Querdenken Hareketi nedir? Neden Corona önlemlerini protesto ediyorlar?

Bir yıldan fazla bir süredir Avrupa, ABD, İsrail ve Avustralya sokaklarında Corona politikalarına karşı gösteriler yapılıyor. Almanya’da bu hareket, bağımsız ya da alternatif düşünme anlamına gelen, ‘Querdenken’ olarak biliniyor. Bu hareketi destekleyen bir grup Corona politikaları karşıtıyla sohbet ettik.

querdenken

Corona önlemleri günlük hayatı alt üst etmeye başladıktan kısa bir süre sonra Almanya’nın Stuttgart kentinde yaşayan işletmeci Michael Ballweg ‘Querdenken Hareketi’ni başlattı. O zamandan beri Almanya’nın bir çok şehrinde muhalif görüşteki insanlar farklı mecralarda Almanya’nın Corona politikalarını protesto ediyor. Ne var ki; gösteriyi düzenleyen Querdenken olmasa bile, tüm benzer gösteriler Querdenken olarak algılanıyor. Bu hareket Aralık 2020’de beri Alman İstihbarat Servisi tarafından Corona karşıtlığı yanında aşırı sağcı ve anti-semitist propaganda yaptığı iddiasıyla gözlem altında bulunuyor.

Almanya’da Pandemi’ye inanmayanlar, aşı veya kısıtlama karşıtları ya da sadece muhalif vatandaşlar her fırsatta sokaklarda buluşup dans ederek, şarkı söyleyerek ve beraber yürüyerek gösteri yapıyor. Bu gösterilere çoğunlukla karşıt bir gösteri eşlik ediyor ve bazen bu iki karşıt grup arasında gerilimli anlar yaşanıyor.


1.100 Querdenker (farklı/bağımsız düşünen kişi) ile yapılan bir ankete göre; bu göstericilerin yaklaşık yarısı Corona Pandemisi’nden önce hiçbir sokak gösterisine katılmamış. Corona politikaları karşıtı Elias, Janni, Thomas, Karen ve Drea’ya neler düşündüklerini sordum.

what is Querdenken

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Karen: 37 yaşındayım. Güney Afrika’da büyüdüm. Babam Güney Afrikalı bir rahip, annem biyoloji öğretmeni ve sağlık danışmanı. Üniversitede İngilizce ve Spor Öğretmenliği okuyorum, eğitimimi finanse etmek için yarı zamanlı olarak postanede çalışıyorum.

Drea: 38 yaşındayım, Alman Edebiyatı okuyorum

Elias: 17 yaşındayım. Annem, babam, dört kardeşim ve hayvanlarımızla bir köyde yaşıyoruz. 11. sınıfa gidiyorum ve aynı zamanda arıcılık yapıyorum.

Thomas: 1968 doğumluyum. İlahiyat Fakültesinde okudum. Protestan Kilisesi’nde rahiptim ama şu an çalışmıyorum, iş arıyorum.

Janni: 38 yaşındayım ve hastabakıcı olarak çalışıyorum. Fransızca ve Politika öğretmenliği dalında uzatmalı üniversite öğrencisiyim ama öğretmen olarak çalışmak istemiyorum. Çünkü Alman Eğitim Sistemini hiç etik bulmuyorum. Bu sistem çocuklara eşit davranmıyor. Çocuklar hep rekabet etmek zorunda ve kendi özel yeteneklerini geliştirmiyorlar.

Querdenken ne demek? Siz de Querdenker misiniz?

Janni: Bu geçen yıl Stuttgart’ta kurulan isyankar bir halk hareketi; öfkenin sokaklara yansıması. Medya bu hareketi en başından beri politikanın sağ kanadına yerleştirdi. Bu yüzden bugün bu ülkede ‘Querdenker’ olmak sakıncalı, Nazi ya da faşist damgası yiyebilirsiniz çünkü. Benim politik geçmişim Sol ve Faşizm’e karşıyım.

