Venizelos, Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterirken ne dedi?

Eleftherios Venizelos, dünya basınını şaşırtan hamlesini 1934 yılında yaptı. Savaşta yenik düşen Yunanistan’ın önderi Venizelos, 1934’te savaşın galibi Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.

venizelos atatürk

Türkiye ile Yunanistan 100 yıl önce savaşıyordu. Savaş, Yunanistan’ın, İngiltere’nin de teşvikiyle 19 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmesiyle başlamıştı. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı, 98 yıl önce 30 Ağustos 1922’de Yunanistan’ın da “Küçük Asya Felaketi” oldu. Savaş sonrası Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

On binlerce kişinin hayatına mal olan ve milyonlarca insanın mübadele edilmesiyle son bulan savaştan 12 yıl sonra hiç beklenmedik bir şey oldu.


Savaşta yenik düşen Yunanistan’ın önderi Eleftherios Venizelos, 1934’te savaşın galibi Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.

Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması

Venizelos, 1930’da heyetiyle birlikte Ankara’yı ziyaret etmiş, Ankara Palas’ta verilen davette Mustafa Kemal Atatürk ile “başbaşa” görüşmüş ve dönemin başbakanı İsmet İnönü’yle Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması’nı imzalamıştı. (Dönemin Yunan gazetelerine göre, Venizelos’a Ankara ziyaretinde eşlik edenler, Atatürk’ün Yunanistan Başbakanı ile yaptığı görüşmede fevkalade iyi Yunanca konuştuğunu öne sürmüştü)

Bu dostluk ve işbirliği anlaşmasının bazı maddeleri şunlardı:

  • Türkiye ve Yunanistan, kendilerine saldıracak başka bir ülke ile herhangi bir anlaşma yapmayacak
  • İki ülke arasındaki görüş ayrılıkları ilk olarak müzakereler yoluyla çözülecek, müzakerelerden sonuç alınamazsa Uluslararası Mahkemelere başvurulacak
  • Ülkelerden birinin üçüncü bir ülkenin saldırısına uğraması halinde diğer ülke tarafsız kalacak

Bu anlaşmadan sonra Başbakan İsmet İnönü 1931’de Balkan Oyunları’nı da izlemek için Atina’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğinde Yunanistan’ın başkentinin ana caddeleri Türk ve Yunan bayraklarıyla donatılmıştı. Atinalılar Türkiye’den gelen resmi misafirleri yollarda sevgi gösterileriyle karşılıyordu.

Türk heyetine eşlik eden Türk askerleri, Yunanistan Parlamentosu önündeki “Meçhul Asker Anıtı”na çelenk koyma töreninde Yunan askerleriyle birlikte hazır bulunmuştu.

Dönemin gazetelerinde manşet olan bu olaylar, yabancı basın tarafından da hayretle karşılanıyordu.

Eleftherios Venizelos, Mustafa Kemal ile yüz yüze tanışmış olmasından duyduğu memnuniyeti anılarını kaleme aldığında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurcusunun karakterinden, samimiyetinden ve Türkiye’de yaptığı reformlardan son derece etkilenmiş olduğu görülüyor.

venizelos atatürk

‘Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir’

Venizelos, dünya basınını şaşırtan hamlesini ise 1934 yılında yaptı.

Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteren Venizelos, bir yandan mağlubiyet sancıları çeken, savaşın yaralarını sarmaya çalışan, üst üste yapılan darbelerin bedeline katlanan ülkesi için yeni bir sayfa açmak istiyor; diğer yandan Türk-Yunan barışının kalıcı olması gerektiğine inanıyordu.

Venizelos, samimiyetine güvendiği Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne layık gördüğünü, Nobel Komitesi’ne dönemin resmi dili olan Fransızca yazdığı bir mektupla bildirdi.

