Erdoğan: Milletimizin işine, aşına, refahına göz dikenlerle hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temmuz ayında enflasyon farklarıyla, ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle her kesimi rahatlayacağız. Milletimizin işine, aşına, refahına göz dikenlerle hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz.

erdoğan

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşın yaşadığı geçim zorluğunu, refahında ortaya çıkan azalmayı mutlaka telafi edeceklerini söyledi; “Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyümeye dayalı Türkiye Ekonomi Programını kararlılıkla uygulayacağız” diye konuştu.

“İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını Türk Lirası’na yönlendirmek için çeşitli alternatifleri devreye alıyoruz. Rasyonel gerekçelerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı hukuki ve idari tedbirle geliştiriyoruz. Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede temmuz ayında enflasyon farklarıyla ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız” diyen Erdoğan, “Enflasyonun geçtiğimiz aralık ve ocak gerçekleşmeleriyle sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız şubat-mart aylarından itibaren artık bu sorunları da önemli ölçüde geride bırakmış olacağız” ifadelerini kullandı.


Rusya-Ukrayna savaşının enerji fiyatlarına etkisine işaret eden Erdoğan, “Ortaya çıkardığı ağır fatura olmasaydı programımızın meyvelerini içinde bulunduğumuz aydan itibaren toplamayı planlıyorduk. Mücbir sebepler bu tarihin yıl başı sonrasına kaymasına sebebiyet vermiştir. Ama programımızdan da çalışmalarımızdan da en küçük bir geri adım atmak olmayacaktır” diye konuştu.

Erdoğan, “Herkesin hesabını, kitabını, planını başka birtakım beklentilere değil buna göre yaparak hareket etmesini özellikle tavsiye ediyorum” dedi.

Öte yandan Erdoğan, dün İstanbul Kadıköy’de Gemlik Yürüyüşü için toplananları hedef aldı. “4 vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütü uzantılarının İstanbul Kadıköy’de ortalığı birbirine katmaları polisimize saldırmaları terörist başını öven sloganlar atmaları provokasyondan öte kalleşliktir kanı bozukluktur” diyen Erdoğan, “Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz” dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED-TUHAD FED) öncülüğünde, Abdullah Öcalan’a uygulanan görüş yasağını protesto etmek için “Tecrit Siyasetine Karşı Özgürlüğü Savunmak İçin Gemlik’e Yürüyoruz” sloganıyla düzenlenmesi planlanan Gemlik Yürüyüşü’ne polis izin vermemişti.

Ayrıca Erdoğan, milli gelire hedeflerine ulaşamamalarının nedenini, Gezi Parkı eylemlerine ve sonrasında devam ettiğini belirttiği “çok yönlü saldırılara” bağladı; “Şayet bu engeller olmasaydı bugün milli gelirde 1,5 trilyon dolar sınırını aşmış olacaktır. Milli gelir sıralamasında Türkiye’nin sıralamasında mani olanlarla hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz” dedi.

Erdoğan sözlerine, “Yine son 20 yılda asgari ücreti enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 200’e yakın, dolar cinsinden ise yüzde 100’ün üzerinde artırdık .Aynı şekilde bu tuzaklarla uğraşmasaydık insanlarımızın gelir seviyelerini de bugünküne göre iki katına çıkarmış olacaktır. Milletimizin aşına, işine, refahına göz dikenlerle de hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz” diye devam etti.

İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ni vereceğimiz otomobil firmalarımızdan yapımına burada başladıkları modellerin üretimini yeni modelleri devreye aldıktan sonra da sürdürmelerini bekliyorum. Bunun için kendilerine her türlü desteği vereceğiz.

Eskiler oynamaktan maksat ütmektir derler. Bizim kimsenin şahsıyla tarzıyla meşrebiyle bir derdimiz yok. Tek gayemiz ülkemizin üretimini istihdamını ihracatını artırmaktır. Aksini iddia edenler ya 40 yıllık siyaset ve 20 yılı bulan devlet yönetimi tarzımızla bizi tanımıyorlar ya da farklı niyetlere sahipler. Cumhurbaşkanlığıyla bakanlıklarımızla kurumlarımızla hep birlikte üretim ve ihracat yolunda adım atan herkesin yanındayız, destekçisiyiz. Siz yeter ki niyetinizi planınızı samimiyetle ortaya koyun diğer tüm sorunları birlikte çözeriz.

Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren 100 bin ihracatçımızın her birini aynı zamanda gönüllü diplomatik temsilcilerimiz olarak da görüyoruz. Sizlerin vizyonu azmi ve becerisi sayesinde küresel meydan okumalar karşısında daha güçlü bir duruş sergileyebiliyoruz.

Allah’ın izniyle Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline de hep birlikte getireceğiz.

Gazi Mustafa Kemal’in ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıma vasiyetini yerine getiren biz olduk.


Bu yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat rakamını fazlasıyla geçeceğimiz anlaşılıyor. İhracat başta olmak üzere her alanda bu seviyeye kolay gelmedik, adeta ilmek ilmek dokuyarak, gergef gibi işleyerek ülkemize bu alt yapıyı kazandırdık. Gazi Mustafa Kemal’in ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıma vasiyetini yerine getiren biz olduk.

“Döktükleri her damla kanın hesabını teröristlerden soruyoruz”

Sınırımızın ötesinde ne işimiz var diyenlere de en güzel cevabı evet sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da gitmeye varız dedik. Şu an Irak’ta devam eden Pençe-Kilit harekâtıyla da teröristlerin inlerini başlarına geçiriyoruz. Bu kutlu mücadelede toprağa düşen kahramanlara şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Döktükleri her damla kanın hesabını teröristlerden soruyoruz. Terörün siyasi uzantılarıyla da hukuk ve demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz.

Kadıköy’deki yürüyüşe: Bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz

4 vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütü uzantılarının İstanbul Kadıköy’de ortalığı birbirine katmaları polisimize saldırmaları terörist başını öven sloganlar atmaları provokasyondan öte kalleşliktir kanı bozukluktur. Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz. kim ne derse desin hangi çirkefliği yaparsa yapsın Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır.

“Şubat-mart aylarından itibaren artık bu sorunları önemli ölçüde geride bırakmış olacağız”

“Cumhuriyetimizin 100. yılına dayandığımız bir dönemde bu tezgâha tekrar düşemeyiz düşmeyeceğiz. Milletimizin yaşadığı geçim zorluğunu refahında ortaya çıkan azalmayı mutlaka telafi ederek yatırım istihdam üretim ihracat ve cari fazlayla büyümeye dayalı Türkiye Ekonomi Programını kararlılıkla uygulayacağız. Bu konuda her gün yeni bir adım atıyoruz. İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını Türk Lirası’na yönlendirmek için çeşitli alternatifleri devreye alıyoruz. Rasyonel gerekçelerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı hukuki ve idari tedbirle geliştiriyoruz. Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede temmuz ayında enflasyon farklarıyla ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız. Enflasyonun geçtiğimiz aralık ve ocak gerçekleşmeleriyle sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız şubat-mart aylarından itibaren artık bu sorunları da önemli ölçüde geride bırakmış olacağız.

“Rusya-Ukrayna savaşının ağır faturası olmasaydı programımızın meyvelerini bu ay toplayacaktık”

Esasen Rusya-Ukrayna savaşının özellikle enerji fiyatlarında ortaya çıkardığı ağır fatura olmasaydı programımızın meyvelerini içinde bulunduğumuz aydan itibaren toplamayı planlıyorduk. Mücbir sebepler bu tarihin yıl başı sonrasına kaymasına sebebiyet vermiştir. Ama hedeflerimizden de programımızdan da çalışmalarımızdan da kararlığımızdan da en küçük bir geri adım atmak olmayacaktır.

“Herkesin hesabını, kitabını buna göre yaparak hareket etmesini özellikle tavsiye ediyorum”

Herkesin hesabını, kitabını, planını başka birtakım beklentilere değil buna göre yaparak hareket etmesini özellikle tavsiye ediyorum.

Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak tökezlemesini bekleyenlerin heve3slerini inşallah bu defa da kursaklarında bırakacağız. Sahip olduğumu altyapı ve küresel fırsatlar itibariyle ümitlerimizin ve hedeflerimize ulaşma ihtimalimizin en güçlü olduğu dönemdeyiz. Ödediğimiz bedeller yaşadığımız acılar elde edeceğimiz sonuçlara fazlasıyla değecektir. Sırf iş insanlarımızın ve milletimizin kafasını karıştırmak umutlarını törpülemek için karamsarlık pompalayanların derdi asla ülkemiz değildir. Avrupa’da, Amerika’da yaşanan sıkıntıları görmezden gelip ülkemizi ‘batıyor, bitiyor’ yaygarası ile farklı konuma yerleşmek isteyenleri üç gruba ayırabiliriz. Birinci grupta içte ve dışta yıllarca ülkeyi sömürerek kendilerini büyütmüş bir kesim var. Bunların endişesi reel ekonomiyle büyüyen Türkiye’den eskisi kadar kazanç sağlayamayacak olmalarıdır. İkinci grupta büyük ölçüde bu ilk gruptakilerin yönlendirmesiyle hareket eden kimi akademisyen kimi gazeteci kimi siyasetçi görünümlü tetikçiler bulunuyor. İşin açıkçası bu tetikçileri çok da adam yerine koymuyoruz. Üçüncü grupta ise çeşitli sebeplerle bize hükümetimize, ittifakımıza besledikleri husumetten dolayı ülkenin ali çıkarları dahil her şeye körü körüne saldıranlar yer alıyor. En çok üzüldüğümüz, en çok uğraştığımız grup da budur. İlk iki grubun en çok istismar ettiği, en çok kullandığı en çok öne sürdüğü de bu kesimdir. Bu son gruptaki insanlarımıza sürekli doğruları anlatarak hakikatleri önlerine getirerek diğerlerinin yalanlarını çürüterek kendi milletlerinin safında ye almaya davet edeceğiz. Türkiye’nin dikkatini dağıtma enerjisini düşürme odağını kaydırma gayretlerine itibar etmeden işimize bakmayı sürdüreceğiz.

(Kılıçdaroğlu) Siyasetin cilvesi diyerek tarif ettiğimiz gürültüler, görüntüler sizleri yanıltmasın

Siyasetin cilvesi diyerek tarif ettiğimiz gürültüler, görüntüler sizleri yanıltmasın, Allah’ın yardımı milletimizin desteği hepimizin çabasıyla ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesi kesintisiz devam ediyor. Bugüne kadar yaptıklarımız önemlidir ama asıl kazançlar, müjdeler bundan sonra yapacaklarımızda gizlidir.

Gezi eylemlerine: Milli gelir sıralamasında Türkiye’nin sıralamasında mani olanlarla hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz

Geçmişten bugüne yapacağımız hasbi bir muhasebe sözünü ettiğim aydınlık geleceğin muhal olmadığını gösterecektir. Hatırlarsanız ülke olarak milli gelirimizi 958 milyar dolara kadar çıkarmışken gezi olaylarıyla başlayıp hala süren çok yönlü saldırılar sebebiyle hedefimizin gerisine düşmüştük. Şayet bu engeller olmasaydı bugün milli gelirde 1,5 trilyon dolar sınırını aşmış olacaktır. Milli gelir sıralamasında Türkiye’nin sıralamasında mani olanlarla hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz.


Yine son 20 yılda asgari ücreti enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 200’e yakın, dolar cinsinden ise yüzde 100’ün üzerinde artırdık .Aynı şekilde bu tuzaklarla uğraşmasaydık insanlarımızın gelir seviyelerini de bugünküne göre iki katına çıkarmış olacaktır. Milletimizin aşına, işine, refahına göz dikenlerle de hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz. Bunlara en güzel cevabı ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri yaparak, üretimimizi tasarıma, yüksek teknolojiye, yüksek katma değere kaydırarak vereceğiz.

Erdoğan: 30’da aldığımız seçme ve seçilme yaşını önce 25’e sonra 18’e indirdik


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.