Karen: Ben de kendimi ‘Querdenker’ olarak tanımlamam. Bağımsız ve eleştirel düşünen biriyim. Ana akım medya bu kelimeye yanlış çağrışımlar yüklüyor ve bu insanları ırkçı ve komplocu gibi gösteriyor. Almanca’da “querdenken” kelimesi klişelerden bağımsız ve farklı düşünmek demektir. Ama bu bakış açısı ana akım tarafından anlaşılamıyor.

Thomas: Almanya’daki güncel politikalara kaşı olan insanlar bugün kendilerini ‘Querdenker’ olarak tanımlıyor. Bu kelime eskiden olumlu bir anlam taşıyordu, çünkü sadece alternatif ve farklı anlamına geliyordu. Misal; bazıları Katolik Kilisesi’nin iyi olduğunu söyler, bazıları Protestan Kilisesi’nin. Alternatif yani quer düşünen “belki ortak noktaları vardır” diye düşünür.

Sadece sağ ve sol düşünce yoktur, başka bir çok alternatif vardır. Farklı bir çok kesimden Corona politikalarına karşı insan var. Yani; Querdenken sağcı ya da solcu değil. Ben de kendimi querdenker olarak tanımlamam, çünkü bu hareket devlet tarafından izleniyor. Ben sadece Corona politikalarına karşıyım.

Drea: Ben de Corona önlemlerini mantıklı bulmuyorum ve bu yüzden de “Querdenker” olarak etiketlenmiş gösterilere katılıyorum.

Elias: ‘Querdenker’ tam olarak ne demek bilmiyorum ama anladığım kadarıyla onlarla aynı fikirdeyim.

corona karşıtı gösteri
Querdenken gösterileri

‘Querdenker’ gösterilerine katılmaktaki amacınız ve kazancınız nedir?

Karen: Sadece ‘Querdenker’ değil temel haklar ve ifade özgürlüğü için yapılan gösterilere de katılıyorum. En baştan beri Corona politikalarını protesto ediyorum çünkü bir virüs yüzünden hasta olma korkusu taşımadığımız normal hayatımızı geri istiyorum.

Bu gösterilerde kendime benzer bir sürü insanla tanıştım; maske ve mesafeyi önemsemeyen. Açık görüşlü ve sevgi dolu insanların arasında kendimi normal hissediyorum. İlginç, açık sözlü ve benim gibi yanlış anlaşıldığı halde moralini bozmamaya, bu krizde olumlu olmaya çalışan insanlarla tanıştım. Güzel bir atmosfer.

Elias: Ben daha 17 yaşındayım ve politik bir geçmişim yok. Daha önce ‘Fridays for Future’ gösterilerine katılmıştım. Ailem ve ben baştan beri bu duruma karşıyız ve özgürlüğümüz için savaşıyoruz. Aslında pek bir şey elde etmedik ama kişisel kazanımlarım oldu; yeni arkadaşlıklar, cool aksiyonlar… Birbirimize her konuda yardımcı oluyoruz ve çok eğleniyoruz.

Drea: Benim amacım Corona önlemlerini bitirip, halkın sorunlarının rasyonel ve sakin bir şekilde tartışılabileceği sosyal ve politik bir ortam oluşturabilmek.

Karen: Her gün daha çok insan durumun farkına varıyor ve bu da politikacıları korkutuyor. İlk gösterilerde çok az polis vardı, şimdi çok fazlalar ve giderek daha agresif hatta acımasız olabiliyorlar. Bir çok ‘Querdenken’ faaliyeti yasaklandı; bir araya gelip diğerlerini etkilememizi engellemeye çalışıyorlar. Bu arada polis başka gösterilere çok farklı davranıyor.

Thomas: Biz istiyoruz ki; yaşlı insanlar aileleriyle buluşup buluşmayacaklarına kendileri karar versinler, huzurevi müdürü değil. Aşının tüm yan etkileri ve aşıdan sonra kaç kişinin öldüğü ana akımda açıklansın ve aşı olma mecburiyeti kalksın.

Drea: Bence son aylarda iletişim ağı genişledi. Yeni internet platformlarının kurulmasıyla insanların temel istek ve ihtiyaçları ortaya çıktı.

Corona önlemlerinin nesi yanlış?

elias
Elias 20 Mart’taki Kassel protesto yürüyüşünde.

