Gürmen Grup Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan, hazır giyim sektöründe artan maliyetlerin etkisiyle kış döneminde yüzde 70 zam beklediğini belirtti Pandemi ile başlayan kur artışının olumsuz sonuçları tekstil sektöründe de yüksek zam olarak kendisini hissettiriyor.
Bloomberg HT yayınına katılan Gürmen Grup Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan, yün ve pamuk gibi ana hammaddelerde pandeminin başından beri döviz bazında yüzde yüze yakın artışlar yaşandığını belirterek, “Dolayısıyla maliyet kalemlerini yönetmek perakendecilerin bu dönemde en önemli konularından biri. Bu oranlar ne üreticilerin ne de markaların tek başına sırtlayabileceği oranlar değil. Tabi bu fiyat artışları tam olarak tüketiciye yansıtılabilecek oranlar da değil.
Mayıs ayında fiyatlarda artış yüzde 30 seviyelerindeydi, yazı bu şekilde atlatırız ama önümüzdeki kış döneminde ben yüzde 70 artış bekliyorum geçen kışa göre.” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar dışarı çıktı”
Pandemi döneminde e-ticarette yüzde yüzleri aşan ciro büyümeleri yaşadıklarını anlatan Doğan, “İlk 6 ay performansımız on line tarafta yüzde 75 seviyelerinde, cirodaki payını yüzde 10 seviyesine getirebilmiştik. Şimdi insanlar dışarı çıktıkları için online satışlar biraz hız kesti ama biz ciro içindeki payını yüzde 10 civarında koruyabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Doğan, Eximbank’ın son açıklanan rakamlarla işte yüzde 70’nin liraya çevrilmesi koşulunun ihracatçı için cazibesini yitirdiğini de sözlerine ekledi.
Hazır giyimde kapasite ve kârsızlığa dijital çözüm
Hazır giyim sektörü, dolan kapasiteleri ve düşen kârlılığı dijital dönüşümle aşmak için çalışma başlattı. Bakanlık da ihtiyaç analizi için anket çalışması yapmaya başladı. Sektör temsilcileri, finansman desteği beklediği yerinde dijital dönüşüm ile mevcut kapasitenin yüzde 15 artacağını belirtti.
Geçen yılı 23,2 milyar dolar ihracat ile kapatan, bu yıl için ise 23 milyar dolarlık hedef koyan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü oyuncuları, dolan kapasiteleri ve düşen kârlılıklarını dijital dönüşümle aşmak için hummalı bir çalışma içinde. Sektörde faaliyet gösteren 40 bin işletmenin çatı kuruluşu olan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) söz konusu alanda dönüşümü de içeren konular için geçen hafta Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile yeniden bir araya geldi.
Bakanlığın hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe hangi alanda ne tür çözümlerle ne kadarlık fayda sağlanacağına yönelik anket çalışması başlattığı belirtildi. Sektör temsilcileri yeni yatırımlar ve mevcut tesislerde yapılacak teknolojik dönüşümle mevcut kapasiteyle yüzde 15’e kadar ilave kapasite yaratılabileceğini belirtirken, kârlılığın ise önemli oranda iyileştirilebileceğini dile getirdi. İş insanları, bu kapsamda yapılacak yatırımların geri dönüşünün uzun sürdüğü gerekçesi ile 1-2 yıl ödemesiz 5-6 yıl vadeli kredi talebinde bulundu.
Kârlılık düştü, kapasite doldu
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yaklaşık 40 milyar doları iç piyasa ve 20 milyar doları da ihracat olmak üzere 60 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Şubat 2022 verilerine göre sektörde 40 bin işletme bulunuyor ve bu işletmelerde 690 bine yakın da istihdam sağlanıyor. Salgın ile birlikte değişen tedarik zinciri ve artan hammadde ve emtia fiyatları nedeni ile 40 bin üretici şirket bulunmasına rağmen sektörde kapasiteler yüzde 84,1 ile 2020 şubat ayından bu yana en yüksek seviyeye çıkarken kârlılık ise tam tersi oranda hareket etti. TGSD tarafından geçen yıl yapılan araştırmaya göre sektörde kârlılık 2019’dan başlayarak düşen bir grafik çizmiş ve 2018’de 96,8 olan kârlılık endeksi 2020 aralıkta 82,2’ye, 2021 haziran ayında ise 67,65’e kadar düşmüştü.
Hali hazırda kârlılıkta düşüşün devam ettiğini dile getiren sektör temsilcileri, hem kapasite hem de kârlılık ile ilgili sorunları bir nebze olsa da aşmanın yolunun dijital dönüşümden geçtiğini dile getirdi.
Mevcut kapasite ile yüzde 15 artış sağlanabilir
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat da verimlilik esası ile tüm sektörün tamamiyle dijital dönüşüme ihtiyaç duyduğunu dile getirdi. Üretimi izlemeden satış pazarlamaya kadar her türlü aşamanın dijitale aktarılması gerektiğini belirten Fayat, “Büyük oyuncular bunu yapabiliyor ama orta ve küçük ölçekli ki Türkiye’de bunların sayısı çok daha fazla dijital dönüşüme ayıracak bütçesi yok. Dolayısıyla bunun etki ve ihtiyaç analizinin yapılması, ilgili mercilerin de bu konuda destek vermesi gerekiyor. Bu konuda ne kadar hızlı yol alınırsa verimliliği de o derece artırmış olacağız. Yerinde dijital dönüşüm ile mevcut kapasiteler ile daha fazla ürün üretecek duruma geleceğiz” dedi.
Bu konuda kendi şirketinde hayata geçirilen dijital dönüşümün sonuçlarını örnek gösteren Fayat, şöyle konuştu “Şu an kişisel her bir operatörün bile verimliliğini ölçüp her an izleyebiliyoruz. Çalışanlar rakamları elektronik ortamda gördüğünde bir rekabet içine giriyor.
Bunu tüm kademelere yaydığımızda verimlilikte yüzde 15- 20’ye varan oranlarda iyileştirmeler gerçekleştirmiş olduk. Bunu mevcut kapasiteler içinde yaptığımız için çok önemsiyoruz. Bu dönüşümün tüm sektör için çok hızlı bir şekilde hem eğitimi hem de finansmanının sağlanması lazım.”
Fayat, çok iyi bir dijitalleşme ile tüm sektörde yüzde 15 gibi bir artışın mevcut kapasite ile sağlanabileceğini belirterek, “Bu çok önemli bir oran. Bunu kendi şirketimde çok net gördüm. Bunu tüm sektöre yaydığımızda ilave bir makine yatırımı yapmadan verimliliği artırmış olacağız. Firmanın kapasitesi ile alakalı olmak üzere 10 milyon dolarlık ihracat yapan orta ölçekli bir fi rma birkaç yüz bin dolar ile bu yatırımı yapabilir ve bu dönemde bu meblağ çok önemli bir rakam. O nedenle destek gerekiyor” ifadelerini kullandı.