Cübbeli Ahmet’ten ‘kaset’ iddialarına yanıt: Belaltı değil, baldır bacak yok

‘Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, kendisini ‘kaset’le hedef alan İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu’na “Kasetleri çıkarmayan melundur” diye seslendi. Ünlü, “Kaset konusu belaltı değil. Kasetlerde baldır bacak yok. Varsa da yayınlasın” ifadelerini kullandı.

cübbeli ahmet

İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun cenazesinde Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün su dökmesine izin verilmemesi üzerine Ünlü ile cemaat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu arasında başlayan tartışmalar devam ediyor.

Saadettin Ustaosmanoğlu’nun “Erkeksen şeyhliğini ilan et; et de kasetlerini patlatalım” sözleriyle hedef aldığı Ünlü, hakkındaki iddialara yönelik halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz’a konuştu.


“Şeyhlik ilan etmeyeceğim, kaseti çıkarmayan melundur” diyen Ünlü, Ustaosmanoğlu’nun söz ettiği kasetlerin Iraklı Şeyh Seyyid Muhammed Accan el Hadid ile çekilen görüntüler olduğunu söyledi. Ünlü, “Kaset konusu belaltı değil. Ustaosmanoğlu diyor ki, ‘Accan’a biat etmişsin.’ Ne alakası var? Şu anda geliyor başka tarikatlar, icazet yazıyorlar. Teberrüken diye usul var. Bende bir çuval var. Eski alimlerden” ifadelerini kullandı.

‘CEMAATİ BEN TANITTIM HALK BANA BAKAR’

Ünlü, “Şeyhlik niyetiniz var mı?” sorusunu “Asla! Kendime göre cemaatim var, bunlar tarikat ehli değil ki. Açık, solcu, Alevi, her sınıftan dinleyenim var. Kasetleri çıkarmayan melundur. Allah’ın laneti üzerine olsun. Hepsini çıkart bakalım. Şeyhlik derdim yok ama sanki varmış da kasetler engelliyor imajı veriyor. Ben 28 Şubat’ın cuntasından, FETÖ’den korkmamışım, bundan mı korkacağım?” şeklinde yanıtladı.

İsmailağa cemaatinden dışlandığı yönündeki soruya ise “Dışlanayım. Benim için sorun yok. Onlar işi düşüyor. Geliyor, kapımı aşındırıyorlar. Kazan kaynıyor. Dünya kadar aday çıkmaya hazırlanıyor. Hasan Efendi’yi kabul etmeyen var. Hepsi benden yardım isteyecek. İstiyorlar da zaten. Ama Sadettin böyle konuşurken, sen tepki vermiyorsan, ben ne yapayım? İsmailağa niye sessiz? Ben rolümün arttığını hissediyorum. Bana 20 kere telefon ediyorlar. Mecburlar. Cemaatin yüzde 80-90’ını ben tanıtmışım. Halk bana bakar. Diyorum ki, bu iş düzgün gittikçe destekleyeceğim. FETÖ, dinlerarası diyalog, İBDA işleri girerse yokum.” ifadeleriyle yanıt verdi.

Ünlü’nün açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Çık, açıkla” diyecek misiniz?

Kasetleri çıkarmayan melundur. Allah’ın laneti üzerine olsun. Hepsini çıkart bakalım. Şeyhlik derdim yok ama sanki varmış da kasetler engelliyor imajı veriyor. Ben 28 Şubat’ın cuntasından, FETÖ’den korkmamışım, bundan mı korkacağım?

-Endonezya’daki Seyyid Nefel Kaf’ı tanır mısınız?

Tanıyorum. Mübarek zat. Medrese sahibi. Medreseleri gezdik. Adam beni birkaç sene evvel ziyaret etti, sonra vefat etti.

-Bu ülkeden kadınla dönmüşsünüz.

Ne alakası var? FETÖ’nün en güçlü döneminde havaalanından kadınla geliyorsun da, FETÖ nasıl çekmeyecek? Zaten FETÖ beni o işlerden hapse attı. Benim gibi bir adam havaalanından kadınla nasıl gelir? Herkes görüyor. Kahire’de kabir ziyaretlerine gittik. Lübnan’a geçtik. Sohbetler, toplantılar, hepsi belli.

-“Lübnan’dan kadınla döndü” diyor.

İspat etmeyen melundur.

-Mahmut Efendi’nin ne kadar yaşayacağını sordunuz mu?


Annem “Rüya gördüm evladım Mahmut Efendi 107 yaşına kadar yaşayacak” demişti. Ben buna sevindim. Accan’la aramızda bu konu geçmiş olabilir. Kasetlerde baldır bacak yok. Varsa da yayınlasın. Meydan okumazsam, “Şeyhliğin ilan edecekti, kasetlerle durdurdum” diyecek. Ne diye o payeyi vereyim namussuzluğa.

-Kökler Derneği, bildiğim kadarıyla…

İBDA/C. Adam hapis yapmış İBDA/C’den. Salih Mirzabeyoğlu’nun adamıydı. Ama soyadı Ustaosmanoğlu olduğu için… Accan ile birleşti. Accan da Muhammed Keskin’le. Böyle bir zincirleme.

-Ustaosmanoğlu, İsmailağa’dan mıdır, İBDA/C’den mi?

Onu kendisine sorsunlar. İsmailağa da beyan etsin. “Bizden değil” diyorsa desin. Ben şunu diyorum İsmailağa’ya: Bu adam kimdir? Kim adına konuşuyor? İsmailağa, rabıtayı konuşurken, “Cübbeli geldi, kararı beraber aldık” diye yayınlamayı biliyor. Bunun kendilerinden olmadığını benim mi, onların mı demesi lazım?

‘İÇ ÇEKİŞMEDE YOKUM’

-Ustaosmanoğlu, kendi adına mı hareket ediyor?

Biraz derin yerlerin adına hareket ediyor. Ama İsmailağa’nın aleyhine oluyor. Bunun İsmailağa’dan görünmesi, aileden olması yıpratıyor. Adam Mahmut Efendi ile vefatından sonra ruhlar aleminde görüştüğünü söylüyor. Ben iç çekişmede yokum, olmayacağım. Hasan Efendi’den sonrasında bakarım.

-Ne olmalı?

Herkesin ittifakla kabul edeceği, yaşı fazla, kıdemli bir zat seçilirse birliktelik yürür. İhtiraslı kişilere, aile içi, ondan ona olursa bütünlük devam etmez.

-Aile içi derken, şeyhlik babadan oğula, kayınpederden damada olursa…

Olursa bizim camiamız bu işe alışık değil.

-Hasan Efendi, “Mahmut Efendi’nin oğluna bıraktım” derse?

Onu diyemez. Çünkü Mahmut Efendi, “Cemaat seçer” dedi. Benim şeyhlik iddiam yok. Gözüm de yok. Hiçbir zaman ilan etmem, etmeyeceğim. Ancak Hasan Efendi’den sonra yaşlı mübarek zatlarla birlik devam eder. O da istişare yoluyla olur.

-Babadan oğula, kayınpederden damada geçmesini tasvip etmiyorsunuz.


Tasvip etmiyorum.

Şeyh öldü, tarikat karıştı: Cübbeli Ahmet’e “Kasetlerini patlatırız” tehdidi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.