İBB’nin kurban bağışı kampanyası: İmamoğlu tepki gösterdi, Soylu geri adım attı

İBB Ekrem İmamoğlu,  İBB’nin Kurban Bayramı’nda bağış toplamasına izin vermeyen İçişleri Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. İmamoğlu’nun açıklamasının ardından İçişleri Bakanlığı, İBB’ye gerekli iznin verildiğini duyurdu. Bakan Soylu, İmamoğlu’nun sözlerine, “Evet, ben dünyanın en kötü adamıyım” diyerek yanıt verdi.

kurban bağışıİBB’nin kurban bağışı kampanyası: İmamoğlu tepki gösterdi, Soylu geri adım attı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, İBB’nin Kurban Bayramı’nda bağış toplamasına izin vermeyen İçişleri Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi. Sosyal medyadan yayınladığı videoyla tepkisini dile getiren İmamoğlu, “132 bin ailenin bayramda yüzlerinin gülmesini istemeyen bir kişi var, o da İçişleri Bakanı” dedi.


İmamoğlu’nun açıklamasının ardından İçişleri Bakanlığı, İBB’ye bağlı İstanbul Vakfı’na gerekli iznin verildiğini duyurdu. İçişleri Bakanı Soylu da İmamoğlu’nun sözlerine yanıt verdi.

İBB, İstanbul Vakfı üzerinden ihtiyaç sahibi ailelere yardım yapılan “Kurban Bağış Kampanyası”nı, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdi. İçişleri Bakanlığı’ndan alınan izinle düzenlenen kampanyaya, dünyanın her yerinden 8 bin 246 bağışçı katıldı. Kampanya kapsamında, bin 178 büyükbaş hayvan kesildi. Kavurma ve kıyma olarak konservelenen kurbanlıklar, 132 bin 50 ihtiyaç sahibi aileyi dağıtıldı. Bu yıl da aynı etkinlik için İçişleri Bakanlığı’na başvuran İstanbul Vakfı’na, bu kez ret yanıtı verildi. Verilen olumsuz yanıta isyan eden İmamoğlu, sosyal medya hesaplarından konuyla ilgili bir açıklama yaptı. İmamoğlu’nun açıklamasının tam metni şöyle oldu:

“Düşünün kaç kişi mutlu oldu”

“Bugün size, üzülerek vicdanımı sızlatan bir konudan bahsedeceğim. Son derece hassas ve ulvi bu konuda bile, kişisel ihtirasların devlet aklının önüne nasıl olup da geçtiğini inanın anlayamıyorum. Birkaç gündür çok düşündüm. Ama sizlerle paylaşmayı değerli buldum. Lütfen, beni dikkatle dinleyin. 1990 yılında kurulan İstanbul Vakfı’nın amacı şudur: İstanbul’un ve İstanbulluların ortak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak çok değerli. Ne güzel değil mi? İşte bu amaçla vakfımız, geçen yıl kurban bağışı toplamak için devletimizden izin istemiş ve bu izin verilmiştir. Yüzlerce hayırsever, kurban ibadetini İBB güvencesiyle bu şekilde yapmış ve bağışlar neticesinde, İstanbul’da, 132 bin 50 ihtiyaç sahibi ailemizin evine, 1 kilogramlık paketlerle kavurma ve kıyma girmiştir. 132 bin aile. Düşünün kaç kişi mutlu oldu.”

“Yüzlerin gülmesini istemeyen bir kişi var; o da İçişleri Bakanı”

“Tüm bağış ve dağıtım hesabını da eksiksiz devletimize sunduk. Bu Kurban Bayramı’nda da bu ulvi amaçla yola çıktık. İstanbul Vakfımız, yine devletimizden bağış toplamak için izin istedi. 27 Nisan gününden beri, tam 2 ayı aşkın süredir, bekletildik ve sonunda bu hayırlı yola çıkmamız için vakfımıza izin verilmedi. ‘Hayır sen kurban bağışı toplayamazsın’ denildi. Hiçbir gerekçe yok. Bu kararı aklımız da vicdanımız da anlamakta güçlük çekiyor. İnanın, devletimizin pek çok kıymetli yöneticisinin de bizim gibi düşündüğünü biliyorum. Bir kişi hariç; o da İçişleri Bakanı. İhtiyaç sahibi 132 bin 50 ailenin evine bir kilogram kavurma girmesine gönlü razı olmayan, onların bayramda yüzlerinin gülmesini istemeyen bir kişi var; o da İçişleri Bakanı.”