Elias: Sürekli maske takma ve test olma zorunluluğu.

Karen: Bilime göre bu önlemlerin hiçbir anlamı yok. Üniversitede tüm akademik çalışmalara erişme imkanımız var, araştırma yaptım. Ayrıca bu konudaki istatistik ve sosyal medya paylaşımlarını takip ediyorum. Sonuç olarak gördüm ki; ana akım ve Sağlık Bakanlığı yanlış veya saptırılmış bilgiler veriyor: Almanya’da riziko grubu 80 yaş üstü ya da zaten sağlıklı olmayanlardan oluşuyor. Fakat medya genç ve sağlıklıların da Covid-19 yüzünden mağdur olduğunu iddia ediyor. Bunun bilimsel bir ispatı yok.

Covid testi pozitif çıktıktan sonra ölen kişi Covid ölümü olarak sayılıyor. Belki başka bir sebeple öldü? Otopsi yapılamıyor ki. Yani istatistiklerdeki rakamların gerçek Covid ölümü olup olmadığını bilemeyiz. Neden İsveç yöntemini denemediğimizi anlayamıyorum; halkın özgür kararına güvenmek, kısıtlama ya da yasak koymamak, okulları kapatmamak, sadece riziko grubunu korumaya almak…

Drea: Bazı arkadaşlarım kısıtlamaların başlamasıyla hem maddi hem manevi zarar gördü. Bence bunlar korkuyla alınmış mantıksız kararlar ve demokratik bir toplum için fazla totaliter. Gereksiz, etkisiz ve potansiyel olarak zararlı. Politikacıların ve medyanın Corona problemini çözme yöntemi sosyal, politik, ekonomik, fiziksel/psikolojik sağlık gibi bir çok konuda yıkıcı etkiler yaratıyor.

Janni: Temel hakların kısıtlanması. En başta diğer insanları ölümden kurtarmak için dayanışmanın gerekliliğinden bahsedildi ama kısıtlamalar devam edince kuşkulanmaya başladım. Yaşlı insanların izolasyon altında tek başına öldüklerine şahit oldum. Kendimi hep yaşlı ve zayıf insanların avukatı gibi görmüşümdür; bu önlemler onların iyiliği için değil.

Aynı politikacılar daha önce yaşlıları ekonomik sorun olarak görüyordu, şimdi kısıtlama yapmak için onların daha uzun yaşamasını mazeret gösteriyorlar. Tamamen ikiyüzlü bir politika. Başka bir amaçları var ama bize söylemiyorlar. Tüm bu önlemler anlamsız ve sağlıkla alakası yok. Ayrıca sağlık fiziksel olduğu kadar psikolojik bir kavramdır. İnsan sosyal bir yaratıktır ve kendini diğer insanların arasında sağlıklı ve iyi hisseder.

Karen: Semptom göstermeyen insanların virüs bulaştırdığına dair bir ispat yok. Ayrıca virüsler mütemadiyen mutasyona uğrar ve yeni mutasyon öncekinden daha az zararlıdır. İnsanoğlu yüzyıllardır virüslerle beraber yaşar ve bağışıklık sistemi virüsle nasıl başa çıkacağını bilir. Temas kurmazsa bağışıklık sistemi virüse adapte olamaz ve sonuç daha da ölümcül olur.

Maske takmanın da bilimsel bir yararı yok ayrıca, özellikle çocuklarda uzun vadede sağlık sorunları oluşturur. Maske sadece hastanelerde profesyonel olarak kullanılmalıdır.

Size göre en absürt Corona önlemi nedir?

Karen: Açık havada bile sağlıklı olmak ve sağlıklı hissetmek için maske takmak. Covid’den uzun zaman önce maskenin herhangi bir virüsten korumayacağı bilimsel olarak biliniyordu, sadece ameliyatlarda hastanın kontamine olmaması için profesyonelce kullanılırdı. Şimdi birdenbire maskenin virüsten koruduğuna dair akademik çalışmalar ortaya çıktı.

