Konut krizi öğrenciyi de vurdu: Kampüse çadır kurma raddesine geldik!

İzmir’de pandemiden önce 800- 1000 TL arasında olan 1+1 dairelerin aylık kiraları, üç kat artarak 3 bin TL’ye dayandı. Öğrenciler şikayetçi: Nasıl ödeyelim? Kampüse çadır kurma raddesine geldik!

Video aşağıda – Konut krizi öğrenciyi de vurdu: Kampüse çadır kurma raddesine geldik!

İzmir’de Ekim ayında başlayacak yüz yüze eğitim öncesinde üniversiteliler büyük bir barınma kriziyle baş başa kaldı. Pandemi öncesinde 800 – 1000 TL arasında olan 1+1 dairelerin aylık kiralarının üç kat artarak 3 bin TL’ye dayanması öğrencileri çaresiz bıraktı. Özellikle DEÜ kampüsünün bulunduğu Buca ve Ege Üniversitesi (EÜ) kampüsünün yer aldığı Bornova ilçelerinde emlak ofislerini aşındıran üniversiteliler, aşırı yüksek ev ve özel yurt kiraları ile Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarının yetersiz kalmasına isyan etti.


“Nasıl ödeyelim?”

Buca’daki DEÜ Denizcilik İşletmeciliği bölümünü bu yıl kazanan Tansel Alibaş, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Trabzon’dan geliyorum. 1- 2 ay önceden beri internetten ev bakıyorum. Kira fiyatları, okulların açılacağı tarihin açıklanmasının ardından bir anda 400, 500, 600 liralık artışlar kaydetti. 900 liraya baktığım evler 1400 lira filan oldu. Bu kez dedim ki en azından gidip İzmir’den bakayım. Atladık geldik Trabzon’dan. Yaklaşık 3- 4 günden beri arkadaşımla birlikte İzmir’de ev bakıyoruz. Ev bulamıyoruz. Ev bulamamayı geçtim, fiyatların aşırı yüksek oluşu bizi çok şaşırttı. 1+0, 1+1 evler için bizden 1500- 2000- 2500 lira civarında paralar istiyorlar. Biz ne de olsa öğrenciyiz. Bunu nasıl karşılayabiliriz ki.. Hadi çalışıyor olsak bir şey demeyiz de.. Öğrenci insanız bizim gelirimiz ne? Bakalım ne olacak.”

“Kampüse çadır kurma raddesine geldik!”

Kendisine yurt çıktığını ancak yurdun okula 1,5 saat uzaklıkta olduğunu anlatan Alibaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Okulum Buca’da, yurt İnciraltı’nda… Oradan bu tarafa gelmem otobüsü kaçırmazsam 1,5 saati buluyor. 3- 4 de aktarma yapmam gerekiyor. O da büyük sıkıntı. Buradaki yurtlarda da yer yok. Apart ve özel yurt fiyatları da çok yüksek. En mantıklı seçim, ev oluyor. Ama ev fiyatları da sağolsunlar çok yüksek. O yüzden kampüse çadır kurma raddesine geldik. Yaklaşık 1 aydır bunun stresini yaşıyorum. Ev bulamıyorum. Dönme şansım yok. Çünkü bölümüm online değil. Burada kalmak zorundayım. Evim yok, yurdum çok uzakta. Bunun yazı var, kışı var. 1,5 saat gidiş, 1,5 saat dönüş, günde 3 saat yol yapmam lazım. Ev bulamamanın sıkıntısını yaşıyorum. Ev yok. Bulunan evler 2500 liralarda. Şu an çaresiz olarak bekliyorum. Kalacak başka bir yer de yok.”