Venizelos üç sayfalık mektubun ilk bölümünde Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’nda verdiği mücadeleden sonra yeni bir ulus devlet olarak doğan Türkiye’de yaptığı reformları, Yunan halkının Türkiye’deki bu başarıları takdirle karşıladığını sıralıyordu.

nobel

Mektubun son bölümünde ise şu satırlara yer verilmişti:

“Küçük Asya Felaketi ertesinde saygın bir ulus devlet olarak yeniden doğan ve anlaşabileceğimize kani olduğumuz Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir.

“Bu yaklaşımımız, halkların düne kadar olan çok ciddi anlaşmazlıklarını gidermelerine örnek olacak. Halklarımız, yalnız olumlu sonuçlar getiren samimi bir barışın nimetlerinden faydalanacak. Yaklaşımımız, gerek ülkelerimizin gerekse de Yakın Doğu’nun (Orta Doğu ima ediliyor) barış düzenine hizmet edecektir.

“Bu barışın sağlanmasında en değerli katkıyı gösteren kişi, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dan başkası değildir.


“Bu nedenle, 1930’dan bu yana Yunanistan hükümeti başkanı olarak Yakın Doğu’ya yeni bir dönem getiren ve barışı sağlayan Türk-Yunan paktının imzalanmasından sonra, siz Nobel Barış Ödülü saygın üyelerine, Mustafa Kemal Paşa’yı bu kıymetli ödüle layık görmekten şeref duyduğumu belirtir; adaylığını kabul etmenizi arz ederim.

“En derin saygılarımla.”

1934’te Nobel Barış Ödülü Atatürk’e değil, Milletler Cemiyeti önderliğinde organize edilen Dünya Silahsızlanma Konferansı’na katkıları nedeniyle, 1929-1931 yılları arasında İngiltere Dışişleri Bakanı olarak görev yapan İskoçya kökenli siyasetçi Arthur Handerson’a verildi.

Eleftherios Venizelos kimdir?

Eleftherios Venizelos, Osmanlı hakimiyetinde bulunan ve Yunan nüfusun fazla olduğu bölgeleri de Yunanistan topraklarına katmayı amaçlayan “Megali İdea”nın (Büyük Fikir) mimarı ve modern Yunanistan’ın en önemli siyasetçilerinden biri olarak biliniyor.

Venizelos Yunanistan’da ilki 1910’da, sonuncusu ise 1933’de olmak üzere toplam 7 dönem başbakanlık yaptı.

Başbakanlığı sırasında 1919’da İzmir’i işgal eden Yunan ordusunun Aydın’a kadar yayılan bir bölgede kalmasını istiyordu.

Venizelos, Yunanistan’da 1920’de seçime gitti.

Seçimleri “Evlatlarımızın Anadolu’da ne işi var, onları geri getireceğiz” sloganları atan muhalefetteki Kral I. Konstantin yanlısı partilerin koalisyonu kazandı.

Ancak göreve gelen hükümet, İngiltere ve Fransa’nın uyarılarına rağmen, Yunan ordusunu geri çekmedi ve orduya Ankara’ya ilerlemesi emri verdi.

Yenilgiden sonra Yunanistan’da askeri darbe yapıldı.

Ankara’ya ilerleme emrini veren ve ikisi başbakanlık yapmış beş siyasetçi (Dimitrios Gounaris, Georgios Baltatzis, Nikolaos Stratos, Nikolaos Theotokis, Petros Protopapadakis) ile ordunun “Küçük Asya (Anadolu) Komutanı” Georgios Hatzianestis, alelacele kurulan Askeri Mahkeme’de “vatan hainliği” suçlamasıyla yargılandı.

Yargılanan altı kişi de suçlu bulundu ve kurşuna dizildi.

Sürgündeki Venizelos ise 1923’te Lozan Antlaşması’nı imzaladıktan sonra yapılan seçimlerde birkaç kez daha başbakanlık koltuğuna oturmuş ve 1930’da Türk-Yunan Dostluk Anlaşması’nı imzalamıştı.

Atatürk’ten 17 yaş büyük olan Venizelos 1936’da öldü.


Venizelos’un mezarı, doğup büyüdüğü Girit adasında bulunuyor.

Metaksas: Atatürk’e hayran Yunan general


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.