Antalya’nın Elmalı ilçesinde tarihi 2 bin 500 yıl öncesine dayanan kaya mezarları, kaderine terk edilmiş durumda. Kaya mezarlarının hepsinde tarihin farklı dönemlerindeki define avcıları tarafından açılmış delikler bulunuyor. Yakın zamanda ise bir defineci tarafından mezarın girişi patlayıcıyla patlatıldı ve tarihi mezar zarar gördü.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Elmalı, tarihi dokusuyla da ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. İlçede gün yüzüne çıkarılan onlarca eser bulunurken bazı tarihi noktalar ise kendi haline bırakılmış durumda. İlçe merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Armutlu Mahallesi’ndeki kaya mezarlar da bunlardan bazıları. Likya dönemine ait olan ve tarihi 2 bin 500 yıl öncesine dayanan kaya mezarlar, kaderine terk edilmiş durumda.
Mahalledeki 6 kaya mezarının hepsi tahrip edilmiş ve üzerlerine yazılar yazılmış. Zamana meydan okuyan mezarların bulunduğu alanlar ise çöplüğe dönmüş durumda. Kaya mezarlarının hepsinde tarihin farklı dönemlerindeki define avcıları tarafından açılmış delikler bulunuyor. Yakın zamanda ise bir defineci tarafından mezarın girişi patlayıcıyla patlatıldı ve tarihi mezar zarar gördü. Yamaçtaki başka bir kaya mezarın üzerine ise yerleşim yerlerinin yapıldığı görüldü.
“Tahıl ambarları, kaya mezarlarının yansıması”
Elmalı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü arkeolog Durmuş Altan, Armutlu çevresinde detaylı bir çalışma ve yüzey araştırması yapıldığını, çok ciddi kalıntıların ortaya çıkacağını söyledi. Altan, “Burada M.Ö. 4’üncü yüzyıla tarihlenen 6 kaya mezarı var. Bunlardan 4’ü Likya dönemine tarihleniyor ve ahşap formlarda. Günümüzde kullandığımız tahıl ambarları kaya mezarlarının bir yansımasıdır. Diğer 2’si de yalın bir şekilde yapılmıştır” dedi.
“Detaylı çalışma ile yerleşim yeri çıkacağının izleri var”
Likya bölgesinin çok geniş bir bölge olduğunu, Armutlu’nun bu bölgelerin içerisindeki önemli alanlardan biri olduğunu belirten Altan, “Bu bölgede detaylı bir çalışma yapılırsa zaten 6 kaya mezarı değil çok daha büyük bir yerleşim yeri olacağının izleri var. Bu kadar muntazam, bu kadar güzel kaya mezarlarının yapılması demek burada ciddi bir yerleşim yeri olduğuna örnektir. Kaya mezarı olan yerde bir akropol, yerleşim yeri, yaşam alanı ve ibadethanesi var. Bunlar şu anda araştırılmadığı için şu anda görebileceğimiz sadece 6 kaya mezarı yer alıyor” diye konuştu.
“En büyük soygun Bizans’ta başlıyor”
Tarihi kalıntıların bulunduğu her bölgede talan edilmiş mezarlarla karşılaştıklarını söyleyen Altan, “Buradaki mezarlarda da benzer durumlar var. Hatta yakın zamanda mezarın birini patlatmaya çalıştılar. Definecilerin şöyle bir hayal gücü var. Günümüz teknolojisiyle bile yapamadığımız bu kayaların içerisinde altın veya heykel koyulduğunu düşünüyorlar. Kesinlikle böyle bir şey yok. Bunları bulabilmek için patlatıp arkeolojik eserlere zarar veriyorlar. Bu tahribatlar antik dönemde de yapılıyor. En büyük soygun aslında Bizans’ta başlıyor. Bu mezarların çoğu aslında günümüzdeki insanlar tarafından değil antik dönemden itibaren tahrip edilmiş. Maalesef günümüzde de tahrip edilmeye devam ediyor. Bunlar bizim kültür varlıklarımız. Bunları koruyup gelecek nesillere aktaralım” dedi.