Ben daha ziyade tali zararları düşünüyorum: İnsanların yüzünü ve mimiklerini görmezseniz sağlıklı iletişim kuramazsınız. Bu çocuklarda ve ileriki nesillerde ciddi sorunlar oluşturacaktır. Bu bence virüsten daha kötü.

Elias: Saat 22’den sonra sokağa çıkma yasağı. Sanki virüs o saatten sonra daha az bulaşıyor. Bir de arabada tek başına maske takan insanları çok komik buluyorum.

Thomas: Önlemlerin çoğu absürt: Maske nasıl korusun, kenarlardan hava girip çıkabilir. Bir çok doktor test ve aşının da gereksiz olduğunu düşünüyor. Bu yüzden devletin kurduğu test ve aşı merkezlerinde işsiz ve sağlık konusunda eğitimi olmayan gençler çalıştırılıyor. Doktorlar bu işi vicdanı sızlamadan yapamaz.

Janni: Aşı zorlaması. Şimdi de çocukları aşılamak istiyorlar! Sadece birkaç çocuk Corona’dan zarar gördü.

Thomas: 12 yıl önce ‘pandemi’ kelimesi toplumun tamamı etkilendiğinde kullanılıyordu. Bugün toplumun bir kesimi etkilenince de pandemi oluyor. Ayrıca bu virüs iddia edildiği kadar bulaşıcı değil. Prof. Ioannidis Corona Virüsü’nün gripten daha az bulaşıcı olduğunu ispatladı.

Önlemler test sonuçlarına göre alınıyor ama pozitif test kişinin hata olduğu anlamına gelmiyor. Doktor tarafından teşhis konulması gerekir. Daha çok test, daha çok pozitif sonuç. Almanların bu hesaplamanın ne kadar saçma olduğunu görmemelerini anlayamıyorum.


Aşıya da mı karşısınız?

Karen: Annemin bir sürü alerjisi vardı ve önce klasik tıp yardımıyla iyileşmeye çalıştı ama alternatif tıpla iyileşti. Bu bütüncül (holistik) tedavi bağışıklık sistemini anlamaya yardımcı oluyor. Ben bütün hayatım boyunca genetiği oynanmış sentetik gıdalardan uzak durmaya çalıştım ama şimdi bana mRNA aşısı yaptırmam söyleniyor. Neden aşı için bu kadar çok propaganda varken, diğer tedavilerden bahsedilmiyor? Başta ‘Ivermectin’ diye bir ilaç vardı mesela, şimdi pazardan kaldırıldı.

Ayrıca aşının Ecza Endüstrisi tarafından suistimal edildiği aşikar. Amaç hayat kurtarmak değil, para kazanmak. 2009’daki Domuz Gribi salgınında İsveç’te aşı olan bir çok insanda narcolepsy (uyku hastalığı) görülmüştü. Genelde büyük firmalar ve medya aşıların yan etkilerinin halk tarafından öğrenilmesini engellemeye çalışırlar. Şu an hükümet aşıdan bir sürü para kazanıyor, medya sürekli “aşı ol” propagandası yapıyor.

Yani her şey para için mi?

Karen: Küçük işletmeleri kapatıp, büyük firmalara yüksek krediler vermek? Uçak ve araba firmaları batmasın diye ne paralar harcandı. Hükümet sürekli maske, test ve aşı satmaya çalışıyor. Paranın akışına bakmak lazım. Almanya’da büyük bir Ecza Endüstrisi var ve eminim bu salgında çok para kazandılar.

Querdenkerler pek sevilmiyor Almanya’da. Neden?

Karen: Medya ve politikacılar onları çılgın komplocu ya da aşırı sağcı olarak tanıtıyor çünkü. Ama bu doğru değil. Bu kadar çok Alman’ın bu yalanlara inanmasına şaşıyorum. John Ioannidis, Wolfgang Wodarg veya Sucharit Bhakdi gibi bir çok bilim insanı da bu politikayı eleştiriyor. Ama hiçbiri ana akıma davet edilmiyor, hatta sansürleniyor ve suçlanıyorlar.

Elias: Korkuyorlar ayrıca yanlış ve taraflı kanallardan bilgi alıyorlar.

