Dolar ve Euro kurlarında tarihi zirve!

Merkez Bankası’nın (TCMB) yılın son faiz kararını vereceği haftaya Türk Lirası çok sert değer kaybıyla başladı. USD/TRY ve EUR/TRY’de rekor: Dolar/TL 14,75 seviyesi, euro/TL’de ise 16,65 seviyesi görüldü.

dolar euro

Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleri ve müdahaleleri sürerken döviz kurlarında şok artış yaşandı.

Dolar/TL’de 14,75’lik, euro/TL’de 16,65’lik rekor görüldü.


Merkez Bankalarının karar haftası

Küresel piyasalar ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını durdurma takvimini öne çekmesi beklenen toplantı dahil olmak üzere, başlıca merkez bankalarının bu hafta gerçekleştireceği toplantılardan çıkacak kararlara odaklandı.

Bu hafta toplantı gerçekleştirecek diğer başlıca merkez bankalarından Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) da Fed’e kıyasla daha yavaş da olsa para politikalarını sıkılaştırma yoluna girmesi bekleniyor.

İçeride ise TCMB’nin indirim beklenen faiz kararı haftanın en önemli gündem maddesi olarak izleniyor.

TCMB’den bir faiz indirimi daha bekleniyor

TCMB yüksek enflasyona ve TL’de art arda gelen sert değer kayıplarına ve benzer ülkelerde sıkılaştırmaların başlamasına rağmen faiz indirimlerine devam ediyor.

TCMB, enflasyonda yükselişe yol açan unsurların geçici olduğu kanısıyla son üç ayda 400 baz puan faiz indirimi uygulamış, son PPK kararında bundan sonra para politikasında kalan sınırlı alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini ifade etmişti.

TCMB yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 100 baz puan indirmesi bekleniyor.

Reuters anketine katılan 13 kurumun 12’sinin tahminleri haftalık repo faizinin 25 ile 200 baz puan indirilmesi arasında yer alırken, medyan beklentiye göre politika faizinin yüzde 14’e indirilmesi bekleniyor. Bir ekonomist politika faizinin sabit bırakılmasını bekliyor.

Türk Lirası’nda rekor değer kaybı

Son yıllarda TCMB ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istekleri ile üretim, ihracat ve cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle Türk lirasının dolar karşısındaki bu seneki değer kaybı yüzde 46’yı aştı.

Üç yılın zirvesinde bulunan yüzde 21.31 seviyesindeki enflasyonda birkaç ay içinde yüzde 30’a doğru beklenen yükselişe rağmen TCMB’nin Aralık ayında bir faiz indirimine daha gitme ihtimali TL’nin değerini tarihi dip seviyelere düşürdüğü gibi toparlanmasına da engel oluyor.

TL’nin iki hafta önce 14 seviyesini görmesinin ardından TCMB toplam üç kez dolar satarak piyasaya müdahale etti. TCMB’nin müdahaleleri kurun 14 seviyesine yaklaşmasıyla başladı. Ancak banka “sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle” müdahale ettiğini belirtti.

Son olarak Cuma günü döviz piyasasına müdahale eden TCMB’nin müdahaleleri sürdürüp sürdürmeyeceği de yakından izleniyor.

Hükümet ise enflasyondaki “geçici” yükseliş yaşanabileceğini ancak kısa sürede açıklanması beklenen asgari ücret artışı ve bütçe açığı artırıcı diğer tedbirlerle bunun halka etkisinin telafi edileceğini belirtiyor.

Bakan Nebati: Serbest piyasadan geri adım yok

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonu iş dünyası ile yaptığı toplantıda “serbest piyasadan geri adımın asla söz konusu olmadığını” belirtirken farklı sektörlerin görüş ve sorunları da dinledi.

Nebati hafta sonu gerçekleşen toplantıda, yeni dönemdeki ekonomi politikaları hakkında bir sunum gerçekleştirdiği toplantıda “serbest piyasadan geri adımın asla söz konusu olmadığını”, “devletin her alanda destekleyici olmaya devam edeceğini” söyledi.

İş dünyası, STK’lar, kamu ve özel bankaların genel müdürlerinin katıldığı toplantıda farklı sektörlerin görüş ve sorunlarını da dinledi. Toplantı 7 saat sürdü.


Hazine yeni dönemdeki ekonomi politikalarının iş dünyasına aktarılması amacıyla sektör temsilcileri ile gerçekleşen toplantıların önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirtti.

Bugün iç piyasada ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verileri de takip edilecek.

Cari işlemler dengesinin Ekim’de 2.4 milyar dolarla art arda üçüncü ayda fazla vermesi beklenirken, 2021 yıl sonu için medyan tahmini bir önceki ankete göre 1.75 milyar dolar azalarak 14.75 milyar dolar seviyesinde şekilleniyor.

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi endeksinin, corona virüsüne bağlı kapanma önlemlerinin kaldırılmasının ardından büyümesini 16’ncı aya taşıyarak ekimde yüzde 8.3 artması bekleniyor.

