Tarihi değiştiren araştırma: Türkçenin ilk kez ne zaman, nerede ve kimler tarafından konuşulduğu ortaya çıktı

Nature dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre Türkçenin de içinde bulunduğu bir dil ailesi, yaklaşık 9 bin yıl önce ilk kez eski Çin’de konuşuluyordu. Çiftçiler tarafından konuşulan bu dil, çiftçilerin dört bir yana göç etmesiyle dünyaya yayıldı.

türkçe

Dünyada en fazla konuşan sayısına sahip ilk 20 dil içinde bulunan Türkçe, Türk dillerinin bilinen ilk yazılı kaynağı Orhun Yazıtları baz alındığında yaklaşık 1.300 yıllık bir tarihe sahip bir dil. Fakat tarih öncesinde Eski Türkçenin de üyesi olduğu tüm Türk dillerinin ortak atası olan varsayımsal bir Ön Türkçenin de var olduğu düşünülüyordu.

Günümüzde yapılan yeni bir çalışmaysa Türkçenin tarihi hakkında son derece önemli bir bilgiyi ortaya çıkardı. Modern Japonca, Korece, Türkçe ve Moğolca’nın dahil olduğu dil ailesinin kökenleri üzerine yapılan araştırmanın sonuçları yayınlandı. Dilbilimsel, genetik ve arkeolojik kanıtları bir araya getiren araştırma, söz konusu dil grubu yaklaşık 9 bin yıl önce eski Çin’de Liao Nehri vadisindeki Neolitik dari çiftçileri tarafından kullanılıyordu.


Almanya’da İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü’nde yapılan araştırmada Türkçenin de aralarında bulunduğu dillerin, 9 bin yıl önce Çin’in kuzeydoğusunda ortaya çıktığını ortaya koydu.

Almanya’nın Jena kentinde bulunan İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü uzmanları çarpıcı bir çalışmaya imza attı.

Martine Robbeets ve beraberindeki ekip Japonca, Korece, Moğolca ve Türkçe dillerinin kökenine dair araştırma yaptı. Ekip, söz konusu dillerin 3 bin yıl önce Moğolistan’da yaşayan göçebe toplumlardan yayıldığı düşüncesini çürüttü.


Türkçenin kökeni 9 bin yıl öncesine kadar uzanıyor

Arkeolojik, genetik, dilsel kanıtları bir araya getiren uzmanlar, söz konusu dillerin Çin’in kuzeydoğusundan yayıldığı sonucuna vardı. Ekibin iddiasına göre bu diller, bölgede darı yetiştiren bir topluluğa dayanıyor ve kökeni 9 bin yıl öncesine kadar uzanıyor.

Doğu ve batıda farklılık

Robbeets, Liao Nehri’nin bulunduğu bölgede yaşayan bu topluluklardan doğuda yer alanların Japonca, Korece ve Tunguz dillerinin erken formlarını, batıda bulunanların ise Moğolca ve Türkçe konuştuğunu öne sürdü.

Çiftçiler, dört bir yana ilerleyerek dillerini yaydı

Araştırma, 8 bin kilometreden fazla alanda kullanılan Trans-Avrasya dillerini konuşan kişilerin genetik atalarının belgelendiğini vurguladı. 98 adet Trans-Avrasya dili arasında Korece, Japonca, Türkçe ve çeşitli Türk dilleri, Moğolca ve çeşitli Tunguz dilleri de bulunuyor. Bu dil ailesini kullanan çiftçilerin kuzeydoğu Asya’da ilerledikleri, alt dillerini binlerce yıl boyunca kuzeye, batıya, Sibirya’ya, doğudaki Kore yarımadasına ve deniz üzerinden Japon takım adalarına yaydığı belirtildi.


Nature dergisinde yayınlanan araştırmanın baş yazarı Martine Robbeets, birinin dilinin, kültürünün veya halkının köklerinin mevcut ulusal sınırlarının ötesinde olduğunu kabul etmesinin henüz hazır olmadığı bir ‘kimlik teslimi’ olduğunu vurguladı. Robbeets, Asya’dakiler de dahil olmak üzere tüm dillerin, kültürlerin ve insanların birbirine karıştığını ifade etti.

Türkler nasıl Müslüman oldu?


İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.