SGK ve Türkiye Eczacılar Birliği’nin yurtdışından getirttiği lösemi ilaçları sahte çıktı!

SGK ve Türkiye Eczacılar Birliği’nin yurtdışından getirttiği lösemi ilaçlarının sahte çıktığı, kutularda ağrı kesici niteliği taşıyan hapların bulunduğu belirlendi. Başlatılan soruşturma ise 2 yıldır bitmedi.

sahte lösemi ilaçları

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) 2019’da yurtdışından getirdiği lösemi ilaçlarının sahte olduğu ortaya çıktı. Başlatılan soruşturma 2 yıldır nihayetlenmedi.

Independent Türkçe’den Cihat Arpacık’ın özel haberine göre, skandal, İsviçre merkezli bir ilaç şirketinin edindiği Iclusig isimli lösemi ilaçlarının yasal şirketler dışında sahtekârlar tarafından üretildiğinden şüphelenilmesiyle belirlendi.


Söz konusu tespite giden yol, Türkiye merkezli iki ilaç şirketinin Ekim 2018’de Kıbrıs merkezli bir şirketten edindiği sahte ilaçları İsviçre’ye satmak için teklifte bulunmasıyla başladı.

İsviçre’nin resmi ilaç otoritesi Swissmedic, skandalın ipucuna ulaşarak konuyu Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirdi ve numuneler laboratuvarda incelendi.

DSÖ: İlaç sahte, etken maddesi ponatinib değil, parasetemol

İncelemede, bu ilaçların lösemi tedavisinde kullanılan ponatinib yerine ağrı kesmek için kullanılan parasetamol içerdiği belirlendi.

İlacın dünya genelindeki üreticileri, DSÖ’ye söz konusu ilaçların kendileri tarafından üretilmediğini, sahte ilaçların kutularının üzerinde yazılı olan PR072875 ve 25A19E09 parti numarasının gerçek üretim kayıtlarına karşılık gelmediğini bildirdi.

Bu sürecin ardından ilacın gerçek üreticisi olan şirketler, sahte ilaçlarla ilgili yeni bir süreç başlattı.

Çeşitli ülkelerde sahte lösemi ilaçlarının pazara girip girmediği araştırılmaya başlandı.

sahte ilaç
Sahte çıkan lösemi ilaçlarının kutuları (DSÖ)

Türkiye’de hastalara satıldığı tespit edildi

Lösemi tedavisinde kullanılan Iclusig isimli ilacın mali haklarına sahip olan Takeda, Türkiye’ye bir uzmanını gönderdi. Sahte ilaçların SGK ve TEB tarafından da alınarak Türkiye’de hastalara satıldığını tespit eden şirket yetkilisi, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Skandalla ilgili 2019 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Japon ilaç firması Takeda, konuyla ilgili savcılığa başvurduklarını doğruladı.

Savcılıktaki dosyaya laboratuvar incelemesi de girdi.

Soruşturma kapsamında SGK’nin yurtdışından ilaç temin birimi olan İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nde bulunan numuneler laboratuvar incelemesine gönderildi.

Türkiye’deki incelemede DSÖ ile aynı sonuçlar

Sahte olduğundan şüphelenilen ilaçlar, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin laboratuvarında incelendi.


İncelemenin ardından Prof. Dr. Hakan Göker imzasıyla hazırlanan 9 Eylül 2019 tarihli raporda ilaçların sahte olduğu vurgulandı.

Ankara Üniversitesi’nin raporu DSÖ’nün incelemesini doğruluyordu. Rapora göre hastalara lösemi ilacı adı altında satılan haplar, protinib yerine parasetemol içeriyordu.

Ankara Emniyeti soruşturmayı genişleterek ilacı kullanan hasta ve hasta yakınlarının ifadelerine başvurdu.

Soruşturma kapsamında sahte lösemi ilaçlarıyla ilgili çok sayıda yerel şirkete ulaşıldı.

Kazakistan – Kıbrıs – Türkiye bağlantısı

SBA, Genotic Pharm, Rad ve Sanera isimli ilaç şirketlerinin bu lösemi ilaçlarını edindiği, bazı şirketlerin ise ilaçları SGK ve TEB’e sattığı, perakende satış fiyatı 4 bin 250 avro (43 bin 101 lira – 21 Eylül 2021 döviz kuruyla) olan bu ilacın sahteleri için yüz binlerce avroya varan ödemeler aldıkları kesinleşti.

Sahte ilaçların Kazakistan merkezli Kazunion Pharma isimli bir şirketten temin edilerek Kıbrıs ve Türkiye üzerinden yurtdışına gönderilmek istendiği de tespitler arasında yer aldı.

Lösemi hastaları ise, sadece ağrı kesici özelliğe sahip bu ilaçları sahte olduklarından habersiz bir şekilde kullanmıştı.

Hala dava açılmadı

Soruşturma 2019 yılından bu yana Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda sürse de konuyla ilgili bir dava açılmadı.

SGK’nin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, haberin yayına girdiği saate kadar konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ise, “Geçmişte böyle bir olay yaşanmış” dedi ve ekledi: “Bakanlık ve savcılık arasında hukuki süreç devam ediyor.”

Çolak, bu ilaçların kaç kişiye verildiğine yönelik soruya ise, “Ürün takip sistemi bu ilaçlarda yok. Eski bir mevzu olduğu için takip yapamıyoruz” diye yanıt verdi.

Türkiye’de ruhsatı bulunmayan ya da burada üretilmeyen ilaçlar, yazılan reçetenin ardından doktorlardan oluşan bir kurulun onayıyla SGK ve TEB tarafından yurtdışından getirtilerek hastalara ulaştırılıyor.


Bu işlem, SGK’nin İbni Sina Sosyal Güvenlik Merkezi ile TEB’in Yurtdışı İlaç Temin Birimi aracılığıyla gerçekleştiriyor.

SGK kapsamında olan 52 ilaç geri ödeme listesinden çıkarılacak!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.