CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘hakaret’ suçlamasıyla, 2014-2020 yılları arasında açılan soruşturma sayısının 160 bin 169 olduğunu açıkladı.
Gazeteci Sedef Kabaş, katıldığı televizyon programında kullandığı atasözünün ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ içerdiği iddia edilerek dün gece evinden gözaltına alınarak emniyette götürüldü.
Bu durum Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yönelik açılan ceza soruşturmalarını yeniden gündeme getirdi.
“1107’si çocuk olmak üzere 160 bin kişiye soruşturma”
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek sosyal medya hesabından, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde, 2014-2020 yılları arasında, Cumhurbaşkanına hakaret suçundan savcılıklarda görülen toplam soruşturma sayısının 160 bin 169’a olduğunu açıkladı.
Aynı süreçte açılan kamu davası sayısının 35 bin 507 olduğuna dikkat çeken Erkek, bu süreçte söz konusu suçlama kapsamında 1107 çocuğun yargılandığı bilgisini paylaştı.
“Adalet Bakanlığı’nın rakamları yargılamaları doğruluyor”
Erdoğan’ın ABD’de bir kanala verdiği röportajda gazetecinin; “İnsan hakları örgütleri, sadece size hakaret etmekten dolayı 100 bin vatandaşın soruşturulduğunu söylüyor” sözlerine karşlık Erdoğan’ın, “Benim hakkımda açılmış böyle davalar falan yok. Bakın sizi de aldatıyorlar, siz de bunlara inanıyorsunuz. Bunları kaynağında araştırıyor musunuz?” şeklinde yanıt verdiğini hatırlatan Muharrem Erkek, “Oysa Adalet Bakanlığı rakamları yargılamaları doğrulamakta, gerçekler ise Erdoğan’ı yalanlamakta.” dedi.
AİHM, ifade özgürlüğü ihlali kararı verdi
CHP’li vekil Erkek, 2021 yılında AİHM’in, Vedat Şorli adlı kişinin başvurusu üzerine sosyal medya paylaşımları nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmasının “ifade özgürlüğü ihlali” olduğuna hükmettiğini ve kararı kınadığını bildirdi.
Muharrem Erkek, “Daha önemlisi Mahkeme ayrıca Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 299’ncu maddesinin “ifade özgürlüğü” ile uyumlu olmadığına karar vererek maddenin AİHM içtihatlarıyla uyumlu hale getirilmesini istedi.” dedi.
“TCK 299, ‘Partili Cumhurbaşkanı’ olduğu yerde anlamını yitirdi”
Anayasa Mahkemesinin de Şaban Sevinç kararında ‘siyasilerin eleştiriye katlanma yükümlülüğü bulunduğu ve bu ifadelerin cezalandırılmasının diğerleri için soğutucu etki yaratacağı gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ihlali olarak’ gördüğünü hatırlatan Erkek, “Özetle TCK 299 partili Cumhurbaşkanının olduğu yerde anlamını ve geçerliliğini yitirmiştir!” ifadelerini kullandı.