Salda Gölü’ne açıktan kanalizasyon suyu akıyor!

Salda Gölü Koruma Derneği, göle kanalizasyon suyunun açıktan dereden aktığını duyurdu. Dernek, gölün gelecek nesillere aktarılabilmesi için 8 talepte bulundu.

salda gölü

Salda Gölü Koruma Derneği, göl kıyısında bir açıklama yaparak bölgeden kanalizasyon sularının göle aktığını duyurdu.

Dernek adına basına açıklama yapan Gazi Osman Şakar, söze Salda Gölü hakkında şu bilgileri vererek başladı:


“Salda Gölü, kapalı bir tatlı su ekosistemidir. Gölde buraya özgü ekolojik yapı oluşmuştur. Salda gölünde, dünyada canlıların ilk oluşumu sırasında, güneş ışınlarını fotosentez ederek oksijen üreten tek hücreli siyona bakteriler halen varlığını sürdürmektedir. Salda Gölünde, endemik olan, sadece Burdur Gölü ve Salda Gölünde yaşayan Burdur sazancığı ve Salda gölünden başka yerde yaşayamayan salda sazancığı balıkları vardır. Ayrıca göldeki ekolojik yapıya uyum sağlayan canlılar yaşamaktadır.

Kapalı bir havza olan Salda Gölüne giren kirlilik bir daha dışarıya çıkamaz. Gelen kirlilik içinde biriktirmektedir. Biriken kirlilik göl dibine çökelmekte ve canlılar için zehirli olan; hidrojensülfür, metan ve amonyak oluşturmaktadır. Oluşan bu zehirli gazlar göl içindeki endemik canlıları öldürerek yok eder. Gölde oluşan bu ekolojik değişiklik, göle gelen kuşların gelmemesine, suyundan yararlanan göl dışındaki canlıların ölmesine ve bu özel ekolojik yapıya uyum sağlayan endemik bitkilerin yok olmasına sebep olacaktır.”

“NASA tarafından Salda Gölünün Mars Gezegeninde ki Jezero kraterine benzediği söylenmektedir. Dünya dışı yaşamın ayak izleri salda gölünde aranmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Salda Gölü dünyada başka eşi, benzeri olmayan özel bir yerdir,” diyen Şakar şöyle devam etti:

“Salda Gölü yok edildiğinde Dünya çok büyük bir değerini kaybedecektir. Salda Gölü, Dünya mirasıdır. Mutlak korunmalıdır. Salda Gölü 1980’li yıllara kadar kendi halinde, tertemiz, insanlardan saklı, doğal olarak var oldu. 1980’li yıllarda Türkiye’de turizmin canlanması ile insanların ilgisini çekmeye başladı. Salda Gölüne insanların ilgisi artarak devam etti. 2017-2018 yıllarında Salda Gölünün, Maldivler benzetmesi ile reklamının yapılması ve NASA’nın Mars Gezegenine benzetmesi ile insanların ilgi odağı oldu. 2019 yılında resmi kayıtlara göre bir milyon beş yüz bin kişi Salda Gölüne geldi. Salda Gölünü görmeye gelenlerin çoğu Salda Gölünde suya girdi. Suya girenlerin, teri, kiri, güneş yağı, idrarı ve diğer kirlilikleri gölde kaldı. Suya girmeyenler için zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak altyapı olmadığından gölün çevresi kirletildi. Millet bahçesi göle daha çok insan gelsin diye yapılıyor. Göle ne kadar çok insan gelirse, göl o kadar çok kirlenecektir.

“Salda Gölü’ne kanalizasyon suyu akıyor”

Salda Gölü 1989 yılında 1. Derece sit bölgesi ilan edildi. 1. Derece sit bölgesi ilan edildikten kısa süre sonra, devletin yetkilileri, korunması gereken bu yeri devletin başka kurumlarına tahsis ederek kullanıma açtılar. Salda Gölü ve çevresi için hiçbir zaman yönetim planlaması yapılmadı. Plansız, programsız kullanıma açılan Salda Gölü ve çevresi hızla kirlendi. Kullananların inisiyatifine bırakılan göl ve çevresi, özellikle Halk Plajı denilen yer, çadırların, kulübelerin, karavanların ve benzerlerinin olduğu çok kötü yerleşim yeri görünümü aldı.

Çivi çakmayacağız dedikleri yere, kepçelerle, kamyonlarla, daldılar.

Burası kimin gelip, gittiği, kimin ne yaptığı belli olmayan yer oldu. Yönetim planlaması yapmayan devlet, buradaki kirliliği yıllarca görmedi. 2019 yılında devleti yönetenler, kendi yönetimsizliklerini bahane ederek, göl çevresini Ö.Ç.K. bölgesi ilan ederek ve millet bahçesi projesi ile Salda Gölü çevresine yapılaşmaya açtı. Millet bahçesinin ilk planları göl kenarını beton yığınına çeviriyordu. Milyonlarca insan göl kenarında gece, gündüz kalacaklar, gölde suya girecekler, gölü istedikleri gibi kullanacaklardı. İtirazlarımız, açılmış olan davalar ve kamuoyunun baskısıyla yetkililer bizlerin sayamayacağı kadar çok plan değişikliği yaptılar.

