Batı Karadeniz’deki sel felaketinin en fazla vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi, yaralarını sarmaya çalışıyor.
Batı Karadeniz’deki selin en fazla vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi, yaralarını sarmaya çalışıyor. Halen birçok kayıp yurttaştan haber alınamıyor. Bozkurtlu yurttaşların selden önce yanlış yönlendirmeye isyanları da sürüyor. “Sel gelecek, arabalarınızı çekin’ diye anons yaptılar. İnsanlar arabalarına gitti, geri döndüklerinde zemin kat suya gömülmüştü, evlerine giremediler, gözümüzün önünde apartman çöktü. ‘Sel geliyor, evden çıkın’ deseler belki bu insanlarımız kurtulacaktı” diye konuşuyorlar.
Batı Karadeniz’de 11 Ağustos’ta yaşanan yoğun yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop’ta meydana gelen sel ve su baskınlarının yarattığı tahribat, günler geçtikçe daha net bir şekilde ortaya çıkmaya başladı.
Cumhuriyet’ten Hüseyin Hayatsever’in haberine göre, selden en yoğun etkilenen Bozkurt ilçesinin ortasından geçen Ezine Çayı’nın iki yanında da yer yer 400 metreye varan genişlikteki alandaki binaların çoğunda ağır tahribat yaşandığı görülüyor. Bu binaların birçoğunun zemin katları halen tamamen çamura gömülmüş durumda bulunuyor.
Bozkurt ilçe merkezi çamur altında
Bozkurt ilçesinde sadece Ezine Çayı kıyısında bulunanlar değil, iç bölümlerde bulunan sokaklarda da çok sayıda ev ve işyeri ağır hasar aldı, bu sokaklar da halen çamur ve balçık içinde bulunuyor. İşyerlerinin içinde yer yer 1 metreye kadar sel sularının bıraktığı çamur yığınları bulunuyor. Bu sokaklarda dün gün boyunca temizlik çalışmaları yapıldı.
Bu temizlik çalışmalarına katılan ve mekânını temizlemeye çalışan kahvehane sahibi Mustafa Aksu, sel sularının sokaktaki binaların zemin katlarının seviyesini aştığını, kendisinin de sel sularının içinde kaldıktan sonra kurtulduğunu anlatıyor:
“Bize öğle saatlerinde ‘sel gelebilir, dükkân önündeki masaları toplayın’ diye uyarı geldi. Sokakta belki bir karış su akar diye düşünmüştük, hiç böyle bir şey yaşanmadı ki ömrümüz boyunca. Ama masalarımızı toplar toplamaz sokağın iki tarafından sel suları geldi, bir anda boyuma kadar suyun içinde kaldım. Suyun üstündeki bir tomruk parçasına tutunup ilerideki bir binanın balkonuna çıktım da öyle kurtuldum.”
Askerler sahada
Bozkurt’taki sel felaketi sonrası arama kurtarma, enkaz kaldırma ve temizlik çalışmalarına askerlerin yoğun katılımı dikkat çekiyor. Ege ve Akdeniz bölgelerindeki orman yangınlarına müdahalede TSK’nin yeterince kullanılmadığı yönünde eleştiriler dillendirmişti. Buna karşın Batı Karadeniz’deki sel felaketindeki arama kurtarma çalışmalarına ilk günden itibaren TSK’nin helikopterleri katılıyor.
Sanayi sitesi tamamen yok oldu!
Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinden Bozkurt’un komşu ilçesi Abana da yoğun şekilde etkilendi. Bozkurt ilçesinin ortasından geçen Ezine Çayı, Karadeniz’e döküldüğü nokta olan Abana’da sel suları büyük tahribat yarattı. Ezine Çayı kıyısında bulunan Abana Küçük Sanayi Sitesi, selde tamamen yok oldu. Sanayi sitesinde bulunan araçların bir bölümü denize sürüklendi, bazıları ise kıyıya saplandı. Ezine Çayı kıyısına geçen yıl Öğretmenler Günü’nde Abana Belediyesi’nin diktiği fidanlardan geriye kalan tek şey ise fidan dikimine ilişkin levha oldu.
Abana’da Ezine Çayı kıyısında yaklaşık 50 metre mesafede evi bulunan Fatma Yazıcı ise geçmişte çok daha geniş olmasına karşın yıllar içinde çay yatağının giderek daraltıldığını, selin genişlettiği yatağın, çayın asıl genişliği olduğunu belirtiyor.
Yazıcı, “Bu çay çok daha geniş akardı, gide gide daraldı. Tabiatla oyun olmuyor. Biz ondan alırsak o geri alıyor. Keşke böyle olmasaydı da canlarımız gitmeseydi” diyor.
Gözyaşlarıyla izlediler
Selde tamamen çöken Ölçer Apartmanı’nda iş makineleriyle enkaz kaldırma çalışması başlatıldı. Ölçer Apartmanı’ndaki arama kurtarma çalışmalarında enkaz altından sağ ya da ölü bir kimseye ulaşılamadı. Ölçer Apartmanı sakinleri, enkaz kaldırma çalışmalarını Ezine Çayı’nın karşı kıyısından gözyaşlarıyla izledi.
Abana ilçesinde selin yaşandığı çarşamba günü Ezine Çayı’nın yanı sıra ona paralel akan İlişi Çayı da taştı. İlişi Çayı’nda sürüklenen arabalar da halen çayın içinde kaldırılmayı bekliyor.
Kaçmaya fırsat bulamadılar!
Temizlik çalışmalarına katılan ve mekânını temizlemeye çalışan kahvehane sahibi Mustafa Aksu, sokakta bulunan bazı esnaf arkadaşlarının dükkânlarından çıkamadan sele yakalandığını ve yaşamını yitirdiğini, ailelerden de birçok kayıp olduğunu söylüyor ve ekliyor. “Zararımız büyük büyük olmasına ama canımızı kurtardığımıza şükrediyoruz. Arkadaşlarımızı, hısımlarımızı kaybettik. Bir daha burası eski haline ne zaman döner bilmiyorum.”