Janni: Medya ve politikacılardan öğrendikleri insanları korkutuyor. Ben hem ana akımı hem alternatif medyayı takip ediyorum ve aradaki farkı görüyorum. Ana akım ölüm raporları, yoğun bakım üniteleri ya da dramatik diğer sahneleri göstererek insanları korkutuyor. Hatta bazen alakasız görseller gösteriyorlar.

Kasım 2020’de Leipzig’teki gösteride bir grup holigan o renkli kalabalığın içine girip karmaşa çıkardı, polise saldırdı ve yarım saat içinde çekip gitti. Buna şahsen şahit oldum. Ne var ki medya sadece bu yarım saati halka atardı ve gösterinin genelinin böyle olduğu izlenimini verdi. Genelde hep böyle oluyor. Ben kendim o gösterilerde olmasam ve sadece ana akımı izlesem, ben de querdenkerler hakkında olumsuz düşünürdüm.

Karen: Bence bir çok insan yanlış yaptığını itiraf etmekten çekiniyor. Aldatıldığını ve yanlış yaptığını itiraf etmek kolay değil.

Thomas: Almanya’da daha önce aşırı sağcı bir diktatörlük vardı: Ulusal Sosyalist Parti. Bazı sağ görüşlü insanlar da bu şekil düşündüğü için Querdenken de bu ideolojiyle bağdaştırılıyor.

Sağ görüşlü olmakta ne gibi bir sorun var?

Thomas: İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman sağcılar çok büyük suçlar işledi: Yahudileri, homoseksüelleri, Komünistleri, Sosyalistleri ve hatta Hıristiyanları katlettiler. Bu yüzden sağcıların ismi kötüye çıktı. Almanya’nın sağcı partisi AfD de Corona politikaları karşı. Hepsi aynı kefeye konuluyor. Bazı Almanlar yeni bir Hitler gelmesinden korkuyor ve ne derece olursa olsun sağ politikalara karşı savaşmaları gerektiğini düşünüyorlar.

Ama unutuyorlar ki; Almaya Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) da diktatörlüktü ve resmi olarak sol görüşlüydü. Onlar da büyük suçlar işlediler. Çin Devleti de solcu ve korkunç bir diktatörlük. Ama şu an ekonomik olarak Amerika’dan daha güçlü ve Volkswagen, BMW ve Mercedes gibi Alman firmaları Çin ile işbirliği içinde. Bu durum da Çin’in Alman politikalarına karışabilmesini sağlıyor. Akıl ve teknolojiye sahip olan insanları yönetebilir.

Ne şekilde protesto ediyorsunuz?

 Almanya Kassel
Almanya Kassel’deki 20.000 kişinin katıldığı gösteri (20.03.2021).

Elias: Flash mobs, araba ve bisiklet konvoyu, yürüyüşler ya da posterlerle pasif protestolar. İnsanları düşündürmek ve bir şeylerin yanlış gittiğini göstermek istiyoruz. Ayrıca bizim gibilere yalnız olmadıklarını göstermek.

Drea: Ben daha ziyade politik mecrada protesto ediyorum. Geçen yıl Corona politikalarına karşı bir halk hareketi olarak ortaya çıkan ‘Die Basis‘ partisine katıldım.

Thomas: Ben Facebook’ta tartışmaya kalktım ama pek anlaşılamadım. Prof. Wolfgang Wodarg’ın 10 yıl önce Domuz Gribi aşısını eleştirdiği bir videosunu paylaşmıştım. Wodarg bu aşının gereksiz olduğunu ve vergi paralarının boşa harcandığını söylemişti. Ve gerçekten de skandal ortaya çıkmıştı. Bu link altında yazılan mesajlar akabinde işverenim beni bu tür linkler paylaşmamam konusunda uyardı. Sebep olarak da “kilise zayıfları korumalıdır” dediler.

Yani?

Thomas: Yani büyükannemize sarılmamalıyız. Bu kısıtlamalar sebebiyle birçok yaşlı ve hasta insan yalnız öldü. Kilise bunu bu şekilde görmüyor maalesef. Almanya’da Kilise hep Hükümet’e paralel söylemlerde bulunur zaten. Bugün işsiz olmamın sebeplerinden biri de bu.

