Telefonlar akıllandıkça beynimiz aptallaşıyor mu?

Modern hayat hayatımızı kolaylaştırırken zekamızdan neler götürüyor farkında mıyız? Telefonlar akıllandıkça beynimiz aptallaşıyor mu?

Telefonlar beyin

Günlük hayatta telefonlar pek çok açıdan kolaylık sağlıyor. Yanımızda yüzlerce numara taşıyabiliyoruz ama ezbere kaç telefon numarası biliyoruz? Ya cep telefonları olmadan önce hafızanızda kaç telefon vardı? Bir yere gitmek istediğimizde aynı yere birkaç kere gitsek bile navigasyon uygulamaları olmadan gidemez hale gelen bir sürü insan var artık.

Avrasya Hospital Nöroloji bölümünden Uzm. Dr. Türkan Uslu  akıllı telefonların beynimize olan etkilerini ile ilgili merak edilen sorulara cevap veriyor.


Peki, beynimizi nasıl etkiliyor?

Bizim yerimize düşünen, bir tıkla yemek siparişlerini verdiğimiz, faturaları ödediğimiz, binlerce uygulama ile dilediğimizi yapabildiğimiz sihirli bir cihaz. Ancak sağladığı tüm bu kolaylıklar sandığımız kadar masum olmayabilir. Çünkü vücudumuzun yönetim merkezi beynimizi bu tarz bir tembelliğe alıştırmak olumsuz etkileri de beraberinde getiriyor.

Akıllı telefonlar beynin odaklanma yeteneğini azaltıyor

Dijital bir çağın tam ortasındayız. Haliyle günlük hayatımızın bir parçası olan cihazların dijitalleşmesinin ötesinde bilgi de dijitalleşti. Artık her türlü bilgiye akıllı telefonlar üzerinden ulaşabiliyor, günde binlerce iletiye maruz kalıyoruz. Bu durum ise hayatımıza yeni kavramların girmesine yol açıyor. Tıpkı, multitasking gibi… Yani aynı anda çoklu medya kullanımında bulunmak.

Ancak bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, multitasking durumunu yaşayanlar odaklanmada güçlük çekerek ihtiyaçları olan bilgileri rastgele detaylar arasında bulmakta bile zorlanıyor. Bu durum iş ve okul hayatındaki başarı ve verimi düşürmenin ötesinde zamanla beynin tembelleşmesine yol açarak temel fonksiyonları bile yerine getirmekte zorlanmasına yol açabilir.


Dünya olarak hafıza ve dikkat konusundaki notumuz düşüyor

İnsan beyni, genel olarak aynı anda birden fazla işe odaklanmamayı tercih ediyor. Oysa bizler akıllı telefon kullanırken aynı zamanda diğer işlerimizi de sorunsuz bir şekilde hallettiğimizi düşünüyoruz. Oysa ki, işten işe atlamak beynimiz için hiç te verimli bir yöntem değil.  Çünkü beynimiz sürekli yeni bir şeylere odaklamaya zorladığımızda bu durum beynimizin sürekli yer değiştirmesine yol açıyor. Sonuç olarak ise yüksek seviyedeki bilgiden ve duygu işleminden sorumlu ön singulat kortex zayıflıyor, bilgi ve deneyimleri hafızamızda tutmamızı zorlaştırıyor.

Akıllı telefonlarla olan ilişkimiz bizi yalnızlaştırıyor

beyin telefon

Teknolojinin özellikle de akıllı telefonların bizi asosyalliğe sürüklediği aşikar. Artık neredeyse sürekli telefonla ilgileniyor, yatakta bile telefonu kurcalıyoruz. Üstelik sadece yalnızken değil arkadaşlarımızın yanında, yemekte, uzun süredir görüşmediğimiz bir dost ile içilen bir kahvede… Bu durum gerçek anlamda bir bağımlılığa işaret ediyor. Buna akıllı telefon bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı diyebiliriz. Bu durum zamanla en az alkol ve uyuşturucu bağımlılığı kadar tehlikeli bir boyuta gelebilir.

Yaydığı dalga boyundaki ılıklar tehlike saçıyor

Akıllı telefonlardan yayılan her dalga boyundaki ışığın, görme bozukluklarından dikkat dağınıklığına, uyku bozukluklarından öğrenme güçlüğüne yol açtığı biliniyor. Ancak asıl tehlike uzun vadedeki uykusuzluğun beyinde nörotoksinler birikmesine yol açmasıdır. Bu durum ise insomnia gibi ciddi uyku problemlerini beraberinde getirir.

Beyinde tümör oluşumu riskini yükseltiyor

Glioma veya menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini arttırdığı bilinen akıllı telefonlar ayrıca yaydığı mavi ışıkların yol açtığı uykusuzluk sebebiyle meme ve prostat kanseri riskini yükseltiyor.

Peki, ne yapmalıyız?


Akıllı telefonları tamamen hayatımızdan çıkaramasak da kullanımı ile ilgili kendimize bir sınırlama getirebiliriz. Bunun için sürekli telefona bakmak yerine dikkatimizi odaklandığımız diğer işlere vermeyi tercih etmeli, elimiz her telefona gittiğinde kendimizi durdurmayı bilmeliyiz.  Ayrıca yaydığı dalgaların etkisini minimize etmek için yattığımız odada akıllı telefon bulundurmamayı tercih edebilir, telefon görüşmelerinde kulaklık tercih etmeliyiz.

Cep telefonu beyin tümörünü tetikliyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.