“Başka bir hesabı var mı çözemiyorum”

“Şimdi bu tavrı anlamak mümkün mü? Geçen yıl izin verilen vakfın kusuru yok, davası yok, cezası yok. Geçen yıl neyse, aynı şekilde bu yıl da aynısı uygulanacak. Neden? Allah aşkına neden? Bir cümle gerekçe bile yok. Ne var? Sadece bir kişinin kişisel ihtirası var. Ne yazık ki; kini mi var, öfkesi mi var ya da başka bir hesabı mı var, çözemiyorum. Onun için, bu haberi alır almaz birkaç gündür, ne yapayım diye düşünüyorum. İyi de bu kişinin kötülük ettiği, ne benim ne de İBB. Ne benim siyasi geçmişim ne partim ne başka bir şey… Kim? 132 bin 50 aileye bu kötülüğü yapıyorsunuz. Aklıma sığmıyor, inanamıyorum. Ve diyorum ki; Allah aşkına, bu ne inancımıza ne insanlığımıza ne vicdanımıza ne ahlakımıza sığar. Çok ama çok düşündürücü. Bu engellemeye rağmen yola çıkmayı istedim; istemedim değil. Sorguladım; ama endişe duydum. Bu endişe ya da korku, kimseden değil; onu söyleyeyim. Bağış almaya başlayınca -daha önce olduğu gibi- hesapların bloke edilecek olması… Onunla da mücadele ederiz ama bu sefer durum farklı. Bu durumda, bağışçı vatandaşlarımız kurban ibadetlerini yerine getirememiş olabilmesi, beni çok derinden düşündürdü. Biz, inançlı insanlarız. Tam da böyle bir engele vesile olmaktan, elbette ki çok korkarız.”


“Her şeyi siyasete karıştırmaktan vazgeçin”

“Kimseyle kavga etme, dirsek savaşı yapma derdimiz yok. Tek derdimiz var: Bu şehre, bu memlekete hizmet etmek. Derdimiz; ihtiyacı olan insanları memnun etmek. Ya burada bilek güreşi yapmayın bizimle Allah aşkına. Hala umutlu olmak istiyorum. Bir kişinin bu kararının gözden geçirilmesini ve devletimizin doğruyu bulmasını arzu ediyorum. Gelin, İçişleri Bakanı’nın 132 bin 50, belki bu sene ondan on binlerce fazla ailemizi üzecek bu kararını ortadan kaldırtın. Devletimizin bütün birimlerine, bütün kurumlarına, gerçekten vicdan sahibi bütün yöneticilerine sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Gelin, inancımızın ve insanlığın yanında durun. Her şeyi siyasete bir şekilde karıştırmaktan vazgeçin.”

CHP’li Karabat’tan Soylu’ya tepki

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat da İçişleri Bakanlığı’nın kararına ilişkin açıklamada bulundu. Twitter’dan açıklama yapan Karabat, İBB’ye verilmeyen iznin Ensar Vakfı’na verilmesine tepki gösterdi. Karabat, “Adı 45 çocuğa tecavüzle anılan Ensar Vakfı’na İçişleri Bakanlığı’ndan kurban bağışı toplamasına izin var, fakat 132 bin aileye el uzatan İstanbul Vakfı’na kurban bağışı toplamaya izin yok. Az kaldı… Sizin de çarkınız kırılacak!” dedi.

İçişleri Bakanlığı’ndan izin açıklaması

İmamoğlu’nun açıklaması ve tepkilerin ardından İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, İstanbul Vakfı’nın bağış toplamasına izin verildiğini duyurdu.

Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Merkezi İstanbul ilinde faaliyet gösteren İstanbul Vakfının Kurban Bayramı Yardım Toplama Kampanyası kapsamındaki izin talebi İstanbul Valiliğince tarafımıza iletilmiş olup, yapılan değerlendirmeler neticesinde uygunluk derecesinde söz konusu vakfın talebine izin verilmiştir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

“Evet, ben dünyanın en kötü adamıyım”


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, bir program çıkışında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sözlerinin sorulması üzerine, “Evet, ben dünyanın en kötü adamıyım” diye konuştu.

Soylu, “Temmuz ayında Türkiye ekonomisi sıçrayacak” demişti, zam yağmuru geldi!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.