Bir, iki, üç “TIP” modeline doğru…

“Efendim doktorlar parayı seviyor” diyorlar. Peki, siz sevmiyor musunuz? Çifter çifter maaş alanlar hangi modelin ve donemin ürünü?

TIP

Doktorlar (istisnalar hariç) hiç olmazsa ihtisasları olanın karşılığını almanın peşindeler. Daha çok da kendilerine hakaret edilmemesinin ve saygınlıklarının peşindeler. Öğretmenler ve öğretmenliğin, askerler ve askerliğin saygınlık yitiminden sonra, şimdi sıra doktorlara geldi anlaşılan.

Örneğin yönetenler… Siyasi iktidarın milletvekilinden, bakanına, bakan yardımcısından bürokratına, kurumlardaki yönetim kurulu üyelerinden, danışmanlar ordusuna değin ne iş yapıyorlar da ayda 100 bin, 80 bin, 50 bin, 30 bin lira gibi rakamlar ile maaşlar alıyorlar?


Bir uzman doktor devlet hastanesinde ayda 10-12 bin lira civarında maaş alıyor. Üstelik ne kadar çok hasta, o kadar çok para modeli de bu yönetimin sağlıkta sözde reform uygulamalarından birisi. Doktorları esnaf, hastaları müşteri yapan bir model.

Bazıları da diyor ki, “Efendim doktorlar hastayla ilgilenmiyor. Yüzüne bile bakmıyor” Bu ülkede hangi kurum ve hangi yetkili vatandaş ile ilgileniyor ve sıradan vatandaşın yüzüne bakıyor peki? Mafyatik kişilere, oligarklara ve kaçakçılara gösterilen ilginin milyonda biri vatandaşa gösteriliyor mu? Bu eleştiriyi yapan sıradan vatandaşlar ise birbirinin yüzüne bakıyor, birbirlerine saygı gösteriyorlar mı acaba?

Hem biliyorsunuz, doktorlar hasta bakıcı değil, hastalık bakıcıdır.


Özel hastaneleri ticarethane, doktorları tacir yapan bu siyasal iktidardır. Devlet hastanelerini ve doktorlarını ruhsuzlaştırmak için ne gerekiyorsa yapılmış, bir ara doktorlara erişimi sağlanmış ama teşhisi ve tedaviyi bitirilmiştir. Performansa dayalı model ile hastalık teşhisi ve tedavisi olmuyor ve olamıyor sonuçta. Örneğin bir dahiliye uzmanı nasıl olur da günde 180 kişiye bakabilir?

Cumhuriyetle beraber başlatılan toplumcu sağlık, toplum sağlığı, toplumcu hekimlik felsefesini ve modelleri darmadağın edildi bu ülkede. Hasta garantili şehir hastaneleri ile mantar gibi çoğalan özel hastaneler ile “esnafçı sağlık” modeline geçiş yapıldı. Sonuçta yine gördük ve yaşadık ki, kamucu sağlık çok ama çok önemli. Kamuda çalışan doktorlarımız başımızın tacı, ülkemizin onurlu insanlarıdırlar.

Bir uzman hekim liseden sonra 10 yılda gelişiyor, 20 yılda yetişiyor. Sizler yönetici, milletvekili, bakan, devlet başkanı olarak hangi uzmanlıkla ilgili, hangi 10 yılları harcayarak ve yetişerek geliştiniz ve yetiştiniz.

Özetle, eğitimde ve sağlıkta tacirliğe ve tacirlere karşıyız. Herkese emeğinin, uzmanlığının, topluma ve ülkeye faydalı olma düzeyinin karşılığını verilmesinden yanayız. Makamlarımız ve payelerimiz ne olursa olsun, kimseye ve hiç bir meslek grubuna tepeden bakma hakkımız ve lüksümüz yok.


Tıp ve tıpçıların yerini siyasetçiler, üfürükçü şarlatanlar, sülükçüler ve ot kaynatıcılar alamayacağına göre, saygı duymayı ve herkese emeğinin karşılığını vermeyi öğrenmek zorundayız.

Cem Yılmaz: Eğer hasta olmazsak doktor da olmaz, lütfen hasta olmayalım