Asgari ücret yıllara göre dolar karşısında nasıl ezildi?

Cumhurbaşkanlığı ve büyükelçilikler arasındaki gerilim dolar/TL’yi önce 9 lira 85 kuruşa çıkardı, sonra 9,54 liraya indirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin başlangıcından bu yana TL, yüzde 53 değer kaybederken, asgari ücret ve dış borç ne oldu?

asgari ücret

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçişten bu yana TL, yüzde 53 değer kaybetti. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin resmen başladığı 9 Temmuz 2018’de 4 lira 60 kuruş olan kur, bugüne kadar 5 lira 25 kuruş daha yükseldi. Yani yaklaşık 2,5 senedeki kayıp yüzde 53. (Güncelleme: Dolar/TL’nin 15 lira üzerine çıktığı 16 Aralık itibariyle bu kayıp yüzde 70’tir). Son 20 yıla baktığımızda ise daha karamsar bir tablo ortaya çıkıyor.

Dolar/TL rekor kırarken, asgari ücretin dolar karşılığı 2007 öncesine döndü; Türkiye’nin dış borcu 10 yılda 7’ye katlandı!

Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer’in haberine göre; 25 Ekim 2001’de 1 lira 60 kuruş seviyesinde olan Dolar/TL, 25 Ekim 2011’e (1,82 TL) kadarki 10 yıllık süreçte sadece 22 kuruş artarken, 2011’den bugüne yaklaşık 8 lira arttı.


Türk Lirası’nın 20 yıllık kaybı yüzde 83.

5 maddede son 10 yıldaki kaybın cebimize yansıması:

1- Kişi başına düşen milli gelir 7 yıldır düşüyor!

Bir ülkede belirli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerden dolayı oluşan katma değerin, yani gayrisafi yurtiçi hasılanın nüfusa bölünmesiyle hesaplanan kişi başına düşen milli gelir, 2013’ten bu yana gerilemeye devam ediyor.

TÜİK verilerine göre 2001 yılında kişi başına düşen milli gelir (yıllık) 3 bin 108 dolardı. Bu değerin Türk Lirası karşılığı ise 3 bin 794 liraydı.

2020 yılında bu değer 60 bin 525 lira oldu ancak dolar karşılığı da 8 bin 597 dolar olarak hesaplandı.

Kişi başına düşen milli gelir, 2001-2013 yılları arasında 12 bin 582 dolar kadar yükseldi. Buradan sonra ise düşüş başladı.

Vergi Uzmanı Dr. Ozan Bingöl, kendisine ait “Vergiye Dair” adlı internet sitesinde 30 Eylül tarihinde kaleme aldığı makalesinde üst üste yedi yıllık kaybın Cumhuriyet tarihinde bil ilk olduğunu yazarak şunları söylemişti:

Daha önce sadece ikinci dünya savaşı yıllarında arka arkaya dört yıllık bir kişi başına gelir düşüşü yaşanmıştır. Dünya ekonomik buhran dönemi, 1980 darbesi dönemlerinde bile kişi başına gelir düşüşleri en çok arka arkaya üç yıl sürmüştür. 

Kişi başına düşen milli gelir ($) Dolar/TL yıllık ortalaması
2006 7971 1,43
2007 9735 1,30
2008 11018 1,29
2009 9044 1,55
2010 10629 1,50
2011 11289 1,67
2012 11674 1,80
2013 12582 1,90
2014 12178 2,19
2015 11085 2,72
2016 10964 3,02
2017 10696 3,65
2018 9793 4,82
2019 9207 5,68
2020 8597 7,01

 

2- Asgari ücretin dolar karşılığı küresel kriz dönemine kadar geriledi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın son olarak 2014’te yayımladığı verilere göre asgari ücretle çalışan sayısı 4,9 milyon.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) 2020 Asgari Ücret Raporu’na göre ise asgari ücretle çalışanların sayısı yaklaşık 10 milyon.

TÜİK’in Temmuz 2021 verilerine göre 28,7 milyon kişinin istihdam edildiği Türkiye’de her üç kişiden biri asgari ücrete çalışıyor.

Peki istihdam piyasasında bu kadar önemi olan asgari ücretin, dolar karşısındaki değeri yıllara göre ne oldu? 

  Net Asgari Ücret (TL) Dolar karşılığı
2001 (*) 110 89
2002 (*) 173 114
2003 225 150
2004 (*) 310 218
2005 350 261
2006 380 265
2007 (*) 411 316
2008 (*) 492 381
2009 (*) 536 345
2010 (*) 587 391
2011 (*) 643 385
2012 (*) 720 400
2013 (*) 832 437
2014 (*) 868 396
2015 (*) 974 358
2016 1300 430
2017 1404 384
2018 1603 332
2019 2020 355
2020 2324 332
2021 2825 324 (**)
2022 4250 271 (***)

(*) Asgari ücretin yıl içerisinde iki veya daha fazla hesaplandığı yıllarda, yıllık ortalama asgari ücret hesaplanmıştır


(**) Yıl başından bu yana, 11 ay 15 günlük dolar/TL ortalaması alınarak hesaplanmıştır. 15 lira 65 kuruşluk kurdan hesaplanınca 180 dolar etmektedir.

