İstanbul’un birçok ilçesi kırmızıya döndü: Fatih, Esenler, Esenyurt, Avcılar ve Bağcılar zirvede

İstanbul’un birçok ilçesi Hayat Eve Sığar uygulamasında kırmızıya döndü: Fatih, Esenler, Esenyurt, Avcılar ve Bağcılar zirvede!

Salgın aşı

Sağlık Bakanlığı’nın illere göre haftalık koronavirüs risk haritasında vaka sayısı 100 binde 168,82, aşılama oranı ise yüzde 67,4 olan İstanbul’un birçok ilçesi Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasında yer alan harita hızla kırmızıya dönüyor. Fatih, Esenler, Esenyurt, Avcılar ve Bağcılar en çok kızaran ilçeler arasında yer alıyor. Bu ilçelerde birçok kişinin sokaklarda maske takmadığı ve sosyal mesafeye uymadığı görüldü. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Vakaların artmasının iki tane nedeni var. Bir insanların toplu alanlara maske ve mesafe kurallarına uymadan girmeleri” dedi. Dökmetaş, “Tek bir aşı korumada yetmiyor. İkinci aşınızı hatta üçüncü doz aşınızı olun. İki aşı tek başına yetmiyor. Maskenizi takın, mesafeye uyun, kapalı alanlarda kısa süreli kalın” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı’nın illere göre haftalık koronavirüs risk haritasında vaka sayısı 100 binde 168,82, aşılama oranı ise yüzde 67,4 olan İstanbul’un birçok ilçesi, Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasında yer alan harita kırmızıya döndü. Fatih, Esenler, Esenyurt, Avcılar ve Bağcılar kırmızıya dönen ilçeler arasında bulunuyor. Bu bölgeler riskli olmasına rağmen, maske ve mesafe kurallarına uyulmadı. Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Aşılamalarımızı mutlaka tamamlamamız gerekiyor” uyarısında bulundu.


“DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA TATİLLERİNİ TAMAMLAYANLARIN DÖNMESİYLE VAKA SAYIMIZ ARTACAK”

Vaka sayılarının bir ay kadar öncesinde dibe doğru indiğini ancak son zamanlarda tekrar arttığını hatırlatan Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, “Vakaların artmasının iki nedeni var. Bir insanların toplu alanlara maske ve mesafe kurallarına uymadan girmeleri. Sadece maske takmak bile yetmiyor mesafeye mutlaka uymamız gerekiyor ama maske olmazsa olmazlardan birincisi bugüne kadar hiç hastalığı geçirmeyen insanlarımız var ‘ne oldu, nasıl oldu’ diye sorduğumuzda ‘kurallara uyuyorum diyor. Kurallara uyacaksınız, maskenizi takacaksınız, mesafenize uyacaksınız ve kapalı alanlara mümkün olduğu kadar girmeyeceksiniz. Girdiyseniz de kısa süre içinde oradan çıkacaksınız. Bu üç kurala uyduğunuz anda önemli oranda hastalıktan korunuyoruz. Tabii hastalığın bir başka korunma yolu ise aşılamalar. Aşılamalarımızı mutlaka tamamlamamız gerekiyor” dedi.

Ülkenin Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’nun önemli bir kısmında aşılama oranlarının düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dökmetaş, “O bölgelerde aşılama oranlarının biraz daha artırılması lazım. Orada olan insanlarımızın bir kısmı, Anadolu’da olanlar, Doğu Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da olanlar bir ay içerisinde tatillerini tamamlayıp İstanbul’a doğru gelecekler. Bu defa İstanbul’da, Ankara’da ve İzmir’de oranımız daha çok artacak. Önerimiz şu; lütfen aşı olun. Olduysanız da aşı sayılarını tamamlayın. Tek bir aşı korumada yetmiyor. İkinci aşınızı hatta üçüncü doz aşınızı olun. İki aşı tek başına yetmiyor. Maskenizi takın, mesafeye uyun, kapalı alanlarda kısa süreli kalın” diye konuştu.


“AŞI OLANLARDA HASTALIK DAHA HAFİF GEÇİYOR”

Aşının koruyuculuğunun yüzde 80 olması durumunda hastalığa yakalanmanın ihtimalinin yüzde 20 olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Dökmetaş, “Aşının artı yönü aşı olanlarda hastalık daha hafif geçiyor. Yoğun bakıma yatma oranlarımız olmuyor. Şu anda bizim hastanemizde de koronavirüs tanısıyla yatan hastalar var. Bunları incelediğimizde yüzde 80-90’ı aşı olmayanlar. Aşı olanların hastaneye yatma oranı son derece düşük. Hastalığı geçirebiliyor tekrar ama hafif olarak geçiriyor. Yoğun bakıma yatmıyorsanız, ölüm olmuyorsa bizim hedeflediğimiz bu hastalığı çok kısa bir süre içerisinde yeryüzünden sileceğiz diye bir iddiamız yok. Hastalık kontrol altına alınabilir olsun ve takipleri yapılabilsin. Aşı ve maske. Kapalı alanlarda da kısa süreli kalma” şeklinde konuştu.

“ZORUNLU HALE GELENE KADAR AŞI OLMAYI DÜŞÜNMÜYORUM”

Kırmıza dönen ilçelerden Esenler’de maskesini su içmek için çıkardığını söyleyen Doğaç Subaşı, “Maske takıyordum ama su içmek için maskeyi çıkartmak durumunda oldum. Suyumu içtim. Aşının yan etkileri hakkında birkaç duyumlar ve araştırmalar var. Kafamda bazı soru işaretleri var hala zorunlu hale gelene kadar da aşı olmayı düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

“BU BENİM VATANDAŞLIK GÖREVİM”


Bağcılar’da ikinci aşısını bugün olan Bayram Uçar, “İnsanlar sorumsuz. Ben hatta birkaç kere uyardım. Yan yana oturuyorlar, ondan sonra dikkatsizlik diz boyu. İnsanlarımız temizliğe de dikkat etmiyor. Zaten dikkat etseydi bu olaylar dünyada olmazdı. insanlar hijyenik değil. Maskeler hep aşağıda, maske takmayanlar yoğunlukta. Ben ikinci aşımı olduğum halde sürekli maske takıyorum, sürekli yanımda kolonya var. Yok katkı maddesi, yok bu var, bakın ben daha önce domuz gribi aşısı da olmuştum, o zaman da böyle bir sorun vardı. Bende biraz nefes darlığı var ama bu hastalığım olmasa bile yine aşı olmak zorundayım. Bu benim vatandaşlık görevim. Aşı olmayanlar benim kanımca haindir” şeklinde konuştu.

Araştırma: Sardalya ve hamsi iklim değişikliği nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.