Merve Akpınar: Sen kızsın, şort giyemezsin diyerek beni dışladılar

Türkiye’nin konuştuğu 13 yaşındaki hentbol oyuncusu Merve Akpınar: Sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek beni dışladılar. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ dedim.

merve akpınar

Video aşağıda – Şanlıurfa’da yaşayan 13 yaşındaki Merve Akpınar’ın sözleri sosyal medyada yankı buldu. Onu dışlayarak gönül verdiği hentbol sporunu yapamayacağını söylediler. O ise öryargılı eleştirileri kabul etmedi ve azmiyle başarı hikayesini yazdı. Federasyon ve büyük kulüplerden Merve’ye destek yağdı. 13 yaşındaki Akpınar, “Ben kendi köyümün kız çocuklarının kaderini değiştireceğim” dedi.

Şanlıurfalı 13 yaşındaki minik hentbolcu Merve Akpınar, Sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek hep beni dışladılar. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye” dedi.


O yapıyorsa ben niye yapmayayım

Toprak sahaya çizdikleri çizgilerle öğretmenleri Bayram Kaplan öncülüğünde hentbol oynayan Şanlıurfa Konuklu İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki Merve Akpınar, Hentbol Federasyonu’nun davetlisi olarak Ankara’ya geldi. Yaşadığı zorlukları gözyaşlarına boğularak anlatan Merve Akpınar, Demirören Haber Ajansına (DHA) açıklamalarda bulundu. Hentbola başlamak için çok çalıştığını belirten Merve Akpınar, “Ben 5’inci sınıfta başlamak istedim ama diğerlerine göre daha güçsüzdüm, yetersizdim. O zamanlarda bir arkadaşımı çok kıskanıyordum, ‘o yapıyorsa ben niye yapamayayım’ diye düşünüyordum. 6’ncı sınıfta hırslandım ve çabalayarak bu yere kadar geldim. Bayram hoca da beni seçti, çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek beni dışladılar

Spora ilk başladığında çevresindeki kişiler tarafından yadırgandığını dile getiren 13 yaşındaki sporcu sözlerini gözyaşları içinde şöyle sürdürdü: “İlk başladığımda sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın diyerek beni dışladılar. Sonra ben de ‘hayır ben neden oynamayayım’ dedim. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye. Hem kendim çalışacağım, hem kendi mesleğimi yapacağım hem de spora devam edeceğim ki onların o ön yargılarını yıkayım. Ondan hep spora devam ettim, hiç bırakmayı da düşünmüyorum.”

Maçlara giderken kitap okuyorum

Merve Akpınar, turnuvalara giderken kitap okuduğunu en son okuduğu kitabın da Anna Karanina olduğunu belirterek, “Kitap okumayı daha çok seviyorum. Kitap okurken zaman daha çabuk geçiyor bana. Bir de otobüsle filan geliyoruz, insanın midesi bulanıyor. Ondan ben hep kitap okumayı istiyorum. Okuyunca da zaten zevk alıyorum. Oraya gidene kadar da zaten kitap elimde olduğu için hiç sıkılmıyorum” şeklinde konuştu.

Tepki gösterenler, sen çok iyi olmuşsun diyorlar

Köyde kendisine tepki gösterenlerin artık olumlu yorumlar yaptığını dile getiren Merve, “Hepsi sen çok iyi olmuşsun diyor. Benim başarımı görüp kendi çocuklarını da yönlendirmek istediler ama başaramadılar. Bak elalemin kızı gidiyor geziyor, sen burada boş boş dolaşıyorsun, o senden daha başarılı olacak diyorlar” dedi.


Buradaki saha çok iyi, oradaki kızgın güneş bizi yakıyordu

Toprak sahadan sonra bir hentbol salonunda antrenman yapmanın keyfini yaşayan Merve Akpınar, “Buradaki saha çok iyi. Orada toprak ayağımıza giriyordu. Ter şelale gibi üstümüzden akıyordu. Burada mesela Şanlıurfa’ya göre hiç terlemiyoruz. Biz şu içlikleri orada hayatta giyemezdik. Burası gölge orada ise kızgın güneş bizi yakıyordu. Burası hiç öyle değil, serin güzel. Burası tahtadan, ahşaptan filan yapılma. Orası kumdandı. Hayır hiç yıldırmadı. Buraya gelebilmek için oraya katlanmam lazımdı. Ben de katlandım” ifadelerini kullandı.

İnşallah, aileme kendime ve ülkeme layık bir sporcu olurum

Merve, hedefleri ve hayallerinden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Buradan ağabeyime ve babama da teşekkür ediyorum, onlar bana çok destek verdi. İnşallah onların desteğini boşa çıkarmam. Onlara, kendime, ülkeme layık bir sporcu olurum. Benim hayalim 3 şey. Birincisi beyin cerrahi olmak, ikincisi güzel bir sporcu olmak, üçüncüsü ise polis olmak.”

Bu kadar insanın duygu ve düşüncelerini paylaşacağına inanmazdım

Şanlıurfalı 13 yaşındaki hentbolcu Merve Akpınar, Ankara’da ilk kez bir hentbol salonunda antrenman yaptıktan sonra duygularını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlatmıştı. Haberin ardından birçok kurum, kuruluş ve kişi Merve’ye destek olmak için seferber oldu. Toprak sahaya çizgiler çekerek hentbol oynayan Şanlıurfa Konuklu İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Merve Akpınar, “Çok mutluyum biraz da heyecanlıyım tabii. Bu kadar insanın beni böyle takip edeceğini ve duygu düşüncelerini söyleyeceğine hiç inanmazdım. Onlara karşı çok heyecanlıyım, telefonla dahi konuşamıyorum” dedi.

Merve haberin ardından gelen olumlu geri dönüşlere dikkat çekerek, “Öncelikle Nesrin ablaya teşekkür ediyorum, oraya gelip bizim heyecanımızı paylaştı. Onun yaptığı bu haber belki de benim kaderimin değişmesine neden oldu. Ona ve DHA ekibine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Hentbol Federasyonu’nun davetlisi olarak Ankara’da 3 gün geçiren Merve, “Ankara’da Hentbol Federasyonu’ndaki o salon bizim toprak sahamızdan daha iyiydi. Orada daha fazla heyecanlandık. Hiç yaşamadığımız bir heyecanı orada yaşadık. Oradakilere çok teşekkür ediyorum. İnsanlar o kadar sıcaktı ki belki de ben bu sıcaklığı Şanlıurfa’daki insanlardan almamışımdır” ifadelerini kullandı.

Hadise’nin beni paylaşmasına çok şaşırdım


Sanatçı Hadise’nin sosyal medya hesaplarından kendi videosunu paylaşmasına çok şaşırdığını dile getiren Merve Akpınar, sözlerini şöyle tamamladı: “Hadise’nin paylaşmasına ben çok şaşırdım. Onun gibi çok takipçisi olan bir insan beni paylaştı. Kitap okumayı çok seviyorum ve kitap okumayı hiç bırakmayacağım. Sporun derslere engel olduğunu düşünen bazı şahıslar var; ben onların ön yargılarını ilerleyen zamanlarda yıkacağım.”

Örgün eğitimde hafızlık atağı: 17 okulda başladı, 248 okula ulaştı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.