Doğalgaz kesintisi: Ucu ucuna idare ediliyor, basınç düşerse ülke kitlenir!

Enerji sektörü temsilcilerinden doğalgaz kesintisi değerlendirmesi: Ucu ucuna idare ediliyor, basınç düşerse ülke kitlenir. Bu tamamen bir yönetimsizlik. Kötü yönetimden kaynaklı bir şey. Bu üçüncü dünya ülkelerinde bile olan bir şey değil. Türkiye’de daha önce böyle bir şey yaşanmadı. Kesintiler ay sonunda bitmezse etkileri daha dramatik olur.

Doğalgaz kesintisi

Doğalgaz kesintisi: Ucu ucuna idare ediliyor, basınç düşerse ülke kitlenir!

Türkiye’de enerji alanında biriken sorunlar İran’ın doğalgazı bir süre kesmesiyle krize dönüştü. Organize sanayi bölgelerinde (OSB) başlayan elektrik ve doğalgaz kesintilerinin meskenlere kadar ulaşabileceği belirtiliyor.


Diken’den Ayşegül Kasap’ın haberine göre; doğalgaz kesintisi konusunda konuşan enerji sektöründen kaynaklar ‘Türkiye’nin çok zor günler geçirdiğini’ kaydederek kara tabloyu anlattı.

İran ‘teknik arıza’ gerekçesiyle Türkiye’ye 10 gün boyunca doğalgaz akışı sağlamayacağını duyurmuş, bunun üzerine BOTAŞ, alınan gaz miktarının 17 Ocak itibariyle üçte bir seviyesine düştüğünü, 20 Ocak itibariyle de sıfırlandığını açıklamıştı. Bunun üzerine Türkiye genelindeki OSB’lerde 72 saat elektrik kesintisi uygulanacağı belirtilmişti.

Soğuk hava koşulları nedeniyle günlük tüketim artabilir

Ülke genelinde gaz tüketimi, soğuk hava şartları nedeniyle konut tüketimi kaynaklı arttı. Türkiye’nin günlük gaz tüketimi 280 milyon metreküp seviyesinde, ancak hava şartlarının daha da kötüye gitmesiyle beraber bu sayı 300 milyon metreküpe kadar çıkabilir.

Bu ihtiyaca karşılık, tüm doğalgaz tedarik kontratları, depoları ve LNG dahil, sisteme tam doğalgaz temin edilmesine rağmen ülkede verilebilen azami doğalgaz miktarı 275 milyar metreküp.

Türkiye doğalgaz ihtiyacının neredeyse tamamını Rusya, Azerbaycan ve İran’dan boru hatlarıyla sevk edilen gazla ve Cezayir, Nijerya ve diğer ülkelerden gelen ve gemilerle taşınan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ile sağlıyor.

Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile 1990’lı ve 2000’li yıllarda imzaladığı yaklaşık yılda 16 milyar metreküp (bcm) hacimdeki uzun vadeli doğalgaz ithalat sözleşmelerinin vadesi 2021’de dolarak sona ermişti. Rusya ve Azerbaycan’la bazı anlaşmalar yenilenirken, diğerleri beklemede.

Elektrik ihtiyacının üçte birini karşılamak için de ithal edilen doğalgaz kullanılıyor.

Doğalgaz kesintisi: ‘Ankara ucu ucuna idare etmeye çalışıyor’

İran gazının kesilmesiyle beraber arzın 250 milyon metreküpe indiğini belirten bir kaynağa göre “250-285 arasında bir açık oluştu. Şunu çok net bir şekilde diyebiliriz, şu anda doğalgaz kıtlığı var.”

Kaynak, enerji krizinin perde arkasını şöyle anlattı: “Bu tamamen bir yönetimsizlik. Kötü yönetimden kaynaklı bir şey. Çünkü kışın geleceği belli, bazı kontratların yenilenmesi gerektiği belli. Ama şimdi burada masaya oturulduğu zaman iki taraf da pazarlık yapıyor. Ankara orada bir risk aldı ve mevcut doğalgazla ucu ucuna idare etmeye çalışıyorlar.”

‘Kasada spot mal alacak para yok’

Aynı yetkili bu durumun nedeniyse zayıf mali duruma baladı: “Kasada zaten rahat rahat spot mal alabilecek çok para yok. İstediğim zaman istediğim yerden alayım gibi para yok. Bununla beraber geçen sendeden bu yana zaten doğalgazda spot piyasada çok ciddi artışlar oldu. Yani (Ankara) Moskova ile masaya oturduğunda eski kontrattaki şartları devam ettirmek istedi ama onlar da bunu kabul etmedi. Paran varsa alırsın koyarsın stoklarsın. Stoklamak lazımdı. Bunu kışa girmeden önce yükseltmek lazımdı. Bir şekilde dayanağımızın olması lazım, ya stokumuz olacak ya da bağlantılarımız olacak. Çünkü kışın gelişi belli.”

