CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, genelde bir saat süren grup toplantısını 13 dakikada tamamlayarak “Vatanı satanlarla kavga edeceğiz. Yazdığım konuşmayı bir kenara bırakıyorum, Öfkeliyim. Hadi eyvallah arkadaşlar” dedi ve kürsüyü terk etti.
Video aşağıda – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına kravatını gevşeterek ve hazırladığı metni bir tarafa bırakarak başlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Gezi baskıya isyandır!”
• Dün Gezi kararı açıklandı. Değerli arkadaşlarım kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz. Burada görev alan hakimlerin bir kısmı zaten önceden kararlarını vermişler. Verdikleri kararlar kendi özgür iradeleriyle verdikleri kararlar değil. Talimatla aldıkları kararların altına imza atıyorlar.
• Bu tür mahkemelerle yeni karşılaşmıyoruz aslında demokrasi tarihimize baktığımızda bu tür mahkemeleri çok gördük. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanının bile ‘terörist’ olarak kurgulanmış mahkemelerle hapse atıldığını gördük. Gezi nedir? Bizim demokrasi tarihimizde özgürlüğü haykıran gençlerin sesidir.
• Baskıya isyandır Gezi. Kendi ülkemizde özgürce yaşamak istiyoruz diyor gençler. Bu kurgulanmış mahkemede Osman Kavala beraat ettiği bir davadan müebbet hapse mahkum oldu. Dünyada böyle bir örnek yok. Dünyada böyle bir garabet yok. Ama bizim ülkemizde olur. Çünkü yargı bağımsız değil. Bizim Vera’ya bir sözümüz var, biz Vera’yı tekrar babasıyla kucaklaştıracağız. Bunun sözünü veriyorum.
“Yumruklarımı sıkıyorum”
• Bu iktidar beşli çetelerin iktidarıdır. Hiç kimse unutmasın halkın değil milletin değil beşli çetelerin iktidarıdır. Bugün farklı bir konuşmayla karşınızdayım. Bugün yazdığım konuşmayı bir tarafa bıraktım. Karanlığa mahkum edilen milyonların sesini dile getirmek istiyorum. Onların sorunlarını size anlatmak istiyorum. Gerçekten çok öfkeliyim. Evlatların karanlığa mahkum edildiği bir Türkiye’yi asla istemiyorum. Seslenmek istiyorum. Ey saray sesimi duyuyor musun? Hiç kimse olarak gördüklerin yani görmezden gördüklerinin karanlık ışıksız evlerinden sesleniyorum sana.
• Yoksulların biriken öfkesini görüyor musun? Evsiz, yurtsuz, elektriksiz, aç bıraktığın bebeklerin ağladığını duyuyor musun? Ben o bebeklerin ağlamalarından gece uyuyamıyorum. Karanlıkta onları düşünüyorum. Sonra o karanlıkta senin beşli, çetelerini de düşünüyorum ve yumruklarımı sıkıyorum. ‘Bunlar engerekler ve çıyanlardır bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır’ diyor Ahmed Arif. Dünya kötülük yapanların yüzünden değil buna seyirci kalanların yüzünden bu hale geldi. Cesaret yoksa zafer yoktur değerli arkadaşlarım.
“Biz birbirimize emanetiz”
• Bir insanın uğurunda öleceği bir şey yoksa hayatında zaten o hiç yaşamamıştır. Pes etmeyeceğim. Durmayacağım. Söz veriyorum milletimin huzurunda söz veriyorum durmayacağım. İçinde bu halk için biriktirdiğim büyük bir kavga var. Bu kavgayı hep birlikte yol arkadaşlarımla birlikte yapacağız. Ülkeyi kaçak sığınmacılarla dolduranlarla kavga edeceğiz, beş paraya vatandaşlığı satanlarla kavga edeceğiz, yabancılara daire satılsın diye emlak desteği çıkanlarla kavga edeceğiz, ülkede milyonların elektriğini kesen çetelerle kavga edeceğiz.
• Çocukları etten sütten mahrum bırakanlarla kavga edeceğiz. Bu kiralarla bu enflasyonla kavga edeceğiz. Uyuşturucu baronları ile iş tutanlarla kavga edeceğiz. Ülkenin onurunu konsolosluk bahçelerine gömenlerle kavga edeceğiz. Yargıyı siyasetin emrine verip Brunson’ları özel uçakla gönderip kendi insanımızı hapishanelerde rehin tutanlarla kavga edeceğiz.
“Vatanı satanlarla kavga edeceğiz”
• Halkın milyarlarını alın terini arka kapıdan satanlarla kavga edeceğiz. Yani özetle vatanı satanlarla kavga edeceğiz. Biz birbirimize emanetiz kol kola gireceğiz ve yürüyeceğiz. Bu memleket bize emanet. Birimiz açken hiç birimiz tok değiliz, birimiz karanlıktayken hiç birimiz aydınlıkta değiliz. Hadi eyvallah değerli arkadaşlar.