600 bin TL’ye makam aracı alan 8 bin nüfuslu Yurtbaşı beldesinin AKP’li başkanından pes dedirten savunma: “Ortada lüks bir araba yok, gidip Şahin alacak halimiz yok ya! İstesem 1,5 milyona sıfır Audi alabilirdim.”
Kamuda tasarruf önlemleri genelgelerine karşın Elazığ’ın 8 bin nüfuslu AKP’li Yurtbaşı Belde Belediye Başkanı Yasin Yılmaz’ın 600 bin TL değerinde 2016 model AUDI marka makam aracı aldığı ortaya çıktı. SÖZCÜ’ye konuşan AKP’li Yılmaz, “Ortada lüks bir araba yok, gidip Şahin alacak halimiz yok ya. Ben gidip 1 buçuk milyona sıfır AUDI marka araç da alabilirdim” diyerek kendini savundu.
Cumhurbaşkanlığı geçen haziran ayında kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi yayımlamıştı. Genelgede kamu kurumlarında 2020 yılındaki taşıt sayılarının, 2023 sonuna kadar en az yüzde 20 oranında azaltılacağı da belirtilmişti.
AKP’li belediye başkanına tepki gösteren DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal, “Bir belde belediyesinin dahi, yaklaşık değeri 600 bin civarında olan, AUDI marka lüks makam aracı temin etmiş olması, israf kültürünün en açık örneğidir” diye kaydetti.
“İstesem 1,5 milyona sıfır Audi alabilirdim”
Makam aracı alım kararının geçen sene meclisin onayından geçtiğini belirten Yurtbaşı Belde Belediye Başkanı AKP’li Yasin Yılmaz, “Eski aracımızı ihaleyle 200 bin TL’ye sattık. 400 bin küsur daha üzerine koyarak 2016 model AUDI marka aracı aldık. Araç alımıyla ilgili 1 sene önce belediye meclis kararı almıştık. Eski aracımız 600 bindeydi, 20-30 bin TL masrafı çıkıyordu. Yoksa ben gidip 1 buçuk milyona sıfır AUDI marka araç da alabilirdim. Paramız var belediyemizin 33 milyon geliri var, şu an kasamızda 10 milyon paramız var. İstesem 1 buçuk milyona araba da alırdım. Devleti neden zarara sokalım 66 binde olan bir araç aldık” diye konuştu.
“Şahin alacak halimiz yok ya!”
AUDI makam aracının ikinci el olduğunu belirten Yılmaz, “Ortada lüks bir araba yok. Cumhurbaşkanımızın tasarruf tedbirleriyle ilgili yapmış olduğu uyarı lüks araçlar almayın uyarısında bulunuyor. Bizde bu uyarıya uyarak bu aracı aldık gidip Şahin alacak halimiz yok ya… Ben 4 aydır arabamı satmışım 4 aydır bir arabada kiralamadım kendime ve bu aracı da satın aldım. Birçok belediye başkanı 7 bin TL, 10 bin TL vererek araç kiralıyor ama ben kiralamadım. 4 ay arkadaşlarımın araçlarına binip geziyordum. Hangi belediye başkanı bunu yapar kaldı ki benim bütçem de var” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi’nden Mehmet Kangal: Cumhurbaşkanlığı genelgesi sadece yazı üzerinde kalmış
AKP iktidarında döneminde kamuda araç saltanatının yaşandığını belirten DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Mehmet Kangal şunları söyledi:
• Lüks makam otomobilleri, uzun süredir Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen bir konu. Özellikle mevcut iktidar döneminde sürekli eleştirilerin odağı haline gelen bu mevzu, bir kısım yöneticilerin kişisel zevklerinin tatmin edilme arzusu neticesinde, kamu kaynaklarının boş yere israf edilmesi ile sonuçlanmıştır.
• Sayıştay raporlarında dahi yer alan bu tespitler, AKP iktidarında kamuda yaşanan araç saltanatını gözler önüne sermiştir. Bu ve daha birçok konuda yıllardır devam eden israf anlayışına karşı yükselen tepkiler sebebi ile yakın bir zaman önce Cumhurbaşkanlığı tarafından kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin “tasarruf tedbirleri” genelgesi yayımladı.
• Bu genelgeye göre, kamu kurum ve kuruluşlarınca taşıt edinimleri ihtiyaç analizlerine dayandırılacak, acil ve zorunlu haller dışında her ne suretle olursa olsun yeni taşıt edinilmeyecekti. Ayrıca hiçbir makama yabancı menşeli taşıt, makam aracı olarak tahsis edilmeyecekti. Ancak bu kurallar gördüğümüz o ki sadece yazı üzerinde kalmış, iş uygulamaya gelince eski anlayışların halen devam ettiği görülmüştür.
“İsraf kültürünün en açık örneğidir”
Ülkede yaşanan ekonomik krize rağmen kamu kurumlarında lüks araç alımlarının devam ettiğine dikkat çeken Kangal, sözlerini şöyle sürdürdü:
• Bir belde belediyesinin dahi, yaklaşık değeri 600 bin civarında olan, AUDI marka lüks makam aracı temin etmiş olması, israf kültürünün en açık örneğidir. Ülkemizin içinde bulunduğu bu ekonomik kriz ortamında, kurumların böylesine pervasızca lüks arayışında olması, vatandaşımızın halini hiçe sayma, onların gözünün içine baka baka saltanat sürmekten başka bir şey değildir.
• Şunu unutmamak gerekir ki; kamu kaynaklarının maksadına uygun azami tasarruf prensiplerine riayet edilerek kullanılması, her kamu kurumu ve görevlisi için bir görev ve aynı zamanda bir mecburiyettir. Artık mevcut yönetimin ve aynı anlayışa sahip bu tür kurumların eski alışkanlıklarından vazgeçerek, itibardan tasarruf etme zamanı gelmiştir.