Erdoğan, Kılıçdaroğlu’ndan alacağı tazminatları TÜRGEV ve Ensar’a bağışlayacağını açıkladı

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’ndan alacağı tazminatları, tartışmaların odağındaki TÜRGEV ve Ensar’a bağışlayacağını açıkladı: Hiç olmazsa Bay Kemal’ın birkaç kuruşu da buralara nasip olsun.

erdoğan

Video aşağıda – AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan alacağı tazminatları TÜRGEV ve Ensar Vakfı’na bağışlayacağını bildirdi. Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “Ya sen ne zaman dürüst konuşacaksın. Ne zaman şu yalanı bir kenara koyacaksın. Ya yatsı namazları geldi geçti. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor ama geçti. Ama bu adamda böyle bir şey yok. Çünkü yatsıyla da alakası olmadığı için süreç böyle gidiyor” dedi.

Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde düzenlenecek “Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor” temalı anma programına katıldı. Erdoğan burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.


Geçtiğimiz günlerde ‘Kaçış Planı’ açıklaması yapan Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “İşte açıklamalar yapıyor, aynı 15 Temmuz gecesindeki ifadeler. 15 Temmuz gecesi millet can derdindeyken, Bay Kemal’in tatlı canını kurtarmak adına kimlerle ne pazarlığı yaptığı elbet ortaya çıkacaktır” dedi.

Eskişehir Örfi İdare Kumandanlığı’nın tebliğini gösteren Erdoğan, “Aynı bugünü göreceksiniz. Diyor ki; “Beraberlerinde 17 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar. Bay Kemal’in geçen akşam söylediğinden farkı var mı? Aynı değil mi?” ifadelerini kullandı.

“Man Adası dediler, oradan 150 lira ceza. Ardından şimdi bir 100 bin lira daha” diyerek devam eden Erdoğan, şunları söyledi: “Bana düşen ne; dedim ki ‘Bu 150 bin + 100 bini TÜRGEV ve Ensar Vakfı’na verelim’. Hiç olmazsa Bay Kemal’ın birkaç kuruşu da buralara nasip olsun.”

İstanbul 1 Nolu Baro’yu hedef alan Erdoğan, “Geçmişte bu baronun durumunun ne olduğu biliyorsunuz değil mi? Şimdi ise 2 Nolu Baro, 1 Nolu Baro’nun yerine geçmelidir. Bunun adımını da atmanız gerekir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda tehditlere, şantajlara asla boyun eğmedik. Milletimizle birlikte, sizlerle birlikte demokrasimize yönelik teşebbüsleri tek tek bozguna uğrattık.

15 Temmuz’da daveti yaptık mı? Yaptık. 15 dakika daha kalmış olsaydık bu kardeşiniz belki bugün burada yoktu. Oradan sadece telefonla yaptığımız anonsla 10 binler Atatürk Havalimanı’na geldi.


Bay Kemal ise FETÖ’nün düzenlemesiyle tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesi’ne gitti. Biz milletimizle tarihin en büyük demokrasi zaferlerinden birisine imza attık. CHP’nin başındaki zat milletin şanlı direnişini televizyon karşısında kahve içerek izlerken, biz milletin emanetini korumak için Erol Olçok gibi yol arkadaşlarımızı, Abdullah Tayyip gibi delikanlılarımızı şehit verdik. Darbe gecesinden önce ‘Tankın üzerine ilk ben çıkarım’ diyen ancak aralarından kaçan CHP’nin başındaki zata rağmen bu ülkeyi FETÖ’cü alçaklara teslim etmedik.

İşte açıklamalar yapıyor, aynı 15 Temmuz gecesindeki ifadeler. 15 Temmuz gecesi millet can derdindeyken, Bay Kemal’in tatlı canını kurtarmak adına kimlerle ne pazarlığı yaptığı elbet ortaya çıkacaktır. Ortamda seçim yokken, ‘Başbakan olacağım’ diyenlerin de foyaları dökülecektir. FETÖ’cü hainlerin söylemleriyle 15 Temmuz’u lekelemeye çalışanların yularını kimlerin tuttuğu da ortaya çıkacak.

