Kriz kahini Jim Chanos’tan yeni tahmin: Birçok şirket buhar olacak!

Kriz kahini Jim Chanos, önümüzdeki dönemde teknoloji şirketlerinde çok büyük değer kayıpları bekliyor! Öyle ki henüz hiçbir şey görmüş değiliz. Facebook’u, Tesla’yı ve diğer teknoloji devlerini ne bekliyor?

Jim Chanos

Mayıs ayının son günlerinde, bir ay önce dahi kimsenin aklına gelmeyecek bir olay yaşandı. Dünyanın en değerli şirketleri arasında ilk sıralarda yer alan birçok teknoloji şirketinin hisseleri çok büyük değer kaybetti. Ancak 20 yıl önceki teknoloji balonunu erkenden görmeyi başaran kriz kahini Jim Chanos’a göre henüz hiçbir şey görmüş değiliz.

Silikon Vadisi, son 20-25 yılda ABD’nin ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin en parlak zekalarının adresi oldu. Amaçlarının para kazanmak değil insanlığın sorunlarına çözüm bulmak ve hayati ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söyleyen genç dahilerin tek ihtiyacı ufak bir sermayeydi. Bu idealist akın kendi milyarderlerini yarattı. Yatırımcıları etki altına alan teknoloji devleri, kamuoyunu da daha iyi bir gelecek vaadiyle büyülemeyi başarıyordu.


Şirketlerin geleceği tehlikede! Neden mi?

Ancak teknoloji dahilerinin kurdukları imparatorlukların sonu yavaş yavaş yaklaşıyor mu?

ABD’de bir dönem tarihin en düşük seviyelerinde olan faiz oranlarının hızla yükselmesi, en büyüğünden en küçüğüne birçok teknoloji şirketinin sıcak paraya ulaşımını zorlaştırıyor. Hal böyle olunca şirketlerin geleceği tehlikede.

Uzmanlar 90’ların sonu 2000’lerin başında yaşanan ve “dot-com bubble” olarak adlandırılan teknoloji balonunun bir benzerinin patlamak üzere olduğunu belirtiyor. Üstelik bu kez şirketler çok daha büyük olduğundan yıkımın da aynı oranda büyük olması bekleniyor.

Kynikos Associates’ın kurucusu Jim Chanos, Wall Street aleminin “yaklaşan krizi gören insan”larından biri olarak büyük saygı görüyor. Chanos’un şirketi ilk teknoloji balonunun patlamak üzere olduğu günlerde yaptığı açığa satış işlemleriyle tanınıyor.

“Birçok şirket buhar olacak”

Chanos geçtiğimiz günlerde Insider’e yaptığı açıklamada, bu kez şirketlerin çöküşünün daha büyük olabileceğini ve bunun ABD ve dünya ekonomisini 20 yıl öncekinden de fazla etkileyebileceğini belirterek, şunları söylüyor:

“2000’lerin başlarındaki tipik bir açığa satışta söz konusu olan 2-3 milyar dolar değerindeki şirketlerdi. Bu kez 20-30 milyar dolarındaki şirketlerden bahsediyoruz. O yüzden içinde bulunduğumuz döneme ‘dopingli dot-com çağı’ diyoruz. Bence birçok şirket buhar olacak. Birçoğu sıfırlanacak.”

10 yıl önce, 10 yıl sonra

Bundan sadece 10 yıl önce, teknoloji dünyası en parlak günlerini yaşıyordu. Facebook kamuya açılmış ve 1 milyar kullanıcıya ulaşmıştı. Hem o hem de Twitter, Arap Baharı sırasında demokrasi savaşçılarının en önemli silahı haline gelmişti. Mark Zuckerberg’ün “dünyayı birbirine bağlama” vaadi hiç tehditkar görünmüyordu. Elon Musk ABD hükümetinin de desteğiyle bir elektrikli otomobil devrimi başlatıyordu. Uber ve Lyft gibi uygulamalar daha ucuz ve pratik seyahat sağlamak için birbiriyle yarışıyordu. Kripto paralar sadece meraklılarını ilgilendiren eğlenceli oyuncaklar gibiydi. Ünlüler öğle yemeğinde ne yediklerini bile tweet’ler olmuştu.


