Ünlü ekonomist dolar kurunda yaşanacakları tek tek sıraladı!

Ekonomist Evren Devrim Zelyut, dolar kurunda yaşanacaklar konusunda uyardı: Yaza kadar kurun 18 olmaması gerek. Eğer olursa bu üç hane enflasyonla AKP’nin seçimlerde tarihi bir hezimete uğraması anlamına gelir. İşte bunu önlemek için Haziran ayına kadar ara formüller devreye girecek.

dolar

TL’nin sürekli artan negatif getiri etkisi ve enflasyonda daha da yükseliş yaşanabileceği beklentisi dolar/TL’de en büyük endişe kaynağı. TCMB’nin resmi olarak açıklanan ve açıklanmayan müdahaleleri ile 18.4’ten 10’a yakın seviyelere kadar gerileyen kur düştüğü seviyelerde tutunamamış durumda.

Dolar kurunda yaşanan dalgalanmalara ‘AKP’nin dolar hesabı nasıl şaşacak?‘ başlıklı bugünkü yazısıyla dikkat çeken Yeniçağ gazetesi yazarı ekonomist Evren Devrim Zelyut, kurda yaşanacaklara şöyle sıraladı:


İstatistiklerin gösterdiği şu, Türkiye’de dolarizasyon azalmak bilmiyor.

Bunun iki temel nedeni var:

1- Dolar/TL 11 iken, resmi rakam enflasyon %36 ise; 13,5 kurda enflasyonun %50’yi aşacak olması sürpriz olmayacaktır. O zaman kurun gerilemesini beklemek de saflık olur.

2- Hükümetin istikrarsız ve kavgacı politikaları tam anlamıyla ‘Yalancı Çoban Sendromu’ yaratmıştır. Güvenin olmadığı yerde ise ağzınızla kuş tutsanız kimse size inanmaz. Bu nedenle getirdiğiniz çözümlere vatandaş katılmaz. Ayrıca bu ürünlerin yukarıda hesapladığımız maliyetleri de sorunun çözülmediğini, sadece bastırıldığını da ortaya koyarak vatandaşı kendisinden soğutur.

Peki soru şu: AKP kuru nasıl kontrol altında tutacak?

Yaza kadar kurun 18 olmaması gerek. Eğer olursa bu üç hane enflasyonla AKP’nin seçimlerde tarihi bir hezimete uğraması anlamına gelir. İşte bunu önlemek için Haziran ayına kadar ara formüller devreye girecek.

Bu ara formüllerden birisi BAE’ye satılacak Varlık Fonu değerlerimiz olacak. Artık yatırım diye kim bilir hangi değerimizi üç kuruş paraya Araplar satın alacak. Sudan ucuz diyerek, tarihî düşük seviyelerindeki Lira’dan yararlanacak olanlar, Türkiye’ye dolar getirecek ama bizim onlarca yılda kurduğumuz tesislerimiz elimizden çıkacak. Neden? AKP seçimde çökmesin diye, geçici olarak dolara basıp enflasyonu kontrol altında tutsunlar diye…

Diğer ara formül ise Şubat ayındaki Suudi Arabistan ziyareti olacak. Suudlar Türkiye’ye uyguladıkları ambargoyu kaldırıp, Merkez Bankamıza borç verecekler. Bunlar da AKP ekonomi modeline yaza kadar zaman kazandıracak.


Sonrasında ise Rus turistler imdada yetişecek. Tarımsal üretim artışı ve turizmle enflasyon düşecek, kur denge bulacak…

“Kur krizleri kaçınılmaz gerçektir”

Buraya kadar gayet güzel, ancak bu taktiğin şaşacağı aşikar.

Nedenlerini sıralayalım:

1- Türkiye’nin yapısal sorunu üretmekten vazgeçen bir ülke olmasıdır. Eğer Türkiye üretim ekonomisi olsaydı buğdayı Rusya’dan, yarı mamulü Çin’den almazdı. Bu sistem daima döviz kaybettirici olur. Sonucunda da kur krizleri kaçınılmaz gerçektir.

2- ABD Merkez Bankası FED’in yapacağı faiz artırımlarını ve bastığı paraları geri çekeceğini önceki yazılarımızda geniş bir şekilde dile getirdik. FED etkisi ile kurun yerinde kalması da imkânsız olacak.

3- Kuzeyimizde Ukrayna ve Rusya çatışmak üzere. Burada Rusya, Türkiye’ye, Ukrayna’ya verdiği SiHA’lar nedeniyle, İdlib’de cihatçı marjinalleri temizlemediği için, Karadeniz’e ABD gemilerini soktuğu için kızgın. O zaman Allah korusun kuzeyde sıcak bir çatışma olur ve Türkiye taraf seçmek zorunda kalırsa yazın Rus turist gelir mi?

Rusya ve Ukrayna arasında bir çatışma olmasa bile, FED etkisi ve yapısal sorunlarımız AKP’nin kura yaptığı yamaları oldukça zorlayacak, hatta patlatacak. 2023’e kadar Türk halkı fakirleşmeye devam edecek. Sadece seçimlerde gelecek Millet İttifakı bu tabloyu terse çevirebilecek. Çünkü sorunların çözümü için reformlar gerekli; reformlar için de yeni kurumlar, yeni kadrolar, yeni kurallar ancak yeni bir yönetimle mümkündür.


Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Ekonomistlerden kritik enflasyon tahmini: Öngörülerin çok üzerinde!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.