“GÜNEY KORE BİZİ SOLLAYIP GEÇTİ”

27 Mayıs darbesi milli iradeyi anti demokratik yollarla zapturapt altına almaya çalışan müdahale zincirinin ilk halkasını teşkil etmiştir. Darbeler sebebiyle ülkemiz ekonomik kalkınma mücadelesinde telafisi zor bedeller ödemek zorunda kalmıştır. Güney Kore bizimle birlikte bu yarışa girmişken bizi sollayıp geçti. 1960 darbesi ülkemizi IMF’ye mahkum etmiştir. 1980 darbesi ülkemizin savunma hamlelerinin rafa kaldırılmasına sebep olmuştur. IMF komiserlerinin elinde ekonomik bağımsızlığına da halel getirmiştir. Seçkin zümre krizden nemalanırken çiftçisinden ev hanımına kadar on milyonlarca insanımız bir gecede fakirleşmiştir. Asıl tahribat adalet sistemimizde ve milletimizin siyaset kurumuna olan güveninde yaşanmıştır. Yargımız itibar kaybını 15 Temmuz gecesi sergilediği destansı duruş ile telafi edebilmiştir.

60 yıl boyunca yas tutan bu adayı milletimizin darbecilere karşı zaferinin yeni bir sembolü haline dönüştürdük. Bu adada artık Türkiye’yi adalette ileriye taşıyan etkinlikler düzenleniyor. Bu ada niçin bir Camp David olmasın. Bunu da yapabiliriz ve yapacağız. İlk önce Türk cumhuriyetlerinin burada güzel bir zirvesini yaptık. Bunu daha da geliştireceğiz. Bu ada yeni kimliği ile gençlerimiz için bir nevi okul işlevi görüyor.

KILIÇDAROĞLU’NA YÜKLENDİ

Eskişehir Örfi İdare Kumandanlığı’nın tebliği. Aynı bugünü göreceksiniz. Diyor ki; “Beraberlerinde 17 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar. Bay Kemal’in geçen akşam söylediğinden farkı var mı? Aynı değil mi? Man Adası dediler, oradan 150 lira ceza. Ardından şimdi bir 100 bin lira daha. Bana düşen ne; dedim ki ‘Bu 150 bin + 100 bini TÜRGEV ve Ensar Vakfı’na verelim’. Hiç olmazsa Bay Kemal’ın birkaç kuruşu da buralara nasip olsun.

Ya sen ne zaman dürüst konuşacaksın. Ne zaman şu yalanı bir kenara koyacaksın. Ya yatsı namazları geldi geçti. Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor ama geçti. Ama bu adamda böyle bir şey yok. Çünkü yatsıyla da alakası olmadığı için süreç böyle gidiyor.

Sandık dışında yol arayanlar akıllarına başlarına toplamalıdır. Bu ülkede bir daha Yassıada kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Terör örgütlerine ülkeye teslim edecek hiçbir pazarlığın hayata geçirilmesine sessiz kalmayız. Gazete manşetleri ile siyasete ayar verildiği günler geride kalmıştır. 15 Temmuz’la beraber artık anti demokratik yöntemlerle iktidara gelme kapıları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Yok 6’lı masaymış, ne yaparsanız yapın. Bu masalar sizin için hayat göstergesi olmayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’yi kaosa sürükleme niyetleri rafa kaldırılmıştır.

“AKLINIZI BAŞINIZA ALIN”

Biz şu anda Irak’ın kuzeyinde de sınırlarımızın 30 kilometre güneyinde de yine terörle mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu millet Yunus’un, Mevlana’nın dili ile konuştuğu gibi yeri geldiğinde Dadaloğlu’nun, 15 Temmuz kahramanlarının dili ile konuşmayı da gayet iyi bilir. Bu millet sağ yanağına vurunca birilerinin yaptığı gibi sol yanağını çevirmez. Biz o sol yanağını çeviren korkaklardan değiliz. Aklınızı başınıza alın.

İSTANBUL 1 NOLU BARO’YU HEDEF ALDI


2 Nolu Baro üyesi arkadaşlarıma sesleniyorum: Daha çok çalışacaksınız ve bu sayısı ileri, ileri güçlendireceksiniz. Geçmişte bu baronun durumunun ne olduğu biliyorsunuz değil mi? Şimdi ise 2 Nolu Baro, 1 Nolu Baro’nun yerine geçmelidir. Bunun adımını da atmanız gerekir. İşte bunun için her noktada 2023 diyoruz.”

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’nun ‘kaçış planı’ açıklamalarına yanıt


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.