Yani Almanya’da kiliseler bağımsız değil mi?

Thomas: Kiliseler yüzyıllarca Devlet Kilisesiydi. 1918’den beri biraz özgürleşildi ama insanlar devlet ve kiliseyi paralel düşünüyor. Bir din insanı “Devlet yanlış yapıyor” diyebilir ama gene de Devlet’in dediğini yapmak zorundadır.

Sizce Almanya kutuplaşıyor mu?

Elias: Evet, bir çok insan pandemi olduğuna ve bu virüsten dolayı normalden daha çok insanın öldüğüne inanıyor. Ama bizce öyle değil.

Thomas: Artık karşılıklı tartışamıyoruz. Corona önlemlerine karşı olanlara Querdenker yaftası yapıştırılıyor, önlemleri destekleyenlere de bu hareket tarafından “uyuyan koyun” benzetmesi yapılıyor.

Karen: Bence sorun korku ve yanlış bilgilendirilme. Almanya’da çalışanların %60’ı devlet memuru ve Devlet’in kurallarına karşı gelemiyorlar. Karşı fikrini açıklayan bir çok doktor ya da avukat mobbinge uğradı ve ya işten atıldı ya da istifa etti. Paralel dünyalarda yaşıyoruz. Bir çok arkadaşımı bu fikirlerimden dolayı kaybettim.

Janni: Querdenken gösterilerinde bir sürü renk var: işçi, akademisyen, zanaatkar, doktor, öğretmen, genç ve yaşlılar ve her türlü politik görüşten vatandaş. Querdenkerlere karşı olanlar ise genelde Sol Parti’den, ki bu bence çok büyük bir çelişki. Sol görüş genelde egemen sınıfa karşıdır ama şimdi hükümetin yanında yürüyorlar. padişahın bekçi köpeği oldular.

Ben bir solcu olarak sağcılarla da beraber yürüyorum ve halkla bütünleştiğimi hissediyorum. Solcular kural koyanlarla yürüyor.

Corona önlemleri karşıtları tam olarak nasıl insanlar?

Karen: Benim gibi insanlar: özgürlüğüne düşkün, bağımsız düşünebilen ve gerçeği arayan. Çoğu serbest çalışan orta sınıf vatandaş ve hükümetin kısıtlamalarından şikayetçi olanlar. temel özgürlüklerini geri isteyen ve huzurla yaşamak isteyenler: hippiler, aşı karşıtları, alternatif tıbbı savunanlar…

Drea: Demagojik veya psikolojik bir sınıflandırma yapamayız. Bence çoğunluk sosyal sebeplerden karşı.

Ya diğerleri?

Thomas: Diğerleri ne düşünüyor tam bilemiyorum. Bu kutuplaşma altında diğerleriyle sohbet etme imkanım olmadı. Bazıları büyük tehlikede olduğumuza ve ölümleri durdurmak için bu politikaları izlememiz gerektiğine inanıyorlar.

Querdenkerlerin komplo teotilerine inandıklarını söylüyorlar. Neden?

Thomas: Karşı eleştirilerin haklılığı ortaya çıkmaya başlayınca, insanlar politikacıların neden hala bu politikaları sürdürdüğünü sormaya başlar. politikacılar bu sorulara makul cevaplar veremeyince de, misal, gazetecilere rüşvet vererek kendilerini haklı çıkaracak, karşı tarafı da komplocu olarak etiketleyecek bir haber yazmalarını isterler. Bugün Ecza Endüstrisi bankalardan daha zengin ve devleti kontrol etmek istiyorlar. Ama tabi bu da gene bir komplo teorisi.

Karen: Politika ve Ecza Endüstrisi iç içe girmiş durumda. Bence politikacılar mevcut ekonomik krize kılıf uydurmak için pandemiyi kullanıyor. Ve tabii bu da beni komplocu yapıyor.

Janni: Alternatif medyanın komplo diye anons ettiği sonradan gerçek oluyor: Maskenin virüsten koruduğu söyleniyor. Saçma. Bu kadar küçük bir mikroorganizma her delikten geçebilir.