Çivi çakmayacağız dedikleri yere, kepçelerle, kamyonlarla, daldılar. Çivi yerine özel matkaplarla deldikleri hidromanyezitlere (kil tabakasına) çelik kazıklar çakarak ahşap binalar yaptılar. Bu yapılanlarla göl korunmadı. Göl çevresindeki doğal yapı ve göle yeraltından gelen su yolları bozuldu. Bizler halen millet bahçesi projesinin iptal edilmesini istiyoruz. Çünkü millet bahçesi hidromanyezitlerin ve beyaz kumların üzerine yapıldı. Millet bahçesi insanların gölde suya girmelerini teşvik etmekte, daha çok insanı göle çağırmaktadır.


Gölün güzelliğinden, özelliğinden ve mars’a benzemesi nedeni ile turizmden yararlanılacaksa, doğaya ve ormana zarar vermeden uygun yerlere yapılacak seyir teraslarından, görsel ve fotoğrafçılık turizmi olarak yararlanılsın. Ayrıca bilim insanları bilimsel laboratuvar olarak kullansınlar.

10 Temmuz 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan koruma amaçlı imar planları askıya çıkarıldı. Bu planların hükümlerinde yer alan maddelerde “Salda gölü çevresinde koruma amaçlı plan kapsamında kalan yapılara alt yapı, kanalizasyon, arıtma tesisi kurulmadan ruhsat ve iskan verilemez.” denilmektedir. Ama millet bahçesi projesi bitirilerek hizmete açılmak üzere. Bitirilen millet bahçesi projesinin davası devam etmekte. Dava sonucu beklenmeden millet bahçesi bitirildi. Kamu kaynakları boşu, boşuna israf edilmektedir.

Millet bahçesi projesinden önce Salda Gölü çevresinde, Salda Gölüne akmakta olan derelerin önüne iki tane gölet yapımına başlandı. Çevreciler bu göletlerin yapılmaması için davacı oldular. Davalar devam ederken su akmayan derelere yapılan Kayadibi göleti bitirildi. Salda gölet’inin yapımı devam ederken mahkeme göletlerin yapılmaması için karar vererek sonuçlandı. Buralarda yok edilen kamu kaynaklarının hesabı sorulmadı.

Burada harcanan kamu kaynakları müteahhitlere peşkeş çekildi. Birde Yeşilova’nın Kayadibi Mahallesi ile Doğanbaba Köyü arasında Yalı mevki olarak bilinen yerde 1985 yılında Orman İşletmesince fidan evi olarak yapılan, sonra kullanılmadığı için virane olan ev Özel İdare tarafından tadilat ve çevre düzenlemesi adı altında on dekar yerde beton ve taş duvarlardan oluşan inşaat yapıldı. Ö.Ç.K. ve sit bölgesi olan, bu yer içinde T.C. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Burada da hukuki durum sonuçlanmadan inşaat tamamlandı. Mahkemeler, millet bahçesi projesini ve orman evi inşaatını iptal ederse buralarda harcanan kamu kaynaklarının hesabını kim verecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapığı millet bahçesi ile Salda Gölünü koruduğunu açıklamaktadır. Bu doğru değildir. Bakanlık gölü korumak yerine, nasıl ranta çevireceğini düşünmektedir. Bakanlığın amacı gölü korumak olsaydı, millet bahçesinden önce, göl çevresindeki yerleşim yerlerinden göle akmakta olan kanalizasyon sularının, göle gelmesini önlerdi. Göl çevresindeki yerleşim yerlerinden Yeşilova İlçesi ve Doğanbaba Köyünün kanalizasyon suları topraktan süzülerek, Salda Köyünün kanalizasyonunun suyu da açıktan dereden göle akmaktadır.

Çevrecilerden 8 talep

Bilim insanları iki boğazı olan Marmara Denizi’nin kirlilikten dolayı boğulduğunu söylüyorlar. Salda Gölü küçük daha çabuk boğulur lütfen duyun bizi.

salda koruma derneği

Salda Gölünün gelecek nesillere aktarılması için isteklerimiz:


1) Salda Gölünde suya girilmesin.
2) Beyaz kumlara basılmasın.
3) Göl çevresindeki yapılaşma durdurulsun. İmar barışı iptal edilsin.
4) Millet bahçesi projesi iptal edilsin.
5) Göl çevresindeki yerleşim yerlerinin kanalizasyon suları göle akıtılmasın.
6) Salda Gölü bilim insanları için laboratuvar olsun.
7) Salda Gölünden turistik amaçlı yararlanılacaksa, görsel turizm ve fotoğraf turizmi olarak yararlanılsın.
8) Salda Gölü UNESCO Dünya miras listesine alınsın.

Salda Gölü’nün rengi değişti! Millet Bahçesi çalışmaları görüntülendi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.