Yeni yıla kadar konuta yansıtılmamaya çalışılsa da sanayide her ay fiyatlarda çok ciddi artışlar yaşandığını belirten bir başka sektör yetkilisi, “Bunları yapmak zorundaydı çünkü kendi maliyetini bile karşılamıyor. Sübvanse ediyor bir şekilde. Yeterli para kaynağı olmadığı zaman sübvansiyon da mümkün değil” dedi.

‘Kısıntı sağlanmazsa şebeke çöker’

Mevcut doğalgazın idareli kullanılmaması durumundaysa ‘sistemin çökmesi riski‘ne dikkat çekildi: “Çünkü eğer şebekeden kısıntı sağlanmasa ve çok fazla doğalgaz çekilirse, bu sefer hat basıncı düşer ve artık merkezi şebekede zaten hat basıncı düşerse konutlara falan da veremeyecek hale gelir ve bu şebeke çökebilir.”

Diken’e konuşan bir diğer sektör yetkilisi, doğalgazı evde kıstıklarını belirtti: “Bütün bunları bilirken kısmadan yapamıyorsunuz. Doğuda yaşayanlar var. Önceden daha çok doğalgaz doğudan batıya akıyordu, şimdi batıdan doğuya nasıl götürtürüz noktasında mümkün olduğu kadar kısıyor, yönetmeye çalışıyoruz.”

Türkiye’de daha önce olmadı

Sektör yetkilileri, çok ciddi bir krizle karşı karşıya olmamıza rağmen bunun medyada geniş yer bulmamasına tepkili: “Bu üçüncü dünya ülkelerinde bile olan bir şey değil. Türkiye’de daha önce böyle bir şey yaşanmadı. Evet İran’da her sene böyle bir arıza oluyor. Ama yüzde 100 tedarikin kesilmesi 10 gün boyunca olmadı.”

Doğalgaz kıtlığının maliyetini şu an sanayiciler üstleniyor, ancak kaynaklara göre konutlara yansıması riski de var: “Bunun konutlara yansıması tam bir kaos olur. Bu kar kış şartlarında çok da acı olur. Basınç düşmemeli ülke kitlenir.”

10 gün boyunca yüzde 40 az üretim yapılacak

Tüm Türkiye’de sanayilerin yüzde 40 doğalgazı kısması istendi. Sektör yetkilileri bunun ülke ekonomisine etkisini şöyle açıkladı:

“10 gün boyunca yüzde 40 daha az üretim demek. Bunun elektrik için yansıması biraz daha farklı. Doğalgaz santralleri elektrik üretiminin yüzde 35’ini oluşturuyor. Dolayısıyla bunun doğalgaz kısıntıları elektrik kaynağını da etkiliyor çok ciddi. Zaten bunu dengelemek için elektrik kesintileri yapılıyor. Sanayide doğalgazını yüzde 40 kıs kapasite düşür mesajı verdi ama elektrik kesintisini günü birlik yapıyor. Yüzde 40 10 gün boyunca ülke olarak daha az üretiyoruz. Bundan sonraki süreçlere etkisi olacak tedarik zinciri açısından. Bunun ay sonunda bitmesi herkesin beklentisi bitmezse de etkileri daha dramatik olur.”


Kılıçdaroğlu depodaki doğalgazı açıkladı, Enerji Bakanlığı verileri kaldırdı

iran gaz

İran’ın vanayı kapatmasıyla Türkiye kışın ortasında büyük bir enerji kriziyle karşı karşıya kalırken, muhalefetten doğalgaz depolarında yeterli gaz olmadığı eleştirisi geldi. Bunun üzerine Enerji Bakanlığı depo verilerini kaldırdı.

İran’ın 20 Ocak’tan itibaren doğalgaz akışını ‘teknik sorun’ gerekçesiyle kesmesinin ardından Türkiye’de sanayi ve santrallerde doğalgaz ve elektrik tüketiminde sınırlamalara gidilirken, uzmanlar depolardaki doğalgaz miktarının azlığına ve BOTAŞ’ın hazırlıksız yakalanmasına da işaret etmişlerdi.

Stok eleştirisi

Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile birlikte yaptığı basın toplantısında Ocak 2018’de yüzde 73, Ocak 2019’da yüzde 72, Ocak 2020’de yüzde 60 olan doğalgaz depolama tesislerindeki doluluk oranının, Ekim 2021’de yüzde 54, Ocak 2022’de yüzde 32 olduğunu söylemişti.