(**) ve (***) 16 Aralık 2021 tarihinde güncellenmiş, 2022 asgari ücreti için Dolar/TL tarihi zirvesi 15 lira 65 kuruş baz alınmıştır. 

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi bugünün asgari ücreti, küresel finansal krizin yaşandığı 2009 yılı seviyesine kadar geriledi. Dolar/TL kurunu bugün ulaşılan tarihi seviyesinden hesapladığımızda ise asgari ücretin dolar karşılığı 2007 öncesine kadar gidiyor.

3- Türkiye’nin dış borcu son 10 yılda dolar cinsinden 1,4 katına, TL cinsinden neredeyse 7 katına çıktı

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin net dış borç stoku, 10 yılda dolar bazında yüzde 44, 20 yılda ise yüzde 247 arttı.

Türk Lirası cinsinden 2000 yılında 47,9 milyar dolar olan dış borç, 2020 sonunda 1,8 trilyon liraya ulaştı. Sadece son 10 yıla bile dış borç, 6,7 katına çıktı.

  Türkiye’nin net dış borç stoku (Milyar $) TL karşılığı
2000 77,3 47,9 milyar
2010 186,5 279 milyar
2011 193,8 323 milyar
2012 199,5 359 milyar
2013 230,6 438 milyar
2014 243,7 533 milyar
2015 253,9 690 milyar
2016 252,7 763 milyar
2017 291,2 1 trilyon 62 milyar
2018 280,3 1 trilyon 351 milyar
2019 244,6 1 trilyon 389 milyar
2020 268,9 1 trilyon 882 milyar

TÜİK verilerine göre 1 trilyon 524 milyar 788 milyon liralık mal ve hizmet üreten Türkiye’nin 1,8 trilyon liralık borcu göz önüne alındığında ülkede üretilenin, borcu ödemeye yetmediği ortaya çıkıyor.

4- Dış ticaret açığı

Enerjide yüzde 90’ın üzerinde, hammadde de yüzde 76 oranında dışa bağımlı olan Türkiye ayrıca, 2020’de Cumhuriyet tarihinin tarım ürünleri ithalatı rekorunu kırdı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun son açıkladığı ağustos verilerine göre ihracat, 18,9 milyar dolar olurken, ithalat 23,1 milyar dolar seviyesinde kaydedildi.

Ocak-Aralık 2020 döneminde ise ihracat 169 milyar 482 milyon dolar olurken ithalat 219 milyar 397 milyon dolar açıklandı. 2020’nin dış ticaret açığı 49 milyar 915 milyon dolar.

Son 10 yılda dış ticaret açığındaki değişim ise şöyle:

  Dış ticaret açığı ($) İthalata harcanan ($)
2010 71 milyar 661 milyon 185 milyar 544 milyon
2011 105 milyar 593 milyon 240 milyar 842 milyon
2012 82 milyar 976 milyon 235 milyar 537 milyon
2013 99 milyar 859 milyon 251 milyar 261 milyon
2014 84 milyar 509 milyon 242 milyar 224 milyon
2015 63 milyar 395 milyon 207 milyar 234 milyon
2016 55 milyar 996 milyon 198 milyar 602 milyon
2017 76 milyar 807 milyon 233 milyar 800 milyon
2018 55 milyar 16 milyon 223 milyar 39 milyon
2019 29 milyar 512 milyon 210 milyar 345 milyon
2020 49 milyar 915 milyon 219 milyar 397 milyon

 

Yukarıdaki tablodan görüldüğü üzere son 10 yılda ithalat artsa da dış ticaret açığında önemli miktarda azalma var.

Ancak tablodaki verilerin TL karşılıklarına bakıldığında 2010’da 71,6 milyar dolar olan dış ticaret açığı 107,4 milyar lirayken; 2020’deki yaklaşık 50 milyar dolarlık dış ticaret açığı 350 milyar liraya denk geliyor.


Benzer şekilde 10 yıl önce 185,5 milyar dolar ödenen ithalatın o günkü TL karşılığı 278,2 milyar lirayken; 2020’deki 219,3 milyar dolarlık ithalatın Türk Lirası maliyeti 1 trilyon 535 milyar lira.

2022 yılı asgari ücretin işverene maliyeti ne kadar?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.