30 Eylül uyarısı: Bankalar yüzbinlerce müşterinin cebine elini atacak!

Ekonomi yazarı Remzi Özdemir, “30 Eylül’de Bankalar yüzbinlerce müşterisinin cebine elini atacak!” uyarısında bulundu.

Bankalar

Yeniçağ gazetesi ekonomi yazarı Remzi Özdemir, “Bankaların 30 Eylül cinliği” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Özdemir yazısında, bankacılık sektöründe 6 aylık bilançolarının bağlanması için son gün olan 30 Eylül için yoğun mesai harcadığını anlattı.


“Bankalar yüzbinlerce müşterisinin cebine elini atacak!” uyarısında bulunan Özdemir, “Yine o bankaların yöneticileri 30 Eylül akşamı patronlarını kandıracak!” dedi.

Özdemir’in yazısı şöyle:

Peşinen söyleyeyim bu yazımı vicdanlı ve içinde Allah korkusu olan BDDK yöneticilerine yazıyorum. Bu dünyanın öbür tarafının da var olduğuna inanan o güzel insanlara yazıyorum:

Evet! Bankacılık sektöründe harıl harıl 30 Eylül çalışması var.

30 Eylül cinliği adeta büyük bir vurgunun da habercisi.

30 Eylül’de ne olacak?

Bankalar yüzbinlerce müşterisinin cebine elini atacak!

Yine o bankaların yöneticileri 30 Eylül akşamı patronlarını kandıracak!

O gün bankaların 6 aylık bilançolarının bağlanması için son gün. O gün hesaplarda ne kadar çok vadesiz kalırsa bilançoya havadan kâr girecek. Bedava para görünecek. Maliyetsiz!

Bu işlemden elbette patron memnun olacak. Gösterge faizinin yüzde 19 olduğu bir ülkede bedava para bulmuş.

CEO memnun! Bu büyük kandırmaca sonunda hem başarılı görünecek hem de milyonlarca lira prim alacak.

Olan tabii ki Türkiye Cumhuriyeti yasalarına güvenen, denetleyici ve düzenleyici kurumun kendisini koruduğuna inanan vatandaşlara olacak.

Peki bankalar 30 Eylül tarihinde ne yapacak?

Dedim ya elini vatandaşın cebine atacak. Yani vatandaşın parasını tırtıklayacak!

Evet! En basit tabirle tırtıklayacak!

Bu operasyonun adı vadesiz!

Şu an Türkiye’de yaklaşık 4 banka, müşterilerinin tüm mevduat vade tarihini 30 Eylül’e denk gelecek şekilde bağlıyor.

Bu yaklaşık 20 gündür yapılıyor. Mesela müşteri parasını 32 günlük yatıracak. Bankacı kendine verilen talimat gereği hemen şu teklifi yapıyor. Eğer 35 gün olursa oran daha iyi. Tabii ki o tarih 30 Eylül. 30 Eylül Perşembe günü vatandaşa yeni bir teklif yapılacak. Pazartesi oranlarımız çok yüksek olacak. Ya da pazartesi size daha iyi oran vereceğim deyip kandırılacak. Gerçekten de 18 verecek ise 18.25 verecektir. Tabii ki vatandaş o 0.25 fazla oranın kendine bir şey kazandırmadığını bilmiyor. Çünkü parasının 4 gün boşta kalması ona daha çok kaybettirecek.


Bu operasyonu aslında 5 yıl önce Körfez sermayeli bir banka başlattı. “Cuma to Pazartesi” adı verilen işlem ile banka personeline müşterinin parasını Cuma gününden Pazartesi gününe kadar vadesizde kalması için baskı yapıyordu.

Şimdi bu çirkin işlemi koca koca bankalar yapıyor.

Kendine güvenen müşterisinin 3 kuruşuna tenezzül eden ve bunu kâr olarak gören bankalar.

Çekin artık o kirli elinizi vatandaşın parasından.

Buradan defalarca yazdım. Cuma günü veya uzun bayram tatili öncesi bankaların tüm vadesizleri incelensin. Neden o günlerde patlama oluyor?

Ve parasını faiz almadan 3 gün hatta 5 gün vadesizde tutan vatandaşlara sorulsun?

Banka size ne teklif etti diye?

Zaten bankalar bunu bilinçli ve finansal okur yazarlığı olan müşterilerine yapamıyor. Genelde yaşlı ve şubeciye güvenen bilinçsiz müşterilere yapıyorlar.

Bunun tek çözümü var:

BDDK, tıpkı SPK’nın yaptığını yapacak. Belirli miktarın üzerinde hesaplarda kalan paraya zorunlu nemalandırma işlemi.

SPK bunu yıllardır yapıyor. Paranız yatırım hesabınızda boşta kalıyorsa onu nemalandırmak zorunda.

BDDK da bunu yapmak zorunda.

Son olarak banka CEO’larına da buradan seslenmek istiyorum. 30 Eylül’de şu kadar vadesizimiz var diye patronunuzu kandırabilirsiniz. Ancak bu çirkin operasyonunuzla kul hakkı yiyorsunuz unutmayın.

O hak bir gün sizden değilse bile emin olun çoluğunuzdan çocuğunuzdan çıkacaktır.

Haram lokma hep geri çıkmıştır. Ama senden ama çocuğundan.

Bu çirkin olaya aracılık eden şubecilere de sesleniyorum.

Bu sizin resmî hedefiniz değil. Bu bir haksız kazançtır ve size güvenen insanların güvenini suistimal etmeyin.


Emin olan bunun bedeli sizden de çıkar…”

Yardımlaşmanın Merkezi: İyilik Denizi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.