“Babam memur, bu paraları karşılayamaz”

Trabzon’dan gelip Buca’da kiralık ev arayan DEÜ Denizcilik İşletmeciliği bölümü öğrencisi Muhammet Hamza Yazıcı ise şunları söyledi:


“Dört gündür İzmir’deyim. Ondan önce de internette araştırıyordum. Ama bir sonuç elde edemedim. Ev fiyatları çok yüksek. Fiyatların yüksekliğini bıraktık, ev de yok. Yani Trabzon’la kıyaslamıyorum. Ama kıyaslasam da zaten buradakiler Trabzon’daki evlerin 2-3 katını buluyor. Babam memur. Bu paralar babamın karşılayabileceğinden fazla. Yine ailem bana destek oluyor ama bir öğrenci için 2000- 2500 TL, hatta 3000 TL’ye ulaşan kiralar çok yüksek. Allahtan ümit kesilmez deyip araştırmaya devam ediyoruz. Hadi diyelim ev tutmayalım, yurda başvuralım, ki başvuru yaptım bana çıkacağı kesin değil. Yurdum uzak. Özel yurtlara başvuracak olsam 14 bin lira senelik istiyorlar. 10 ay kalsam, aylık 1400 lira yapıyor. Zaten orada 3 kişi kalıyorsun. Covid var, hastalık var. Biri hasta olsa ben ne yapacağım. Onun sıkıntısını çekiyorum. Arkadaşımla beraber ev araştırıyoruz, ama fiyatlar bizi çok kısıtlıyor. Trabzon’a dönme şansım yok. Okulum burada. Bir çözüm yolu bulacağız. En son kampüste çadır kuracağız diyeceğim ama soğuk var, kış var. Sonuç olarak bir ev bulmak zorundayız.”

“Böyle bir şey görmedim”

Güleroğlu, böylesi bir kiralık ev kriziyle ilk kez karşılaştığını belirtirken, şunları söyledi:

“Ben doğma büyüme İzmirliyim. 32 yıldır da bu işi yapıyorum. 32 yıl boyunca böyle bir şey yaşamadım. Ara ara depremler olur, belli yerlerde kiralar yükselir ama bir süre sonra yine normal rutine gelir fiyatlar. Ama öğrencilerin bulunduğu Buca’da 32 senede ilk defa yaşadığımız bir durum bu. 3000- 3500 TL’yi bir öğrenci nasıl ödeyecek? Otomatikman başka yollara başvuracaklar. Ya 2-3 kişi bir arada kalacaklar. Ya bir kişi evi tutacak, 3 kişi evde kalacak. Sonuç itibariyle bu sene bu kriz zor aşılır. Yurt dışında aileler yanlarına öğrenci alıyor ya, aslında böyle bir uygulama olabilir. İyiliksever, vatansever insanlara ihtiyaç var. Ya da diyecekler ki ‘ben evimin bir odasını sana 500 liraya- 1000 liraya kiraya veriyorum’. Bunlar olacak. Başka türlü konut açığının kapanması mümkün değil.”

“Gerçekten ev yok! 100 daire olsa 100’ünü de bugün vereceğiz”

Buca’da emlakçı Deniz Yılmaz ise şunları anlattı:

“Gerçekten ev yok. Şu an ciddi anlamda daire kıtlığı var. Öğrenciler ev bulamıyor. Biz de kiraya verebilmek için daire arıyoruz, bulamıyoruz. Öğrenci geliyor, yok diyoruz. Elimizde 100 tane daire olsa 100’ünü de bugün vereceğiz. Geçen haftalarda yaklaşık 30 tane dairem geldi. Aynı günde 15 tanesini kiraya verdik. Şu an ciddi bir problem var. Üretim de yok, dairede yok. Geçen sene 1000 TL’ye 1200 TL’ye daire bulunabilirdi. Şu an 1+1’ler 2000 TL- 2500 TL arası. 2+1’ler 3000 TL’ye kadar yükseldi. Bayağı bir artış var. Bazı kişiler, ileriyi düşünerek hareket etti. 3 ay öncesinden gelip ev tuttular. Şu an piyasa değeri 2000 TL olan daireleri 1200 TL’den kiralayıp memleketlerine gittiler. Akıllılık ettiler. Ev bulamayanlar bize sitem ediyor.  Tepkilerle karşılaşıyoruz. Özellikle bayan öğrenciler, anneler buraya geliyor, 1 hafta 10 gün daire arıyor, bulamıyor. Bize kızıyorlar. Ofiste ağlayıp gidenler dahi oldu.” (ANKA)

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 


İndigo Dergisi (@indigodergisi)’in paylaştığı bir gönderi

Ev sahipleri emlakçı gibi komisyon da talep etmeye başlamış!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.