“Devleti yöneten irade şunu görmek zorunda; ‘kışın doğalgaz kesilirse ne olacak’” diyen Kılıçdaroğlu, “Var olan depolar niçin doldurulmuyor, sanayi üretiminde bu kadar ciddi bir aksaklık çıkmasına neden izin veriliyor” sorularını yöneltmişti.

Ali Babacan da Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının ardından “doğalgaz rezervleri de merkez bankası rezervleri gibi iyi yönetilmemiş” demişti.

Bakanlık stok verilerini neden kaldırdı?

Bu açıklama sonrasında BOTAŞ ve EPİAŞ sitelerinde Silivri ve Tuz Gölü doğalgaz depolarındaki stok miktarını günlük olarak gösteren veriler kaldırıldı.

EPİAŞ’ta Tuz Gölü’ndeki depoya ait tüm veriler kaldırılırken, Silivri’deki depoya ilişkin de 18 Ocak 2022 tarihi sonrasındaki veriler kaldırıldı.

Silivri’deki depolarda ne kadar gaz kaldı?

18 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Silivri’deki depolarda toplam 1,2 milyar metreküplük gaz kaldığı, en son 18 Ocak’ta günlük geri üretim miktarının 14,4 milyon metreküp olduğu verisi sistemde yer alıyor.

18 Ocak 2021 tarihinde Silivri’deki depoda 2,1 milyar metreküplük gaz bulunuyordu.

Silivri’deki depoların toplam kapasitesi ise 3,1 milyar metreküp düzeyinde ve dün itibarıyla burada yaklaşık 1 milyar metreküplük gaz bulunduğu tahmin ediliyor.

Tuz Gölü depolarında ne kadar gaz kaldı?

Bakanlık stok verisini kaldırdı ancak yaklaşık 900 milyon metreküplük depolama kapasitesine sahip Tuz Gölü Doğalgaz Yeraltı Depolama Tesisi’nde 20 Ocak’ta yaklaşık 300 milyon metreküplük gaz bulunuyordu.

24 Ocak itibarıyla kalan gazın yaklaşık 240 milyon metreküp olduğu ve günlük yaklaşık 30 milyon metreküplük geri üretim yapıldığı düşünüldüğünde bu tesisten sisteme yaklaşık 1 hafta daha mevcut 30 milyon metreküp hacimde gaz verilebileceği tahmin ediliyor.

Tuz Gölü’ndeki depoda günlük geri üretim hacmi 40 milyon metreküp olsa da gaz azaldıkça geri üretim kapasitesinin de azaldığı belirtiliyor.

Doğalgaz kesintisi konusunda uzmanlar ne diyor?

BOTAŞ eski Genel Müdürü Gökhan Yardım, Sözcü‘ye yaptığı açıklamada EPİAŞ ve BOTAŞ’ın doğalgaz depolarına ait enjeksiyon, geri üretim ve depodaki gaz miktarı verilerini kanunen yayımlaması gerektiğini, piyasada fiyatlama ve planlamada bu verilere bakıldığına işaret etti.

Ocak ayına depolarda yetersiz gazla girildiğini, önceki senelere göre yaklaşık 1 milyar metreküp daha az gaz depolandığını belirten Yardım, asıl sorunun ise depolardan ziyade artan gaz talebini karşılayacak sözleşmelerin yapılmaması olduğunu vurguladı.

“Sormanız gereken soru şu: Neden Azerbaycan’da üretilen Şahdeniz 2 gazının hepsini satın almadık, 6 milyar metreküp alıp 10 milyar metreküp gazın Avrupa’ya gitmesine müsaade ettik? Şahdeniz 1 anlaşmasının 2021 yılında biteceği belliydi” dedi.

Yardım, “TANAP’tan biz günlük 16 milyon metreküp civarında gaz alıyoruz. Bu gazı Eskişehir’den alıyoruz. Aslında TANAP yönetimiyle görüşüp bu gazı şu anda çok düşük kapasitede çalışan Türközü istasyonuna döndürmek lazım” dedi.


Eski BOTAŞ Doğalgaz Alım Dairesi Başkanı Ali Arif Aktürk de, BOTAŞ’ın mali sorunların da etkisiyle depoları yeterince doldurmadığını ancak asıl sorunun bu olmadığını, depolar ağzına kadar dolu olsa bile Türkiye’nin günlük tüketimine oranla geri üretim kapasitesinin çok sınırlı olduğuna işaret etti.

Enerji krizi: Fabrikalar şalter indirmeye başlıyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.