yetkililerden istirham ediyorum. Bir taraftan koronavirüsü defedelim diyoruz. Öbür taraftan her ilçede bir gözlükçü olursa, hastalığa davetiye çıkaracağız. Ben optikçi değilim, bu işin ticaretini yapmıyorum. Açık olsa ne olur? Ne zararı var?. Ben şu an göz hastanesine geldim fakat optik kapalı olduğu için muayene de olmadım” diye konuştu. Bazı evrak işlerini halletmek üzere dükkanına uğrayan bir gözlükçü ise, “Gözlüğü kırılan çocuklar özellikle, gözlüksüz yapamıyorsa ve yüksek bir numara kullanıyorsa ne yapacak? Ne kullanacak? Göz hastaneleri açık ama gözlükçüler kapalı. Burada da bir mantık dışı olay var” şeklinde konuştu


“Her ilçeye bir nöbetçi optisyenlik”

Bu arada gözlükçüler ile tartışmalar sürerken İçişleri Bakanlığı, tam kapanma dönemiyle ilgili “Sıkça Sorulan Sorular” bölümüne yeni sorular ile cevaplarını ekledi.

Bakanlığın yanıtladığı soru ve cevaplar şöyle:

Optisyenlik müesseseleri kısıtlamalara tabi mi?

Tam kapanma dönemi boyunca uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında optisyenlik (gözlükçüler)müesseselerinin faaliyetlerine geçici olarak ara vermeleri gerekmektedir.


Öte yandan göz hekimleri tarafından düzenlenen reçetelerin geçerlilik süresinin 10 gün olması ve tam kapanma süresi içerisinde gözlükleri zarar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması amacıyla Valilikler/Kaymakamlıklar tarafından her ilçede bir nöbetçi optisyenlik müessesenin açık olması sağlanacaktır. Nöbetçi optisyenlik müessesesinin çalışanları; Valilik/Kaymakamlık nöbet listesiyle birlikte “çalışma izni görev belgesiö formunu manuel düzenlemek ve denetim faaliyetleri sırasında kolluk kuvvetlerine ibraz etmek ile ikametle iş yeri arasındaki güzergah ve zaman dilimi ile sınırlı olmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf olacaklardır” (DHA)

İçişleri Bakanlığı’ndan ‘Pazar Yerleri’ konulu genelge


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.