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu teyit etti, “durağan” olan kredi notu görünümünü “negatif”e indirdi. Türkiye’nin kredi notu hakkında olumsuz görüş belirten diğer kredi kuruluşları gibi S&P’de politika belirsizliklerine dikkat çekti.

Ekonomistler Murat Kubilay ve Tuğberk Çitilci, döviz kurlarındaki son gelişmeleri Sözcü‘ye değerlendirdi.

“Herkes döviz talep ediyor ama satan yok”

“Şu anda yaşananlar dolar rallisine en geç katılan ve en az birikim gücü olan vatandaşın dahi döviz talebinde bulunması; buna karşılık dövizi olanın makul nedenlerle satmama kararı sonucu” diyen Kubilay, “Bunun nedeni ekonomi yönetiminin enflasyon ve kura dair tüm beklentileri bozması” yorumunda bulundu.

Kubilay, yangını kontrol altına almak için ne yapılması gerektiğine dair ise “Yeni model dedikleri şeyi deneyebilmeleri için dahi artık geri adım atmak zorundalar. Faiz artırımı istenmiyorsa, sermaye kontrolünün yan etkilerinden korkuluyorsa ve kur zaten gitti deniyorsa bile bu perşembe faiz indirimlerinin sona erdiğini ilan etmeliler” dedi.

“TCMB satışı dışında bir kaynak yok”

TCMB’nin döviz satışları ve cari dengedeki gelişmelere de değinen Kubilay “Piyasaya TCMB dışında döviz satışıyla kaynak sağlanmadığı ortamda, bir miktar cari fazla ile kur istikrarı sağlamak mümkün değil. Bugüne kadar sayısız taahhüdü hatalı çıkmış ekonomi yönetimine güvenmek çok zor” ifadelerini kullandı.

“Bu hafta TCMB bir karar vermek zorunda. Ya tamam ya devam. Aksi halde iş dolarizasyondan öte yastık altına kaçışa dönebilir. Denemek istedikleri modeli 1 ay daha deneyemeden terk ederler, fakat bu esnada hepimizi yakmış olurlar” diyen Kubilay, şöyle devam etti:

“Dolar kuruna dair konuşulan haber ve dedikodular çok kötü”

“Bugünkü yönetimden makul bir karar beklemek saflık mıdır yoksa hataların anlamışlar mıdır ayrı bir soru. Fakat bu politikayla, sadece rezerv satarak, faizi indirmeye devam ederim diyerek tek yaptıkları kendi kendini gerçekleştiren kehanete destek olmak. Şu anda piyasa profesyonellerini geçtim sıradan vatandaşın dolar kuruna dair konuştuğu haber ve dedikodular çok kötü.

Normal koşullarda bunların hiçbirinin temeli de yok. Fakat bu zihniyette ısrar ettikçe TCMB olmayacak şeyleri mümkün kılacak. Daha önce de söylemiştim, büyük miktarda döviz varlığınız yoksa bunun sonucu net fakirleşmedir, bir miktar dolar kazancı ile kendinizi koruyamazsınız.”

“Bakalım ne zamana kadar direnebilecekler. Fakat şu ortamda, döviz satım müdahalesi olsa bile perşembe günü çok ileride. Umarım bunları dikkate alan birileri vardır hâlâ TCMB’de. Yoksa eğer, hikâyenin gerisini artık küçük veya büyük yatırımcı herkes az çok öngörebiliyor.”

Faiz indirimleri devam eder mi?

GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr. Tuğberk Çitilci, TL’de bu hafta hem yurt dışı hem de yurt içi kaynaklı baskı olduğuna dikkat çekerek “Yurt dışı kaynaklı olarak ABD Merkez Bankası (Fed) tarafında daha şahin bir ton bekleniyor. Zaten enflasyonda geçiciden kalıcıya geldiler. Dolayısıyla Fed’in varlık alımlarını azaltma hızını artırma potansiyeli daha fazla. 2022’ye sıfır faiz politikasından çıkışa ilişkin belki bir mesaj verebilir” dedi.

“Bizim iç tarafta her ne kadar 100 baz puanlık faiz indirimi beklense bile 200’ün üzerindeki tahminler fazla, ki ben de 200 baz puan indirim bekliyorum. İngiliz banka Barclays de aynı şekilde aralıkta 200 baz puan, ocakta 100 baz puan indirim bekliyor. Ben de ocak ve şubatta da faiz indirimlerinin devam etmesini bekliyorum” diyen Çitilci, şöyle devam etti:

“Buna bağlı olarak da kur o savunulan 13,85-14,00 üst bandını geçti. Şu an yeni üst bandımız 14,85-15,00’e kadar Merkez Bankası’nın ve Fed’in kararını bekleyeceğiz.”
TCMB faiz indirmezse dolarda 1-1,25 TL’lik düşüş olabileceğini belirten Çitilci, “Ama daha sonra tekrar alım fırsatı yaratacağından ve enflasyonun da 2022’in ilk yarısında yüzde 30’luk potansiyel barındırmasından dolayı kendini besleyen döngü halinde kurdaki değer kayıplarını izliyor olacağız” ifadelerini kullandı.


Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Böyle bir dönem yaşanmadı: Düşmesi gereken kredi faizleri yükseliyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.