Bütün bu heyecanın arkasında Silikon Vadisi’nin hızla büyüyen şirketlerini destekleyecek şekilde planlanmış bir ekonomi yatıyordu. 2008 krizi geride kalmıştı, piyasada para boldu, faizler kolay borçlanmayı sağlayacak şekilde düşüktü. Borsaya para akıyordu. Silikon Vadisi’nin vaatleri hem kazanç peşindeki yatırımcıları hem de ekonomik bir felaketten çıkmaya çalışan bir toplumu çekiyordu.

10 yılda çok şey değişti. Dünya sosyal medyanın kurduğu bağların çok da iyi bir şey olmadığına karar verdi. Platformların seçimlere karışmaktan ilişkileri zehirlemeye birçok olumsuz yanı ortaya çıktı. Uber ve Lyft arasındaki rekabet şirketlerin kendilerine bile yaramadı. Kripto para alemi bir külte dönüştü. Elon Musk, Twitter‘a talip oldu.

Önce Silikon Vadisi’nin sosyal fayda sağlama vaadinin ışıltısı söndü, ardından sağlayacağı finansal faydaların da bir yere kadar olduğu ortaya çıktı. Hızla büyüyen girişimleri ve teknoloji şirketlerini çekici gösteren faiz oranları ortadan kalkınca, Teknoloji Şirketleri her aşamada acı çekmeye başladı. Startup destekçileri kuruculara “en kötüsüne hazırlanın” demeye başladı. Aralarında SoftBank gibi devlerin de bulunduğu en büyük risk sermayesi şirketleri dahi yatırımlarını yüzde 50 ve daha fazla oranda kesmeye başladı. Hisseler değer kaybettikçe en büyük şirketlerde dahi verilen maaşlar sürdürülebilir olmaktan çıktı.

“Dot-com balonu ile blok zinciri balonu arasında çok büyük bir paralellik var”

Şu an sosyal faydayla ilgili söylemler birer birer yok olurken, yatırımcılar da Silikon Vadisi’nin iş modelinin itici gücünün teknoloji zekası değil abartılı söylemler olduğunu düşünmeye başlıyor. Chanos, Insider’a yaptığı açıklamada aynı şeyin bir önceki balonun patladığı dönemde de yaşandığına dikkat çekti.

Chanos‘a göre o yıllarda adında ya da iş planında “dot-com” geçen her şey pazarlanabilir görülüyordu. Günümüzün sihirli kelimeleri ise “blok zinciri”, “makine öğrenmesi”, “yapay zeka” ve “algoritma” oldu.

Chanos, “Burada çok büyük bir paralellik var. Fon alan iş modellerinin hiçbir anlamı yoktu. Ve insanlar teknolojiyle alakalı her şeye para saçıyordu” diye konuştu.

Kriz kahini Jim Chanos, önümüzdeki dönemde teknoloji şirketlerinde çok daha büyük değer kayıpları bekliyor!

Kynikos Associates’ın kurucusu Jim Chanos’a göre, teknoloji hisseleri bu yıl çok fazla değer kaybetmiş olmakla birlikte, henüz hisse değerleri şirketlerin finansal durumuyla ilgili gerçeği yansıtacak durumda değil. Yani Chanos önümüzdeki dönemde çok daha büyük değer kayıpları bekliyor.

Çalışanlara dağıtılan hisselerin değeri bir anda düşünce…

Teknoloji devleri geleceğe dair büyük laflar içeren söylemleriyle sadece yatırımcılarını değil çalışanlarını da büyüledi. Çalışanlara para yerine Hisse ile ödeme yapan şirketler, gelecekte karlı olacakları vaadiyle hareket ediyordu. Üstelik şirketler bu yolla çalışan maliyetlerini de azalttıkları için bilançolarını rahatlatıyor, kayıpları kazanca dönüştürebiliyordu.


Chanos, yaşanan durumu “Herkese bol keseden hisse ödemesi yapıyorsunuz ve hisseleriniz değer kaybedene kadar bu bir harcama kalemi gibi olmuyor. O duruma gelindiğinde de ya hisseleri bölmek ya da insanlara nakit para ödemek zorunda kalıyorsunuz” sözleriyle açıkladı. Ancak söz konusu şirketlerin kasalarında nakit bulunmuyor. Hisseleri bölmek ise değerin daha da düşmesine neden oluyor. (Yazının devamı: Hürriyet)

Baba Vanga’nın 2022 kehanetleri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.