Monica Bellucci, İstanbul’da iki gece üst üste, tiyatro severler için unutulmaz bir gösteri sergiledi. Tom Volf’un aynı adlı kitabından sahneye uyarladığı oyun, Yunan soprano Maria Callas’ın yaşamından kesitler sunmakta.
Efsanevi Yunan soprano Maria Callas 20. yüzyılın en büyük müzisyenlerden biri olarak bilinir. Güzel sesi ve dramatik yorumuyla ‘La Divina (Kutsal)’ lakabıyla anılan ünlü sanatçının yaşamı geçtiğimiz hafta, Monica Bellucci’nin oynadığı ‘Maria Callas: Mektuplar ve Anılar’ oyunu ile sanat dünyamızın gündeminde en üst sıraya oturdu.
Oyunun yazarı ve yönetmeni Tom Volf aynı zamanda film yapımcısı ve fotoğrafçı olarak da tanınmakta. 2013 yılından bu yana ünlü sopranonun yaşamı üzerine üç kitap yazmasının yanında 2017 yılında Callas’ın kendi sözcükleriyle yaşamını anlattığı bir belgesel film de çekti. 2019 yılında ‘Maria Callas: Mektuplar ve Anılar’ kitabında ünlü sopranonun üçyüzelli mektubuna yer vermişti. Oyun, yine Tom Volf tarafından bu kitaptan uyarlandı.
Maria Callas: Mektuplar ve Anılar, ünlü opera sanatçısının işine olan tutkusunu, sorunlu kişisel yaşamını ve yaşamının son yıllarındaki yalnızlığını konu alıyor, ünlü sopranoyu kendi sözcükleriyle anlatıyor.
Dünyaca ünlü İtalyan yıldız Monica Bellucci sahnede parıl parıl parlıyor
Uzun yıllardır tiyatrolardan aldığı teklifleri geri çeviren Monica Bellucci, 02 Mart 2022 tarihinde The Guardian’a verdiği demeçte, Tom Volf’un teklifini ünlü sopranonun yazdıklarını sahnede sunmak için duyduğu büyük arzunun etkisiyle kabul ettiğini söylemiş.
The Guardian’ın aktardığına göre, Tom Volf bir dostu aracılığıyla ulaşmış Monica Bellucci’ye. Kısa bir telefon konuşmasından sonra ünlü oyuncuyu ikna etmek için Paris’teki evine gitmiş. Volf, Bellucci’nin Callas’ın mektuplarını ilk okumaya başladığı anı ‘ilk görüşte aşk’ olarak yorumlamakta. ‘Sanki Callas’ın duygularını ve ruh halini hemen anlamış gibiydi. Monica’nın yüzüne gün ışığının yansıdığı bir pencere vardı ve orada Callas’ın bir kısmını görebiliyordum.’ şeklinde anlatıyor o anı.
Monica Bellucci: Böyle bir şeyi hayal bile edemezdim
Monica Bellucci ise ‘Böyle bir şeyi hayal bile edemezdim.’ diye açıklıyor Maria Callas’ı canlandırmasına ilişkin duyguları sorulduğunda. Maria Callas’ın yaşamının son dönemini ise ‘Sonunda sahip olduğu tek şeyin müzik olduğunu hissediyorsunuz. Geri kalan herşey gitti.’ şeklinde yorumluyor. Bununla birlikte, İtalyan oyuncunun 2020 yılında, oyunun Paris’te yapılan açılışında sahneye çıktığı anda hissettikleriyle ilgili olarak ‘Kötü. İnsanlar önünüzde duruyor ve siz hepsinin enerjisiyle başa çıkmak zorundasınız…’ dediği de dikkat çekenler arasında sayılabilir.
Öte yandan, Bellucci’nin sahnede giydiği elbisenin Maria Callas’ın Milano koleksiyonundan ödünç alınmış bir Yves Saint Laurent giysisi olması da altı çizilmesi gereken ayrıntılar arasında. Ne ilginç ki İtalyan yıldızın bedenine göre herhangi bir ayarlama yapmaya gerek duyulmamış. Bellucci giysinin replikasını yaptırmak yerine aslını giymesinin nedenini ise ‘O elbise olmadan performans sergilemekten korktum.’ şeklinde açıklamakta.
İstanbul unutulmaz bir performansa tanık oldu
Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde iki gece üst üste sunulan gösteri seyrettiğim en ilginç ve unutulmaz oyunlardan birisiydi. Sahnede yalnızca bir kanepe vardı, Monica Bellucci tüm oyunu kanepede oturarak sergiledi. Oyunun başında Maria Callas olarak doğumunu, çocukluğunu ve gençliğini kısaca seyircilere anlattıktan sonra ilk mektubu okumaya başladı.
Kanepenin arkasındaki ekranlarda mektupların metinleri, tarihleri, kime yazıldıkları ingilizce olarak gösterilirken, sahnenin üstündeki elektronik ekranda gösterilen altyazılarla tüm yazıların Türkçe çevirileri de sunuldu. Monica Bellucci’nin aksanlı ingilizcesiyle son derece etkileyici bir üslup içerisinde okuduğu mektupların arasında zaman zaman Maria Callas’ın özgün kayıtlarından şarkılar da dinledik.
Oyunun sonunda Tom Volf ve Monica Bellucci el ele seyircileri selamlayarak sahneye veda ettiler. Her ayrıntısı üzerinde büyük emek harcandığı kolayca görülebilen, sanatsal açıdan çok değerli bir gösteriydi. Türk sanatseverler için ömürboyu anımsayacakları güzel bir anı oldu.