Aerosol konusu da maske için geçerli bir sebep olamaz. Mart ayında Aerosol araştırması yapan fizikçiler açık havada bulaşma riskinin sıfıra yakın olduğunu açıkladılar. Bunu anlamak için bilimsel araştırma yapmaya bile gerek yok zaten. Vücudumuzun oksijene ihtiyacı vardır ve nefes almayı kısıtlarsan zararlı etkiler ortaya çıkacaktır. Karbondioksit ve bakteri içeren ağlıksız havayı dışarı atıyoruz ve maske taktığımız için geri soluyoruz.

Elias: Vardır gerçekten böyle insanlar ama eğer fikirlerinin arka planını bilmezsen insanları komplocu diye etiketlemek çok kolaydır.

Drea: Muhalifini küçültmek istersen o grubun en çirkin elemanı öne çıkarıp, tüm grubun onun gibi olduğunu söylersin. Bu etiketi bazen rakibe kötü şöhret kazandırmak için bilinçli olarak kullanıyorlar.

Demo in Kassel
Querdenken Demo in Kassel (20.03.2021)

Politikacı olsaydınız, sizin pandemi politikanız nasıl olurdu?

Karen: Sakin kafayla, panik yaratmadan bilimsel verilere bakardım. Bütün uzmanları tek tek dinlerdi, sadece ekonomik çıkarları olanları değil. Sağlıklı beslenmeye ve egzersize dayalı bir hayat tarzını halka sunardım, panik ve heyecan yaratmadan. sağlık sistemini riziko grubunu koruyacak ve aynı zamanda onların bağışıklık sistemini değiştirecek şekilde ayarlardım. İlaç ve aşı tavsiye etmektense, bağışıklık sistemini virüs ve hastalıklara karşı geliştirmek için çalışırdım.

Elias: Öncelikle kendimi tam ve doğru bilgilendirirdim. Gerçekten çok insan ölüyorsa kısa ama sert bir tecrit uygulardım. Kısıtlamalar, kapatmalar uzun vadeli çözümler olamazlar. İnsanların normal hayatlarına korkusuzca devam edebileceği çözümler arardım.

Drea: Pandemi olmasa bile, riziko gruplarını koruma altına alırdım. Ayrıca bağımsız bilim insanlarından oluşan ve kanıtlara dayalı kararlar alan bir enstitü kurardım.

Thomas: Politikacılar sadece tavsiyede bulunabilirler ve vatandaş kendi özgür kararını alır. Aşıdan başka çareler de var, mesela homeopati.


Janni: Ben ortada bir pandemi görmüyorum!

English version: What is Querdenken Movement? Why do they protest the Corona measures?


Deniz Alan Held
1974 Ankara doğumlu ama 2 yaşından beri Istanbullu. Çocukluk ve gençliği cimnastik ve dans çalışmalarıyla geçti. 2000 yılından beri yoga yapıyor. 2002 yılında evlenip yurtdışına yerleşti ama bir ayağı hep Istanbul'da oldu. Çocuklardan sonra, Norveç'te hayalindeki işin eğitimini alma fırsatı geçti eline. Trondheim Üniversitesi'nde Medya Bilimi ve Görsel Kültür dalında lisans ve yüksek lisans okudu. İki yıl Zürih, 10 yıl Trondheim'da yaşadıktan sonra 2014 yazında eşinin memleketi Almanya'ya yerleşti. Şİmdi iki oğlu ve eşi ile sakin bir hayat sürmekte, ve Türkiye'nin Gezi Gençleri'nce yönetileceği çağdaş bir ülke olduğu hayalini kurmakta. // ENGLISH: Born in Ankara in 1974, moved to Istanbul at age 2. Spent lots of time with gymnastic and contemporary dance at early ages. since 2000 practices rather yoga. Married to a German in 2002 and move to Zurich. Later lived 10 years in Norway/Trondheim and eventually settled down in Germany. Studied Media Science in Trondheim and finished master degree in 2012. Has two sons. Looking forward to the days that Turkey is eventually led democratically by the Gezi youth.